Mesajı Okuyun
Old 03-04-2008, 11:17   #9
qendal21

 
Varsayılan

Değerli arkadaşlar;
Knunda yazılı hakdüşürücü süreler( 1 aylık ve 1 yıllık süreler) farklı düzenlemelere tabidir. Şöyleki:
1 aylık süre kadastro tespiti yapıldığı tarihte taşınmaza zilyet olan kişinin zilyetlik süresini durduran bir işlemdir. Zilyet ancak ve sadece bir aylık hakdüşürücü süre içinde kadastro tutanaklarına itiraz ederek hakkını savunabilir. Aslında burdaki itirazın işlevi olağanüstü zamnaşımı ile taşınmazın kendi adına tespit ve tesciline ilişkindir. bir aylık süreyi kaçıran zilyet 10 yıllık genel mahkemelerda dava açma süresinden yararlanamaz. bu süreden yararlanma hakkı sadece maliklere verilmiş bir haktır. bu açıdan malik bir aylık kadastro mahkemnsindeki itiraz süresini kaçırır ise 10 yıllık süre zarfında genel mahkemelerde dava açabilir. 1 aylık ve 10 yıllık süreler yukarda açıkladığım üzere ilgilileri için hakdüşürücü sürelerdir. yargıtayın bu konuda MK md 2 ye dayanarak 10 yıllık süreyi geçiren kimselerin dava açabilecekleri yolundaki kararına katılmıyorum. Kanaatimce sürelerin konuluş amacı ve hakdüşürücü süreler olma nitelikleri göz önüne alındığında zaten 10 yıllık süre zarfında davacının ispat vasıtaları davalının kötüniyetli olduğu, dürüst olmadı veya hata sonucu taşınmazı kendi adına tespit etttirdiği yönündedir. Bu hakkın 2. defa davacı maliğe tanınması yerinde olmayan bir karardır. Yanılmıyorsam müvekkiliniz taşınmaza malik değil. Bu açıdan bakıldığında zaten 10 yıllık süreden yararlanamayacak olan müvekkilinizin 10 yıl geçtikten sonra dava açması kanaatimce aleyhine sonuçlanacaktır. Ancak şunuda belirteyim yargıtay kararları karşısında bizim düşüncelerimizin uygulamada bir değeri bulunmamaktadır. Bu konu ile doğrudan ilgili yargıtay kararı bulamadım(istisna teşkil edecek) ancak sayın Ali Ekmekçi nin bizimle paylaştığı yargıtay kararları yazdıklarımın aksine size yol gösterebilir. Saygılarımla.