Mesajı Okuyun
Old 10-09-2007, 15:44   #4
PINAR YILMAZ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Yüksel Eren
ANKARA (ANKA) - Adalet Bakanlığı Kanunlar ve Kararlar Genel Müdürlüğü'nün hazırlayıp Başbakanlığa gönderdiği Hukuk Muhakemeleri Kanun Taslağına göre, yanlış karar veren hakim için devlete tazminat davası açılabilecek.

Taslağın yasalaşması halinde devlet, ödediği tazminatı, ödeme tarihinden itibaren bir yıl içinde sorumlu hâkimden tahsil edebilecek. Hakim aleyhine açtığı tazminat davası reddedilen kişi ise 5 bin YTL'ye kadar para cezası ödemeye mahkum olacak.

Mahkemelerinin görevleri ve kurallarını belirleyen Hukuk Muhakameleri Kanunu yeniden düzenleniyor. Malvarlığına ilişkin davalar, davaların yığınlamış halinde görev yapacak mahkemeler, mahkemelerin yetki, görevsizlik gibi kararlar üzerinde yapılacak işlemleri düzenleyen sözkonusu yasada yapılması öngörülen değişiklikte hakimlerin verdikleri kararlar nedeniyle yargılanma süreci de yer aldı.

Buna göre, hakimlerin yargılama faaliyetlerinden dolayı devlet aleyhine tazminat davası açmak mümkün olabilecek.
Hakimlerin yargılanması veya verdikleri kararlardan dolayı haklarında dava açılabilmesi konusu Yargıtay Başkanı Osman Arslan'ın yeni adli yıl konuşmasında gündeme gelmişti. Sözkonusu değişiklikleri eleştiren Arslan, "haksız eylemde bulunan ve suç işleyen hakim doğrudan sorumlu olmalıdır, ancak bu tür davalarda devlet alehine verilecek kararlarda verilevek tazminatların hakimlerden tahsil edilmesi, hakimlerin devlet memuru haline dönüştürebileceği" uyarısında bulunmuştu. Arslan, böyle bur uygulama ile hakimlerin dava tehditi altında olabileceklerini de belirtmişti.

-YENİ DÜZENLEME-

Değişiklik taslağında, devlete tazminat davası açabilmek için gerekli olan şartlar ise şöyle sıralandı:

"-Hakimin, kayırma veya taraf tutma yahut taraflardan birine olan kin veya düşmanlık sebebiyle hukuka aykırı bir hüküm veya karar verilmiş olması.

-Sağlanan veya vaat edilen bir menfaat sebebiyle kanuna aykırı bir hüküm veya karar verilmiş olması.

-Farklı bir anlam yüklenemeyecek kadar açık ve kesin bir kanun hükmüne aykırı karar veya hüküm verilmiş olması.

-Duruşma tutanağında mevcut olmayan bir sebebe dayanılarak hüküm verilmiş olması.

-Duruşma tutanakları ile hüküm veya kararların değiştirilmiş yahut tahrif edilmiş veya söylenmeyen bir sözün hüküm ya da karara etkili olacak şekilde söylenmiş gibi gösterilmiş ve buna dayanılarak hüküm verilmiş olması.

-Hakkın yerine getirilmesinden kaçınılmış olması."
HUMK'un değiştirilip yenilenmesi gerekli ancak böyle bir hükmün ne derece gerekli olduğu tartışılır.Anayasamızda düzenlenen hakimlerin bağımsızlığı ilkesine uygun bir düzenleme olmadığını düşünüyorum.zaten hukuka uygun olmayan kararlar yüksek mahkemelerin denetimine tabidir.Karar hakkında her hangibir itirazı olan temyiz yoluna başvurur ve üst mahkeme en doğru olan kararı verir.Böyle bir denetim yolu varken hakimlerin tazminatla yükümlü tutulması bağımsızlıkları zedelemekten öteye gidemeyecektir diye düşünüyorum.Saygılar...