Mesajı Okuyun
Old 19-12-2006, 14:15   #11
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Madde 28 - Soruşturma memuru, taşımaz malın bulunduğu yerde sırasıyla önce şikayetçinin, sonra mütecaviz olduğu iddia edilen kişi veya kişilerin, daha sonra tarafların tanıklarının ve gerek gördüğünde doğrudan seçeceği bilirkişiler ile ilgisine göre Hazine, özel idare ve belediye temsilcilerinin, köy veya mahalle muhtarı ve ihtiyar kurulu üyelerinin ifadesini alarak:
a) Taşınmaz malın niteliği ve bütün sınırlarını,
b) Taşınmaz malı fiilen tasarruf eden zilyedin kim veya kimler olduğunu, ne zamandan beri ve ne suretle zilyet olduğunu,
c) Mütecavizin kim veya kimler olduğunu,
d) Taşınmaz mala mütecaviz veya mütecavizler tarafından ne şekilde ve ne zaman tecavüz veya müdahale edildiğini,
e) Tecavüz veya müdahalenin bu taşınmazın hangi kısmına veya miktarına yapıldığına,
f) Başvuru sahibinin bu tecavüzü veya müdahaleyi hangi tarihte öğrendiğini,
tespit eder.
Bu amaçla taraflarca gösterilen tapu ve her türlü belgeleri inceler, araziye uygunluğunu araştırır.
Kroki çizilmesi
Madde 29 - Soruşturma sırasında soruşturma memuru veya görevlendirilmiş ise teknik eleman tarafından taşınmaz malın mevkii, yönleri, sınırları ve tecavüz veya müdahale edilen kısmı çizilecek basit bir kroki üzerinde gösterilir. Krokinin altında düzenlediği tarih ile düzenliyenin kimliği ve imzası bulunur.
Tanık ve bilirkişi ifadelerinin alınmasında usul
Madde 30 - Tanıkların ve bilirkişilerin ifadeleri tek tek alınır. İfadeler alınırken hazır bulunan diğer tanıkları ve bilirkişiler tanığın söylediklerini duyamıyacak şekilde uzaklaştırılır.
İfade alınmasına başlamadan önce tanıklara tarafları tanıyıp tanımadıkları ve anlaşmazlık konusu hakkında bilgileri olup olmadığı sorularak gerekli açıklamalarda bulunulur. Soruşturmanın amacının zilyedi belirlemek olduğu, mülkiyet anlaşmazlıklarının bu soruşturmanın kapsamı zilyedi belirlemek olduğu, mülkiyet anlaşmazlıklarının bu soruşturmanın kapsamı dışında kaldığı anlatılır.
Tanık ifadeleri ile bilirkişilerin görüşleri Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu hükümleri dairesinde yeminli olarak, başvuru sahibinin ve mütecavizin ifadeleri yeminsiz olarak alınır.
Tanıklar ayrı ayrı ve tanıklıktan önce yemin ederler. Yemin: "Bir şey saklamaksızın ve bir şey katmaksızın kimseden korkmayarak, bir tesire kapılmıyarak bildiğimi namusum ve vicdanım üzerine dosdoğru söyleyiceğime yemin ederim" şeklinde olur.
Bilirkişiler görüşlerini söylemeden veya raporunu vermeden önce; "Tarafsız ve tamamen ilim ve fenne uygun olarak görüşünü açıklamayacağına vicdanı üzerine" yemin eder.
Sonradan tanık dinlenemiyeceği
Madde 31 - Daha önce taraflara tanık ve diğer delilleri ile birlikte soruşturma yapılacak yerde hazır bulunmaları hususu tebliğ edilmiş olduğundan, ilgililerin tanıklarını getirmedikleri ve sonradan dinletmek istedikleri yolundaki istek ve iddiaları kabul edilmez.
Soruşturma evrakı ile fezlekenin yetkili makama verilmesi
Madde 33 - Soruşturma memuru, soruşturma bittikten sonra soruşturma evrakındaki bilgiler ve şikayetçi mütecaviz ve tanık ifadelerinin, bilirkişilerin görüşlerinin özetlerinin bulunacağı bir fezleke düzenler. Fezlekede bu ifade ve görüşleri ve diğer delilleri değerlendirerek durumun tartışmasını yapar ve verilecek karara esas olacak görüşünü belirterek fezlekeyi soruşturma evrakı ile birlikte en kısa zamanda valilik veya kaymakamlığa verir.
Anlaşmazlığın dava konusu olması
Madde 34 - Başvuru sırasında, taraflar arasındaki taşınmaz mal anlaşmazlığı hakkında mahkemece bir ihtiyati tedbir kararı verilmiş veya anlaşmazlık dava konusu yapılmış ise 3091 sayılı Kanun hükümleri uygulanmaz.
Soruşturma memuru soruşturma öncesinde, soruşturma sırasında ve gerek görürse yetkili makamın emri ile soruşturma sonrasında taşınmaz malla ilgili anlaşmazlığın taraflar arasında Medeni Kanuna göre mülkiyet hakkındaki dayalı bir müdahalenin men`i veya zilyedliğin ihlali nedeniyle açılmış bir tecavüzün ref`i davasına konu olup olmadığını, taşımaz mal anlaşmazlığı hakkında mahkemelerce verilmiş bir ihtiyati tedbir kararı bulunup bulunmadığını araştırır.
Bu tür bir davanın açılmış olduğunun veya bir ihtiyati tedbir kararının verilmiş bulunduğunun anlaşılması halinde soruşturma hangi aşamada ise işlemler durdurulur ve bu Kanuna göre karar verilemiyeceği gerekçesi ile birlikte şikayetçiye yazılı olarak duyurulur.
Mahkemeye yapılan taşınmaz malla ilgili başvuru Medeni Kanuna göre müdahalenin men`i veya tecavüzün ref`i talebi dışında ise bu durum idarenin soruşturma yapmasına ve karar vermesine engel değildir.
3091 sayılı Kanuna göre idari makam tarafından verilmiş bir önleme kararı varken, taraflarca taşınmaz mal anlaşmazlığına ilişkin dava açılmadan adli mercilerce ihtiyati tedbir kararı verilemez.
Karar
Madde 35 - Karar vermeye yetkili makam, soruşturma evrakı üzerinde en kısa zamanda gerekli incelemeyi yapar. Eksiklikler var ise evrakı soruşturma memuruna vererek tamamlattırır. Dosyadaki bilgilere göre tecavüz veya müdahalenin önlenmesine veya talebin reddine karar verir.
Kararlarda, taşınmaz mal üzerinde üstün sayılabilecek bir hakkı olduğunu iddia edenlerin yargı yoluna başvurması gerektiği belirtilir.
Talebin reddine ilişkin kararlarda soruşturma giderlerinin şikayetçinin üzerinde kalacağı, tecavüzün önlenmesine ilişkin kararlarda ise soruşturma ve infaz giderlerinin mütecavizden icra yolu ile tahsil edilerek şikayetçiye ödeneceği belirtilir.
Kararların onbeş gün içinde verilmesi
Madde 36 - Başvuru tarihinden itibaren soruşturmanın en kısa zamanda yapılarak kararın 15 gün içerisinde verilmesi zorunludur. Çeşitli nedenlerle bu süre içerisinde karar verilememesi halinde durum sebepleriyle birlikte Kaymakamlıklarca Valiliklere, Valiliklerce de İçişleri Bakanlığına bildirilir.


Sayın stekin,

Danıştay kararını yukarıya alıntıladım. Yönetmeliğin ilgili maddelerini de alıntıladım. Somut olayda, mütecaviz olduğu iddia edilen şahıs aynı zamanda taşınmazın malikidir.

Yapacağınız iş taraflar arasında (Şikayet tarihinden önce) taşınmazın mülkiyeti ile ilgili bir dava olup olmadığını araştırmak olacaktır. Böyle bir dava yok ise, şikayetin reddi yönünde rapor tanzim etmeniz gerekecektir.

Müşteki kararı beğenmezse, şartları da el veriyorsa "Geçit Hakkı" için hukuk mahkemelerine dava açmalıdır.

Saygılarımla