Mesajı Okuyun
Old 14-02-2009, 15:44   #5
Gemici

 
Varsayılan

Savcı objektif davranmak zorundadır. Objektif olmayan bir davranış ve bakış açısı ile hareket ettiğinde görevini tarafsız olarak yerine getirmiş olmaz. Böyle olunca da o savcının tarafsız olmadığı davayı yürütmemesi gerekir.

Alman hukuku çerçevesinde olayı değerlendirdiğimizde söz konusu savcının o görevden alınması/değiştirilmesi gerekir. Bildiğim kadarı ile durum Avustruya ve İsviçre hukukları için de geçerli.

Buna rağmen hakimin reddi ile savcının değiştirilmesini isteme arasında bir fark var. O da savcının değiştrilmesini istemenin yasal olarak düzenlenmediği ve yasalarda yer alan hakimin reddi ile prosedür bakımından farklı oluşu. Hakimin reddi dava çerçevesinde olur ve mahkemeden istenir; savcının değiştirilmesini istemek savcılığa verilecek bir dilekçe ile olur; Yargılama usul kaidelerine bağlı değildir.

Frankfurt istinaf mahkemesi 17.12.1998 tarihili basın bildirisinde şunu belirtiyor(10.11.1998, 3 VAs 37/98 tarih ve sayılı karar ): Savcı dava çerçevesinde hakimlerinkine benzer bir şekilde red edilemez ve bu türden bir red istemi mahkeme yoluyla takip edilemez. Gerekçe olarak bu türden formal bir hakkın yasal olarak düzenlenmediğini bildiriyor mahkeme. Ve ekliyor, savcının vazifesini tarafsız olarak yapacağı konusunda bir şüphe olduğu zaman, mahkemenin değil, savcılığın bu durmla uğraşması ve o savcıyı değiştirmesi gerekir,. Savcılığın verdiği kararı beğenmeyen tarafın bu karara karşı çikayet hakkı vardır mahkemeye göre.

Son olarak şunu belirtiyor mahkeme:
‘Yasa koyucunun bu konuda bir düzenleme getirmeyişi tesadüfi değil, bilinçli bir tavırdır. Savcı görevini yaparken mahkemeden bağımsızdır. Mahkemeye savcıyı red hakkı vermek, mahkeme ile savcılık arasındaki eşitlik ilkesine ters düşer. Mahkemeye bu türden bir hakkın verilmesi mahkemenin savcılık makamının işlerine karışması anlamına gelir.

Belirttiklerim genel anlamda. Buna rağmen faydalı olabilir. Sayın Av.Kanbalı'nın belirttiği şekilde hareket etmek yerinde olur bence.


Saygılarımla