Değerli meslektaşlarım,

Site içerisinde daha önceki konulara yönelik yaptığım araştırmada sorunuma uygun bir cevap bulamadım. Şöyle ki,

Sgk tarafından müvekkilime, (şirket adresine ulaşılamadığından) hissedarı olduğu şirkete hitaben yazılı bildiriyle, 2000 yılında bu şirketin yaptığı taahhüt işi sebebiyle işyerinin 5510 sayılı yasa kapsamına alındığı, bu işyeri ile ilgili müfettiş tarafından tanzim olunan rapora istinaden yapılan incelemede eksik işçilik tutarının 2000 Aralık ayına mal edilmiş olduğu ve gecikme zammıyla birlikte .... TL eksik işçilik farkı prim borcu bulunduğu bildirilmiş. Bu bildirime karşı müvekkil zamanaşımı yönünden itiraz etmiş ve kurum tarafından verilen cevapta bu süreçte taksitlendirme talebinin olduğu ve müfettiş incelemesi sebebiyle itirazın reddedilmiş olduğunu bildirmiş. Bunun üzerine yine borcun zamanaşımına uğramış olduğu belirtilerek açılan idari davada, davanın iş mahkemesi görevine girdiğinden bahisle görev yönünden red kararı verilmiş ve bu karar kesinleşmiş durumdadır.

Sorularım,

1- Şirkete hitaben yazılmış ve adres bulunamadığından yönetici konumunda olmayan hissedar müvekkile gönderilmiş bu bildiri için 10 günlük süresi içinde İş Mahkemesine müracaat etmeli miyim? Yoksa dava açmak için müvekkile bununla ilgili bir ödeme emri tebliğini de bekleyebilir miyim?

2- İş Mahkemesine dava açmak istediğimde müvekkilin sadece şirketin hissedarı olması sebebiyle dava ehliyeti bulunmadığı gibi bir sorunla karşılaşır mıyım?

3- Zamanaşımı hususunda görüşleriniz nedir? (Zamanaşımı süresi içerisinde taksitlendirme talep edilmesinin zamanaşımını keseceği ya da müfettiş raporunun zamanaşımı başlangıcı sayılacağına ilişkin yasal düzenlemenin geriye etkisi konularında)

Saygılarımla ..