Mesajı Okuyun
Old 27-10-2008, 12:12   #2
ISIL YILMAZ

 
Varsayılan

Aşağıdaki kararlar araştırmanızda yardımcı olabilir.
Saygılar.

T.C.
YARGITAY
13. HUKUK DAİRESİ
E. 1974/1640
K. 1974/1443
T. 13.6.1974
• KEFALET ( Kira Parasına )
• KİRAYA KEFALET ( Kefilin Uzayan Dönemler İçin Sorumlu Olmaması )
818/m.484
ÖZET : Kefaletin geçerliliği yazılı olmasının yanısıra kefilin sorumlu olacağı belli bir miktar gösterilmesine bağlıdır.
DAVA : Taraflar arasındaki kefalet sebebiyle ödenen paranın tahsilini davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı sebeplerden dolayı 220 liranın 30 lira icra inkar tazminatı ve faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesi ve fazla isteğin reddi hakkındaki hükmün süresi içinde davacı avukatlarından F.A. tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşuldu:
KARAR : Davacı, 3. kişinin taşınmaz mal sahibi davalılarla yaptığı kira sözleşmesine bir yıl için kefil olduğunu, oysa sonraki döneme ilişkin kira paralarının icra yoluyla kendisinden alındığını, ileri sürerek icraca tahsil edilen paraların davalılardan geri alınmasını istemiştir.
Davalılar, kira sözleşmesindeki koşula göre, kefaletin 3. kişinin kiracılık durumu devam ettikçe var olduğunu savunmuşlardır.
Mahkemece, sözleşmeye göre kefaletin kiracının oturduğu sürece devam edeceğinden söz edilerek davacının kira bedeli olarak sözleşmedeki kira parası tutarı üzerinden sorumlu bulunduğu kabul edilip davanın reddine karar verilmiştir.
Davacının kefil sıfatiyle imza ettiği ve dosya arasında bulunan 1.11.1969 günlü kira sözleşmesinin kefalete ilişkin bölümünde aynen ( işbu dairede kiracı oturduğu müddetçe müteselsil kefaleti kabul ederim ) denilmiştir. Kira sözleşmesinde kira başlangıcı 1.11.1969 olmak üzere sözleşmenin bir yıl için yapıldığı yazılı bulunmaktadır. Bir yılın sona ermesinden sonra kira sözleşmesi kanun gereği yıldan yıla yenilenmektedir ve bir yıldan sonra kira sözleşmesinin daha ne kadar süreceği ve dolayısiyle kira parası tutarı belli değildir. Borçlar Kanunu`nun 484 üncü maddesi hükmü uyarınca, kefaletin geçerliliği diğer koşul yanında kefilin sorumlu olacağı belli bir miktar gösterilmesine bağlıdır. Az önce belirtildiği üzere bir yıldan sonrası için kefilin sorumlu olacağı tutar belli olmadığına göre kefalet sözleşmesi bir yıldan sonrası için davacı kefili bağlamaz.
Bu yönler gözetilmeden davanın reddine karar verilmiş olması bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın gösterilen nedenle BOZULMASINA, 13.6.1974 gününde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.
YARGITAY
13. HUKUK DAİRESİ
E. 2001/12362
K. 2002/1675
T. 18.2.2002
• İTİRAZIN İPTALİ ( Davacının Kira Alacağının Tahsili İçin Başlattığı İcra Takibine Vaki İtiraz )
• KİRA SÖZLEŞMESİNDE MÜTESELSİL KEFALET ( Kira Sözleşmesinde Kira İlişkisi Devam Ettiği Sürece Kefillerin Kefaletinin Devam Edeceğinin Belirtilmesi )
• KEFALET ( Kira Sözleşmesinin Ne Kadar Süre Devam Edeceği Bilinmeden Kefaletin Süresi de Belirli Olmadığı İçin Sözleşmede Kararlaştırılan İki Yıllık Süre Dışındaki Kefaletin Geçersizliği )
818/m.484,490
2004/m.67
ÖZET : Sözleşmede yer alan müteselsil borçlu ibaresi, müteselsil kefalet anlamına gelmekte olup, bu hukuki olgu karşısında davalının sözleşmede kararlaştırılan iki yıllık kira dönemi için müteselsil kefil olduğunun kabulü gerekir. Kira sözleşmesinde, kira ilişkisi devam ettiği sürece kefillerin kefaletinin devam edeceği kararlaştırılmış ise de, kira sözleşmesinin ne kadar süre devam edeceği bilinmediğinden, kefaletin süresi de belirli olmadığı için sözleşmede kararlaştırılan iki yıllık süre dışındaki kefalet geçersizdir.
DAVA : Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu düşünüldü:
KARAR : Davacı, maliki olduğu taşınmazı davalının ortağı olduğu dava dışı A... Kimya Gıda Tarım Sanayii ve Ticaret Ltd.Şirketine 1.4.1998 tarihli kira sözleşmesi ile kiraladığını, davalının da bu sözleşmeyi kefil olarak imzaladığını, dava dışı kiracı şirketin 1999 yılı aylarına ait kiraları ödemediğini ve habersizce tahliye ettiğini, 2.970.000.000 TL. kira alacağı ve faizinin tahsili için yaptığı icra takibine davalının itiraz ettiğini ileri sürerek icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatının tahsilini istemiştir.
Davalı davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, kefil olan davalının kefilliğinin adi kefalet niteliğinde olduğu, asıl borçlu hakkındaki icra takibinin sonuçsuz kaldığı saptanmadıkça adi kefilin kira borcundan sorumlu tutulamıyacağı, kefilin kefaletinin hangi hususlarda olduğunun somut olarak belirlenmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı kiralayan ile dava dışı A... Kimya Gıda Tarım Sanayii ve Ticaret Ltd.Şrt. arasında düzenlenen 1.4.1998 başlangıç tarihli ve iki yıl süreli kira sözleşmesinde davalının yine dava dışı Ali A. isimli şahısla birlikte kefil oldukları uyuşmazlık konusu değildir.Kira sözleşmesinin 8.maddesinde kefillerin kefaletinin kira ilişkisi devam ettiği sürece devam edeceği ve kefillerin müteselsilen borçlu ve sorumlu oldukları hükme bağlanmıştır. Sözleşmede yer alan müteselsil borçlu ibaresinin müteselsil kefalet anlamına geldiği Yargıtay'ın öteden beri sapma göstermeyen içtihatları ile sabittir. Bu hukuki olgu karşısında davalının iki yıllık dönem için müteselsil kefil olduğunun kabulü gerekir. Her ne kadar kira sözleşmesinde kira ilişkisi devam ettiği sürece kefillerin kefaletinin devam edeceği kararlaştırılmış ise de kira sözleşmesinin ne kadar süre devam edeceği bilinmediğinden ve bu itibarla kefaletin süresi de berilli olmadığı için sözleşmede kararlaştırılan iki yıllık süre dışındaki kefalet geçersizdir. Davacı 1999 yılı kira bedellerinin ödenmemesi nedeniyle icra takibine itiraz eden davalı ile dava dışı kiracı şirket ve diğer kefili hasım göstererek icra takibi yapmıştır. 1.yıldan sonra kararlaştırılan kira bedelinin "D.İ.E.tüketici fiyat endekslerindeki artış oranı uygulanmak suretiyle belirlenir" şeklindeki kira sözleşmesinde yer alan hüküm kefil bakımından sorumlu olacağı miktar belirlenmediğinden bağlayıcı nitelik taşımaz. Bu itibarla kefilin sorumluluğunun kira sözleşmesinde ilk olarak belirlenen aylık 200.000.000 TL. yönünden olduğunun kabulü gerekir. Mahkemece değinilen bu yönler gözetilmeksizin yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Yukarıda ( 1 ) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacının diğer temyiz itirazlarının reddine, ( 2 ) numaralı bent gereğince temyiz olunan hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 18.2.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.