Mesajı Okuyun
Old 01-12-2006, 14:41   #5
Jeanne D'arc

 
Varsayılan

Poliçelere dayalı olarak icra takibi yapabilirsiniz. İtiraz olmazsa veya borçlu bir şekilde süreyi kaçırırsa, alacağınızı haciz yoluyla tahsil edebilirsiniz. Ancak borçlu "benim dahlim olmaksızın adıma poliçeyi kesmiş, kabul etmiyorum, ben zaten bu sigortadan da faydalanmadım" derse işiniz zorlaşır gibi görünüyor. Bu halde de sigorta akdinin inikadını, yani poliçenin düzenlemesini borçlunun istediğini; tanık veya işbu sigortanın kanunen zorunlu olmasına rağmen aracın sizin düzenlediğiniz sigorta poliçenizden başka poliçesinin bulunmamasının, esasen ederi ödenmese de borçlunun takibe konu poliçeden faydalandığına dair hayatın olağan akışına uygun kabul ve karineneye dayanarak ispat edebilirsiniz sanırım. Ya da mesela poliçe sizde olsa da işbu poliçeye dayalı olarak bir hasar başvurusu yapılmışsa sigorta şirketine, artık bu halde de "ben bilmiyordum, poliçeyi kabul etmiyorum" diyemeyecektir.

Sebepsiz zenginleşme davası da açsanız iş dönüp-dolanıp yine aynı noktaya (ispat mevzuuna) gelecektir. Ancak icra takibi neticesi açtığınız davayda iddianızı ispat ettiğinizde ayrıca %40 icra inkar tazminatı kazanma şansınız da mevcut.

Sonradan farkettim:Bahsettiğiniz sebepsiz zenginleşme davası değilmiş. Ancak bu sefer de sorunuzdaki amacı anlamadım. Yani takibinizde bu poliçeye dayanmanız ve daha sonra davada, bu iddiadan hareket etmeniz mantıklı ve oluşa uygun iken; sebepsiz icra takibinin başka ne avantajı olabilir ki? Benim aklıma birşey gelmedi.

Saygılarımla.