Mesajı Okuyun
Old 19-03-2009, 19:20   #8
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan Yol gösterecek karar 2

.C.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
E. 1998/3671
K. 1998/8717
T. 10.12.1998
• TAZMİNAT DAVASI ( Kooperatif Yönetim Kurulu Üyelerinin Arsa Alımı Sırasında Usulsüzlük Yapmaları ve Bu Nedenle Üyelerin Zarara Uğraması )
• KOOPERATİF YÖNETİM KURULUNUN USULSÜZ İŞLEMDE BULUNMASI ( İbranın Açık Olmaması Halinde Üyelerin Usulsüzlük İddialarının Araştırılmasının Gerekmesi )
• İBRA ( Kooperatif Yönetim Kurulu İbrasının Açık Olmaması Halinde Üyelerin Usulsüzlük İddialarının Araştırılmasının Gerekmesi )
• DAVA AÇMA HAKKI ( Kooperatif Üyelerinin Yönetim Kurulu Üyelerinin Yaptığı Usulsüzlüklerle İlgili Dava Açma Haklarının Olması )
6762/m.336
1163/m.98
ÖZET : Davacılar, üyesi bulundukları kooperatifin yönetim kurulu üyelerinin arsa alımı sırasında usulsüzlük yaptığı ve bu nedenle zarara uğradıklarından bahisle zararlarının tazminini talep etmişlerdir. Davacıların bu davayı açmakta hakları bulunmaktadır. Davalı yönetim kurulu üyeleri genel kurulda ibra edilmişlerse de, bu ibra açık değildir. Bu nedenle mahkeme, davalıların ibra edildiği genel kurulda görüşülüp kabul edilen bilanço ve dayanaklarını celb ederek incelemeli, davacı tarafın iddialarını araştırarak karar vermesi gerekirdi. Eksik inceleme ile arsa alımı için genel kurul tarafindan davalılara yetki verildiği ve bu yetkiye istinaden arsa alınıp kooperatife devredildiği ve bu kararların genel kurulca ibra edildiği gerekçe gösterilerek, dava açma hakkı bulunmadığından bahisle, davanın reddi bozmayı gerektirir.

DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Ankara Asliye 17. Hukuk Mahkemesi'nce verilen 25.2.1998 tarih ve 746-102 sayılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacılar vekili tarafından istenmiş olmakla, duruşma için tayin edilen 8.12.1998 tarihinde davacı avukatı F. G. ile davalı avukatı C. E. gelip, temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra, vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması duruşmadan sonraya bırakılmıştı. Bu kerre dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacılar vekili, müvekkillerinin dava dışı SS Z. Ç. Kooperatifı'nin üyeleri, davalıların da bu kooperatifın yönetim kurulu üyeleri olduklarını, kooperatife arsa alımı sırasında arsanın m2'si ( 187.500 ) TL'ye alınmasına rağmen, kooperatife 250 m2'si ( 350.000 ) TL'den devredildiğini, ortaklık payının 465 m2 olarak belirlendiğini ve her bir üyeden ( 167.750.000 ) TL'nin % 8 gecikme faizi olarak tahsil edildiğini, arsanın başka şahıs adına aldırılıp kooperatife devredilmekle, kooperatifin ( 2.762.500.000 ) TL zarara uğradığını, bu miktarın davalıların zimmetinde olduğunu, müvekkillerinin de zararı olduğunu, müvekkillerinden 2 pay sahibi olan M. K. Y. için ( 151.125.000 ) TL diğer pay sahipleri içinde 75.562.500 TL'nin fark ödeme tarihi olan 15.11.1996 tarihinden itibaren aylık % 8 faizi ile davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalılar vekili cevabında; davanın denetçiler tarafından kooperatif tüzel kişiliği adına açılması gerektiğini, arsanın m2'sinin 350.000 TL'ye mal olduğunu ve hiçbir kar konulmadan da kooperatif tüzel kişiliğine devredildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, iddiaya, savunmaya, toplanan delillere göre; arsa alım işleminin yapılması için kooperatif genel kurulda yönetimdeki üyelerden birine yetki verildiği ve bu yetkiye istinaden taşınmazın satın alındığı ve kooperatife devredildiği bu kararların, kooperatif genel kurulunca ibra edildiği, davacıların dava açma hakları bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.

1- Davacıların 1163 Sayılı Yasa'nın 98. maddesi yollaması ile TTK'nin 336. ve devamı maddeleri gereğince iş bu davayı açma hakları vardır. Davalı yönetim kurulu üyeleri 1.3.1997 tarihli genel kurulda ibra edilmiş iseler de, bu ibra açık değildir. O halde mahkemece davalıların ibra edildikleri 1.3.1997 tarihli genel kurulda görüşülüp kabul edilen bilançonun ve dayanaklarının celbi ile bu bilançoda davacıların iddiaları üzerinde de durularak davalıların sorumluluğunu gerektirecek bir durumun olup, olmadığının tespiti bakımından bilirkişi incelemesi yaptırılması ve hasıl olacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı karar verilmesi doğru değildir.

2- Davalılar hakkında Ankara 3. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 1997/467 Esas sayılı dosyasında ceza davası açıldığına göre bunun sonucunun beklenmemesi de doğru değildir.

3- Davacılardan A. K. 4.6.1998 tarihli hakim havaleli dilekçesi ile davadan feragat etmiş olduğundan, vaki feragat nedeniyle bir karar verilmesi gerektiğinden, kararın bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda ( 1 ), ( 2 ) ve ( 3 ) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının isteği hafinde temyiz edene iadesine, 30.000.000 TL duruşma vekillik ücretinin davalılardan alınarak davacılara verilmesine, 10.12.1998 tarihinde, oybirliği ile karar verildi.