Mesajı Okuyun
Old 05-03-2014, 21:25   #1
av.sahin67

 
Varsayılan bir asliye hukuk öyküsü ( ayağa kalkma zabtı bizzat tutturma )

Dün bakırköy asliye hukuk mahkemesince verilen bir ihtiyati tedbir kararına itirazımızın değerlendirilmesi hakkında tedbir veren mahkemece itiraza ilişkin bir duruşma yapıldı. davacı vekili tedbir dışında ne varsa söyledikten sonra söz bize verildi.
duruşma yönetim usulüne ilişkin talebimiz olduğunu, dışarda 20 dk dır ayakta beklediğimi, notlarımdan yararlanarak okuyacağımı, haddizatında ayağa kalkmayı düzenleyen bir hüküm de bulunmadığını ve beyanlarımızın bizzat tarafımızca yazdırılacağına ilişkin karar verilmesini söyledik. mahkeme de bunun her ne kadar zorunluluk olmasa da saygı gereği ayakta konuşmamız gerektiğini söyledi. fakat bunun kişisel tercihimiz olduğunu da ekleyerek kendisi için bunun sorun olmayacağını ifade etti.
davacı vekili söz bizde iken usule aykırı olarak araya girerek " ben 35 yıllık avukatım tansiyon hastasıyım ve size saygımdan ayağa kalkıyorum sayın yargıcım " diyerek mahkeme hakiminin gözüne girmeye çalışmıştır
hakim de buna karışamayacağını ve davalı vekilinin oturarak konuşmasının kendi kişisel sorunu olduğunu söyleyerek sözü bize vermiştir.
biz de " mahkemenin saygı anlayışına katılmadığımızı ve bunun kişisel sorun değil tercih olduğunu " beyan ederek sözlerimizi BİZZAT zabıt katibine yazdırmak suretiyle yazdırdık.
uzunca bir duruşma sonrası bizim oturarak ve bizzat duruşma tutanağını yaklaşık 20 dk yazdırdığımıza sinirlenen meslektaşımız mahkemeye hitaben " davalı vekili açıkça yalan söylüyor sayın yargıcım, mahkemenizi kandırıyor , yalancılık yapıyor " demiştir

olay bu şekilde cereyan etmiş ve mahkeme hakimi her ne kadar aleyhimize olsa da çok güzel bir karar vermiş ve gerekçeleri de tam ve hukuka uygun şekilde yazdırmıştır. amacımız da budur zaten. usulün tam uygulanması.

maalesef davacı vekili meslektaşım " yılların birikimi ve hukuk bilgisi" !! ile davayı kazanmak yerine " hakime yaranarak " lehe karar çıkarmaya çalışmaktadır.Avukatlık meslek onuru dava kazanmakla olmaz. bunu biliyoruz. fakat bu meslektaşın bu tavrını sizlerin yorumuna bırakıyorum. size kendisinin bu sözlerine duruşma salonun verdiğim tek cevap " usul kuralları gereği taraf vekilleri duruşma salonunta tartışamaz " olmuştur. Duruşma çıkışında mevcut bu durumu duruşmaya gelen ve müvekkilim olmayan davalı taraflardan biri ile tutanak altına alarak baro disiplin kuruluna şikayet ettim.
mahkemelerin ön yargıları bile kırılmakta ile menfaat düşkünü meslektaşlara takılmak ironik ve trajikomik. saygılarımla