|
|
|
|
|
|
İstanbul’u kuşatamadım ama THS üç gün boyunca yakın markajım altındaydı. Bazıları çıkıp ‘biz Gemici’yi üç gün boyunca esir aldık’ deseler bile inanmayım; Gerçekte ben üç gün boyunca THS’sini kuşatma altına aldım. Büyük çoğunluk başlarına gelecekten korkmayıp İzmire, EGE ve Konyalı Düklüğüne, sığınmamış olsaydı, THS’sinin düşmesi an meselesiydi.
THS’sini ele geçirme senaryolarım dahiyane idi. Büyük bir işbirlikçilikle hem alttan gelecek bir ayaklanmanın, hem de tepeden inme bir darbenin çalışmalarını sürdürdüm. Üzülerek belirtmem gerekir ki, hem ayaklanma hem de darbe planlarım, 37 senelik avukatlık tecrübelerine çok güvendiğim iki öğrencilik arkadaşımın, Tekin Aydın ve Mümtaz Yurtsever, desteğine rağmen(çaktırmadan ‘Türkiye’de kalsaydım, benim de bu kadar avukatlık tecrübem olurdu’, demek istiyorum), gerçekleşmeden uzaktı; Durumu anladıktan sonra kökü dışarıda THS’sine el koyma planlarımdan vaz geçerek geldiğim gibi geri döndüm.
Not: Yukarıdaki itiraflar gerçek dışıdır. Düzmecedir. Zora gelirse ben yazmadım derim.
Gerçek:
İlk günün akşamı Sayın Suat Ergin ve Sayın Kavili beni misafir ettiler. Sayın Ergin ilk akşamı ve 1 Mayıstaki toplantıyı organize etti. Candan teşekkürler. Hemşehrim Ömer Kavili ‘Yılın Hukukçusu’ tanımına yakışır bir şekilde gece saat 12 ye doğru bile, hava alanında gösterdiği avuklatlık kimliği kabul edilmeyen bir avukata telefonla yardımcı oldu ve avukatlık kimliğini kabul etmeyen polise hukuk dersi verdi.
Dedem & Afrodit gerçekten nefis bir yer; Sayın Elkan’a teşekkürler seçimi için. Sayın Elkan’ın tenkit edilecek tek tarafı kafasına göre şapka seçemeyişi olsa gerek. Sayın Elkan’ın yakışıklılığı mı yoksa şapkanın küçüklüğü mü bilemiyeceğim, şapkanın küçüklüğünü ispat edecek resim bulanık çıkmış. Şapka Derya Hanım’a çok daha iyi yakışmış. Resmi email le gönderirim.
Dönelim Dedem & Afrodit’e, akşamın tenkid edilecek tek yanı, hemen kulağımın dibinde çalmış olmalarından olsa gerek, biraz yüksek tondaki canlı müzikti. THS Harmandalı Ekibinin profesyonellere taş çıkartacak şahane gösterisi ile müziğin yüksek dozu bile çekilir oldu sonradan. Gösteriden sadece bir resim çekebildim. Fotoğraf makinamın tam o anda su koyvereceği tuttu nedense.
Müzik ve yirmi yıldan fazla bir süredir görüşmüş olmamanın sonucu olsa gerek, en fazla öğrencilik arkadaşlarım Tekin Aydın ve Mümtaz Yurtsever’le(başına küçük gelen iki şapkasından birisini bana hediye etti. Büyük başa küçük şapka almanın ne kerameti var çıkaramadım daha) sohbet edebildim o akşam. Sayın Habibe Yılmaz Kayar ve Sayın Cengiz Aladağ’la doğru dürüst konuşma fırsatı bile doğmadı; Gece biraz kısa geldi gibime geliyor. Gecenin sempati kraliçesi Habibe Hanım’la ancak, gecenin sonunda bizi otele bırakırken biraz konuşma fırsatı yakalıyabildim.
Üçüncü günde Sayın Admin ve Sayın Özge Yücel’le iki saatliğine buluştum. Özge Hanım’la ortak bir proje üzerinde konuştuk. Sayın Admin’in belirttiğine göre kendisini ilk gören herkes, ‘sizi daha yaşlı olarak tahayyül ediyorduk’ diyormuş. Kendisine söyledim mi hatırlamıyorum, ama ben de öyle düşünmüştüm. Bu son iki cümleyi yazmasam olmaz, yazsam okumasını istemediğim 1 Mayıs Akşamı Masası ‘da okur. Sonunda yazmaya karar verdim. En iyisi 1 Mayıs Akşamı Masası’nın yaş konusunu tutanağa geçirilmemiş olarak kabul etmesi. Beni örnek alsınlar mesela; Çırmığtı’lı Ömer Kavili’nin bundan birkaç sene önce ‘senin nüfus cüzdanın eskimiş hemşerim’ ifadesini okumadım bile!
Sıcak ve candan karşılamadan sonra Türkiye’yi su yolu yaparım gibime geliyor. THS’li ve diğer dostlarıma candan teşekkürler.
Saygılarımla
|
|
 |
|
 |
|
Saygın Gemici;
Asıl biz size teşekkür ederiz böyle bir gece yaşanmasına vesile olduğunuz için size ve zarif eşinize teşekkür ederiz.
Müzik konusunda haklısınız biz de rahatsız olduk gerekli uyarılar yapıldı bir daha olmaycak. Ben olaya anında müdahale ettim ama yeterli olmadı sanırım. Şapka kosununda da haklısınız. Ama artık şapka küçük gelmiyor sorun saçlarda imiş, çok uzamış kestirince şapka rahat oluyor. Şapkanın Derya hanıma daha çok yakıştığı doğru tabiki güzele ne yakışmaz ki??? Derya hanıma ısrar ettim ama almadı şapkayı. Artık bi dahaki toplantıda Derya hanıma bir şapka hediye etmek şart oldu..
Umarım yakında yine Türkiyeye gelir ve böyle toplantıların yapılmasına vesile olursunuz.. Selam sevgi ve saygılarımla...