Sayın Katılımcı,

Anlattığınız şartlar ve haller altında sizin eşiniz ile aynı hanede kalma zorunluluğunuz yoktur. Eşiniz kesinlikle, evlilik birliğinin sorumluluklarını yerine getirmemekte dahası hayatınızı dahi riske etmektedir. Ayrı yaşamakta haklı bulunmaktasınız.

Alkol, madde bağımlılığı ve sonrasında uygulanan fiziki ve ruhsal şiddet şiddetli geçimsizlik nedenleridir. Bunun yanında eşinizin, ayrı bir ev açmayarak kayınpeder ile yaşamaya zorlaması da hukuken kabul edilebilir değildir. Eşiniz kusurludur. Eşinizin bu kötü alışkanlığını evlilik öncesi biliyor olmanız kesinlikle evlilik birliğini sürdürmek zorunda olduğunuz anlamına gelmeyecektir. Kişinin şiddet uygulaması,size ve ailenize hakaretleri, sizi ele güne muhtaç bırakması, koruyup, destek olmaması kusurudur.

Açacağınız dava içinde, eşinizin bu KUSURLU davranışlarını kanıtlamanız halinde, evlilik birliğninin temelinden sarsılmış olduğuna karar verilebilecektir. Davanın ispatında anne-baba ve kardeşleriniin tanıklığından ...vs. yararlanabilirsiniz.

Öte yandan evlilik birliğinin 1 yılı dolmdurmamış olması dava açmanıza engel değildir. Sadece anlaşmalı boşanma yapamazsınız. Ki zaten eşiniz boşanmaya yanaşmamakta yani davanız çekişmeli olacak.

Çocuğunuzun olmaması boşanma ve tazminat ve kandiniz için isteyeceğiniz nafaka taleplerine engel değildir.Çevreniz yanlış bilgi vermektedir.

Şiddetli geçimsiz ile evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma davanızın içinde, MADDİ ve MANEVİ tazminat olmak üzere iki tür tazminat talep edebilirsiniz. Yine davanın açılma tarihinden itibaren TEDBİR, boşanma kararının verilip kesinleşmesinden sonra devam etmesi üzere YOKSULLUK nafakası talep edilmelidir.

Ziynet eşyalarınız için ayrı bir dava açılması uygun olacaktır.

Bunların haricinde, DERHAL eşinizin ve (kayınpederinizin de) şiddetine maruz kaldığınızdan bahisle en yakın aile mahkemesine başvurarak

Kusurlu eşinizin veya diğer aile bireyinin(kayınpederinizin);

a)Size karşı şiddete veya korkuya yönelik söz ve davranışlarda bulunmaması,

b)Bulunduğunuz, halen kalmakta olduğunuz konuta ya da işyerlerine yaklaşmaması,

c) Sizi ve ailenizi iletişim araçları ile rahatsız etmemesi,

d) Varsa silah veya benzeri araçlarını genel kolluk kuvvetlerine teslim etmesi,

e) Alkollü veya uyuşturucu herhangi bir madde kullanılmış olarak şiddet mağdurunun yaşamakta olduğu konuta veya işyerine gelmemesi veya bu yerlerde bu maddeleri kullanmaması,

f) Bir sağlık kuruluşuna muayene veya tedavi için başvurması.

Gibi örnek kararların alınmasını acilen sağlayabilirsiniz. Yukarıdaki hükümlerin uygulanması amacıyla öngörülen süre altı ayı geçemez ve kararda hükmolunan tedbirlere aykırı davranılması halinde tutuklanacağı ve hakkında hapis cezasına hükmedileceği hususu şiddet uygulayan eş veya diğer aile bireyine ihtar olunur. Süre sonunda tekrar talep edilebilirler.

Sayın Katılımcı,

Hak kaybına uğramamak için, eğer yoksul iseniz bulunduğunuz yerin il barosu yardım bürolarından ama eğer imkanınız var ise profesyonel serbest çalışan bir avukattan hukuki fiili destek alınız.

Tek başınıza kulaktan dolma, yama bilgilerle hareket etmeyiniz. Davalarınızı avukatla takip ediniz.

Saygıyla,