Mesajı Okuyun
Old 18-07-2007, 16:22   #4
medenikal

 
Varsayılan

''Ya olduğun gibi görün yada göründüğün gibi ol''

''İçi dışı bir olmak ''deyimi ile anlatılabilir.

Neysen osun; içsel duygu,düşünce,tavır,düşünüş, tüm hal ve hareketlerde ,

Var olan tutum,düşünce ve kanaatin oluşturduğu içsel yapısı ile ,bunların dışta görünümünün de aynı olması gerektiği;yada farklı görülemeyecek özdeşlikte olması

'İçerde A olmak,dışarda A olduğu halde B görünmek''tutarsızlığı;

İnsan sevgisi ile doluyum deyip, dışta 3. kişilere veya bir topluluğa ,

Buna rağmen gürültü yapıyorlar diye çocukları hınçla kovalayan bir insan davranışı sergileme;

Tavır ve davranışın ,iç dünyasının ne olduğunu göstermesi;

Yetim,fakir ,fukara,garip guraba haklarından bahseden kişinin, parası olduğu halde kaçak elektrik kullanması;

''SÖZDE VE ÖZDE OLMAK''

Davranışlarının ne ise sen osun; söz eylemle örtüşmezse ,sen ikircikli bir yapı arzetmektesin.

İşine geldiği gibi kişiliklere bürünmektesin;

Bir gün çıkarların gereği , bir görüntü vermektesin;diğer gün ise o görüntüyle tam tezat oluşturan bir davranış sergilemektesin;

Göründüğün gibi ol derken;

Özün neyse sözün ve davranışında bu olsun anlamı vardır.

Sen bu tavırlarınla ,kimi kandırıyorsun.Dün öyle söyledin ve davrandın bu gün ise 180 derece döndün.

Kişinin dışsal alemden görünüşü , görüntü ve davranış ne ise ona göre anlaşılır.Fakirlere yardım eden bir kişi görüldüğünde ;

AAA ne iyi insan , yardım ettiğine göre insan sevgisi ile dolu,diye akla gelebilir.

Oysaki bu yardımın altında , bilincinde muhtarlığa adaylık yattığını bilmez.

Sonradan öğrenirler ki aday olmuş; meğersem oy içinmiş bu yardımlar,

Dışsal olarak algılanan ilk izlenim hatalı değerlendirme doğurmuş,sonradan ise kişinin tutarsız bir kişilik taşıdığı anlaşılmış;

Aslında kişi olmadığı bir yapı içine bürünerek bundan fayda ummaya çalışmış;

Görünen yapı ,iç ile uyumsuz;

Mevlana hazretlerinin bu sözü;

İnsanın taşıdığı ve kişiliğinde topladığı değer kümesini; dış alanda , 3.kişilere yönelik olarak , irade oluşumunu ,yani kanaat oluşumunu olumlu kılmak ,bundan fayda ummak amacıyla , karşı tarafın iradesini etki altına almasıdır.

"Söylediğin, ancak karşındakinin anlayabileceği kadardır".
sözü ise ;

Beyinsel,yetenek ,tecrübe ile ilintilidir.

Bilgisi olmayana,söylenecek söz bildiği kadar , anlayacağı kadar ve şekilde verilir anlamındadır.

Beyin haznesinde, uzmanlığı ve algısını çekebilecek , beyin kıvrımlarında bilgi özdeşleşmesi oluşturabilecek ,bilgi anlaşılır.Özümsenir ve hatta yoruma konu olabilir.

Yoksa alma için, aldığı bilgiye eş değer bilgi ve yorumlayacak hazne de gerekir.

Tıp uzmanlığını gerektiren, bir kavramın ,bir hukukçuda belirginleşmesi ile ,tıpla benzer bir meslekte,veya ona yakın bir uzmanlıkta olan kişide algılama farklılıkları da çok farklı olacaktır.