Mesajı Okuyun
Old 24-06-2011, 11:31   #2
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Milano
Selamlar. Konu başlığı için doğru bir seçim mi yaptım bilemiyorum ama hafta içerisinde ağır cezada girdiğim bir davada yaşadığım sorunları paylaşarak bu konuda bir fikir teatisi yapmak istedim. Yaşadığım olayı madde madde yazıyorum. İlgilenen arkadaşlarımın fikrine ihtiyacım var. Şimdiden teşekkürler.

1-suç, yağma suçudur. abi müşteki, kardeş ise sanıktır. ben sanık vekiliyim. hazırlıktaki ifadeler müvekkilin aleyhine olsa da, duruşma esnasında iki tane kamu tanığı ve müşteki hazırlık ifadelerini değiştirdi. olayda para isteme ve silah olmadığı ifade edildi.

2-ifadeler değişince heyet başkanı herkesi azarlamaya başladı, ortamı iyice gerdi.

3-başkan bana söz hakkı verdiğinde savunmamı yaptım, savunmam bitince duruşmayı takip eden müvekkilin ailesinin duyacağı şekilde aynen aktarıyorum: ''avukat bey tanıkları ve müştekiyi yönlendirmeseniz belki savcı bey müvekkilinizi affederdi, bakalım şimdi nasıl bir mütalaa verilecek.'' diyerek dosyayı savcıya pasladı. savunmamı ise tutanağa dilediğim gibi yani savunmamı yaptığım gibi geçirmedi.

4-savcı mütalaasında nitelikli yağma ve tehditten ceza istedi.

5-başkan ne tevsii tahkikat talebimi sordu ne de tanıklara sorum olup olmadığını sordu. kendi kafasına göre yazdırdı.

6-esasa ilişkin savunma için süre istedim, ''yaptığınız hiç hoş bir şey değil avukat bey ama vereceğiz artık süreyi.'' dedi ve g.d. kısmında süreyi verdi.

7-beş gündür müvekkilin ailesi ile karşı karşıyayım. müvekkilin ailesinde, bu duruma benim neden olduğum kanaati şimdiden oluşmuş durumda. telefonlarım susmak bilmiyor, çıldırmak üzereyim. nitelikli yağmadan ceza çıkarsa tüm ihale bana kalacak ve o zaman işim cidden hiç kolay olmayacak.

8-bu hakim hakkında ne yapabilirim? reddi hakim müessesesini değerlendiriyorum, müvekkilin olumsuz etkilenebilirliği aklıma geliyor. duruşmada ne heyete ne de başkana en ufak bir saygısızlığım olmadı. müvekkile ya da ailesine ise davayı aldığımda kesin tahliye ya da beraat gibi uçarı sözler de vermedim. elimden geleni yapacağımı söylemiştim. gelinen noktaya bakınca meslekten soğudum diyebilirim. bu kafayla ne yapacağımı bilmiyorum ama birşeyler yapmalıyım.

Sakin olunuz. Durumunuza ilişkin olumsuz cümleleri bu kadar çok ve ardarda kendinize tekrar ederseniz, olayın gerçek boyutu ile hissettiğiniz boyutu arasındaki farkı aleyhinize büyütmüş olursunuz.

Başkanın davranışlarını konuşmaya gerek yok. Hükümde konuşma kuralına aykırı olarak ve savunma makamının temsil eden avukatı bu şekilde müşkül duruma düşürecek biçimde davranmak bir mahkeme başkanına yaraşacak davranış değildir. Başkaca usul hükümlerine aykırılıklar da göze çarpıyor; herhalde bunlar kızgınlık tesiriyle riayet etmediği hükümler olmuş.

Tanık davranışlarını ve müşteki beyanlarındaki değişiklikleri delilleri takdir aşamasında mahkeme serbestçe değerlendirir halbuki.

Bu nedenle, CMK.m.25/2 uyarınca hakimin reddini talep ediniz. Hakimi Adalet Bakanlığına şikayet ediniz. Ve hakkında manevi tazminat davası ikame ediniz. İçsel tahribatınız dediğiniz kadar yüksekse...

Saygılarımla.