Mesajı Okuyun
Old 05-04-2021, 19:24   #4
solicitor54

 
Varsayılan

Suç, imza bulunan senedin gerçeğe aykırı doldurulması dolayısıyla oluşmuş ise;

Yargıtay 19.H.D. 2019/341 E. 2020/1368 K. sayılı kararında;
"bonodaki keşideci imzasının davacıya ait olduğu konusunda taraflar arasında uyuşmazlık olmadığı, TTK'nun 778/1-f maddesinin yollaması ile 680/1.maddesi uyarınca tedavüle çıkarılırken tamamen doldurulmamış bono düzenlenmesinin mümkün olduğu, senedin tedavüle çıkarılırken anlaşmaya aykırı doldurulduğunu iddia eden davacının iddiasını yazılı delille ispat etmesi gerektiği," denilmiş. Dolayısıyla taraflar arasında hukuki uyuşmazlık bulunduğu, işlemin ceza yargılamasına konu edilemeyeceğine değinilebilir.

Suç, imza inkarına dayanıyor ise;

İmzanın A tarafından atılmadığı bilirkişi raporuyla tespit edildiği takdirde sahtecilik kastının bulunmadığı, sorumluluğun B' ye ait olduğu, atılı suçun yalnızca kastla işlenebileceği yönünde savunma yapılabilir.

Sahtecilik kastının araştırılması gerektiğini ifade eden yargıtay kararı:

Yargıtay 21. C.D. 2016/8 E., 2016/7342 K.

"gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi ve sanığın sahtecilik kastıyla hareket edip etmediğinin tespiti bakımından, sanık ve katılanın olay tarihinde birbirlerine verdikleri vekaletnamelerinin olup olmadığının sanık ve katılandan sorularak var ise dosya arasına alınması..."