merhabalar
konu başlığına bir türlü karar veremedim.
aşağıda daha önce başlattığım ve yanıt aldığım mesajım bulunuyor. ilgi gösteren meslektaşlarıma sonsuz teşekkürler. sorularım bu konuyla ilgili gelişmeler hakkındadır. eski mesajım şuydu

"Bir olaydan dolayı bir kişi 2001 yılında tutuklanıyor ve 7 ay gibi bir süre cezaevinde kalıyor. Yargılandığı dava beraatle sonuçlanıyor.Bu dava 04.11.2003 tarihinde kesinleşiyor.ayrıca bu kişi 07.09.2003 tarihinde işlenen başka bir suçtan dolayı yargılanıyor ve bu ikinci dava 18.03.2004 yılında karara bağlanıyor. bu kişi hakkında adli para cezasına hükmediliyor. bu dava da 21.11.2006 da Yargıtay tarafından onanıyor ve kesinleştikten sonra infaz edilmek üzere infaz savcılığına gönderiliyor.
şimdi, TCK 63. e göre mahsup talep edildiğinde hangi tarihler esas alınacak ve bu kişi mahsuptan faydalanabilecek mi? Bana göre 2. suçun işlenme tarihinde evvelki suçtan verilen karar henüz kesinleşmediği için faydalanması gerekir. yani mahsup konusu düzenlenirken madde gerekçesinde açıklandığı gibi kişi devletten alacaklı olduğunu düşünüp yeni bir suç işlememiş. "

mahsup talebini içeren dilekçeyi eski karar örneğiyle birlikte infaz savcılığına sunduktan sonra savcı evvelki dosyayı istetmiş. dosya başka bir dava sebebiyle yargıtay da bulunmaktaymış bu sebeple savcı dilekçeme bir yanıt vermedi. evvelki davanın kararında müvekkilin tutuklu kaldığı süreler belirtilmemiş. bu sebeple dosyanın incelenmesi gerektiğini belirtti ve sözlü olarak talebimin infazı durdurmadığını ve yakalama emri çıkartacağını söyledi. bunun üzerine müvekkilim yakalama emri çıkarılmasın diye gidip savcılığa teslim olmuş ve dün cezaevine gönderilmiş.

benim sorularım sunlar:
mahsup talebi infazı durdurmaz mı?
sunduğum dilekçeye karşı yasal hakları kullanabilmek için savcının bir karar vermesi gerekiyor öyle değil mi? bu kararın süresi nedir?(müvekkil cezaevine gitmeye razı olduğu için hiç cevap vermeme durumu olur mu?
müvekkilim cezaevine girdi infazı tamamlandıktan sonra çıkacak, evvelki tutukluluğu sebebiyle durumu gerçekte cezaevine girmesini engelliyor ancak bunu ispatlayamıyoruz.dosya yargıtaydan dönünce ancak ispat şansımız olabilecek,
çıkan cezayı bu sebeplerle eskisinden mahsup edemediğimizden yeni ceza infaz edilmiş olacak, müvekkilin özgürlüğünden yoksun kaldığı bu durum haksız bir tutukluluk hali değil midir, tazminat davası düşünülebilir mi
selamlar