Mesajı Okuyun
Old 24-12-2008, 09:38   #3
Av. Levent Kıray

 
Varsayılan Ayırım, mülkiyet uyuşmazlığının olup olmadığındadır.

Dün diğer bir ecrimisil sorusuyla ilgili yazdıklarımı buraya kopyalıyorum. Umarım faydası olur:

Alıntı:
Ecrimisil ve Men-i müdahale davaları bu noktada aynı yöndedir.
İşbu davaların niteliği itibari ile taraflar arasında mülkiyet uyuşmazlığı yoksa; örneğin davalı taraf işgale konu kısmın mâliki olduğu iddiasında değilse, kesinleşme şartı yoktur.
Ancak dava konusu taşınmazda ya da işgal iddiası olan bölüm üzerinde kimin mâlik olduğu nizâsı varsa, icra ve infaz için kesinleşme şerhi şart olacaktır.

Asıl hükmün icrası kesinleşmeye tâbi ise, hükümdeki fer'iler de (yargılama gideri, harç, vekâlet ücreti...) aynı şekilde kesinleşme koşuluna bağlı olacaktır.

Kendim ilgilendiğim bir meselede, her hâlükârda kesinleşme gerekir diyerek icra takibimizi icraya koymaktan kaçınan icra memurlarının tavrını, şikâyet yoluyla düzeltmektense izah ederek ve içtihadı da göstererek düzelttirmiş ve takibi başlatmıştım.

İyi çalışmalar dilerim.



T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi

Esas : 2003/22521
Karar : 2003/26613
Tarih : 29.12.2003


KARAR METNİ :

Yukarıda gün ve numarası yazılı merci kararının müddeti içerisinde temyizen incelenmesi alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :

Takip dayanağı ilamda davacıların malik oldukları yere davalıların haksız el atmaları sebebiyle müdahalelerinin önlenmesine ve ecrimisil alacağına hükmedildiği davalıların taşınmaz üzerinde mülkiyet iddialarının bulunmadığı yalnızca davacılara dava açma haklarının bulunmadığının ileri sürüldüğü anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında mülkiyet uyuşmazlığı bulunmadığından ve mahkemece taşınmazın aynıyla ilgili uyuşmazlık hâlledilmediğinden HUMK.nun 443. maddesi gereğince kesinleşmeden infazı mümkündür. Mercice aksine düşüncelerle şikayetin kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.

SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mercii kararının yukarda yazılı sebeplerle İİK. 366 ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 29.12.2003 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.