Mesajı Okuyun
Old 25-01-2012, 16:05   #19
avmhy

 
Varsayılan

Arkadaşlar merak edenler için karar düzeltme talebimi ve yargıtay kararını veriyorum;

dilekçemin ilgli kısmı;
"AÇIKLAMALAR :

1- Davacı taraf dava dilekçesi ile 55000 TL Manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Sonrasında ise ıslah dilekçesi ile manevi tazminat talebinin 10000TL ye indirmiştir. BU HUKUK USULÜNE GÖRE AÇIK BİR FERAGATTİR. Manevi tazminatın tek ve bölünemez bir talep olduğu Yargıtay uygulaması ile değişmez bir içtihat haline gelmiştir. Manevi tazminat talebi ıslahla artırılamayacağı tartışmasız bu talebin azaltılması ise usul kuralları içinde feragattir. Islah dilekçesine karşı beyanlarımızda bu hususa açıkça itiraz ederek bu yönde tarafımıza vekalet ücreti hükmedilmesi gerektiğini izah ettik ama bu izahatımız yerel mahkemece ve ne yazık ki sayın dairenizce dikkate alınmadı.
Yerel mahkeme davacı tarafın yaptığı işlemi sadece talebi daraltmak olarak nitelemiştir. Bu niteleme neticesinde davacı taraf için manevi tazminat ve maddi tazminat için toplam hükmedilen miktar olan 54.410,84TL üzerinden vekalet ücretine hükmedilmiştir. Tarafımıza ise sadece maddi tazminatın red edilen kısmı üzerinden vekalet ücretine hükmedilmiştir. Bu durum Avukatlık Asgari Ücret tarifesi madde 10 ve aynı olaya dayansa da maddi ve manevi tazminat taleplerinin ayrı dava konusu olduğu yönündeki yerleşik içtihatlara aykırı bu durumdur. Yapılması gereken davacının maddi tazminat talebi yönünden kabul edilen kısım için davacı lehine, red edilen kısım için ise davalı lehine avukatlık asgari ücret tarifesinin ikinci bölüm üçüncü kısmına göre nispi vekalet ücreti takdir etmektir.
Manevi tazminat için ise kabul edilen 10000 tl için davacı yararına Avukatlık ücret tarifesinin üçün kısmına göre avukatlık ücreti takdir etmek davalı lehine ise feragatle vazgeçilen kısım olan 45.000tl için davanın reddine karar vererek Ücret tarifesinin 10 maddesinin 2. fıkrasına göre vekalet ücreti takdir edilmelidir. Yani Karşı taraf için 1200 tl vekalet ücreti belirlenmeli ve aynı miktar vekalet ücretine davalı taraf olan lehimize de hükmedilmelidir. Yerel mahkemenin lehimize feragat edilen kısım için vekalet ücreti takdir etmeyen hukuka aykırı kararı sayın dairenizce mevzuata ve yerleşik yargıtay uygulamasına aykırı olarak olarak onanmıştır. Bu onama kararına göre herkes manevi tazminat davasını dilediği miktardan açabilecek sonrada dilediği miktara çekerek feragat ettiği kısım için vekalet ücreti ödemeyecektir.
Oysa ki bu duruma benzer olaylar için alınmış Yargıtay Kararları tam tersini söylemektedir.

Yargıtay 4 HD, 04.02.1967 T., E-K: 164/876: "... Usulün 185 inci maddesi gereğince, davadan vazgeçme (yani feragat) dışında davacı, karşı tarafın muvafakatı olmadan davasını kovuşturmaktan vazgeçemez. Bu itibarla davanın bir bölümünü ileriye bırakmak için davalının muvafakatının gerçekleşmesi gerekirken, mahkemece bu kurala uyulmaması ve uyuşmazlığı olduğu yerde bırakması usule aykırıdır. Yapılacak iş, davalı tarafın muvafakatının bulunmadığı gözönünde tutularak davaya devam etmekten ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir..." (Hukuk Muhakemeleri Usulü, Cilt II, Prof. Dr. Baki KURU)

Davacının talep sonucunu azaltması davayı değiştirme sayılamaz. Davacının talep sonucunu azaltabilmesi için davalının muvafakatine ihtiyaç olmadığı gibi, ıslah yoluna başvurmaya da gerek yoktur. O halde, müdeeabihin azaltılması, ıslah kapsamında değil davadan feragat müessesesi içinde mütalaa edilebilir( 3 H.D, 21.02.2005, 1257/1591

YARGITAY 5. HUKUK DAİRESİ 06.04.2004 TARİH, 1443/4238 "Islahla müddeabih(son istem) azaltılamayacağından dava dilekçesindeki taleple hüküm altına alınan değer farkı üzerinden davalı yararına, nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken aza hükmedilmesi doğru görülmemiştir"

Bu kadar açık kararlara rağmen dairenizin bu onama kararı açıkça hukuka aykırıdır. Bu hukuka aykırılığın diğer temyiz taleplerimiz red edilse bile düzelterek onama müessesi ile lehimize vekalet ücreti takdir edilmesi şeklinde düzeltilmesi gerekmektedir."

yargıtay kararı

"araflar arasındaki trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasından dolayı yerel mahkemece verilen gün ve sayısı yukarıda yazılı kararın; Dairemizin 12/07/2011 gün ve 2010/7415-2011/8252 sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmiştir. Süresi içinde davalılar ve ihbar olunan Belediye vekilleri tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla HUMK’nun 440-442. maddeleri uyarınca tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Temyiz ilamında bildirilen gerektirici nedenler karşısında Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun değişik 440. maddesinde sayılan nedenlerden hiç birine uygun olmayan aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki karar düzeltme itirazları reddedilmelidir.
2-Davalıların diğer karar düzeltme itirazlarına gelince:
Dava, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı ile davalılar ve ihbar olunanın temyizi üzerine Dairemizce onanmıştır. Davalılar ile ihbar olunanca kararın düzeltilmesi istenmiştir.
Davacı, davalı şirkete ait ve diğer davalının yönetimindeki aracın, yaya kaldırımı bulunmayan yolda yürürken kendisine çarparak yaralanmasına sebep olduğu gerekçesiyle, tedavi harcamaları ve kazanç kaybından oluşan maddi tazminat ile manevi tazminat istemlerinde bulunmuş, ıslah dilekçesiyle maddi tazminat istemini arttırmış, manevi tazminat talebini ise 55.000,00 TL’den 10.000,00 TL’ye düşürmüştür.
Yerel mahkemece yapılan yargılama sonucunda; maddi tazminatın bir kısmı ile 10.000,00 TL manevi tazminat istemi kabul edilmiş; reddedilen maddi tazminat üzerinden vekalet ücretine hükmedilmiş ise de manevi tazminatın reddedilen bölümü için davalılar lehine vekalet ücretine hükmedildiği anlaşılmıştır.
Davanın açıldığı günde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 10/2 maddesinde yer alan davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı için takdir olunan ücreti geçemez.” şeklindeki düzenleme de göz önüne alınarak, manevi tazminatın bir bölümü kabul edilmediğinden davalı lehine davacı için takdir edileni geçmemek üzere vekalet ücreti verilmemesi doğru değil ise de, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden; dairemizin onama kararı kaldırılmalı HUMK’nun 438/son maddesi gereğince karar düzeltilerek onanmalıdır.
./..
-2-
2011/13319-2011/13763
SONUÇ: Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasası’nın 440-442. maddeleri gereğince davacının karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 12/07/2011 gün ve 2010/7415-2011/8252 sayılı onama kararının kaldırılarak; mahkeme kararının hüküm kısmının 6. bendinde “…reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 2.557,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davacıdan alınarak davalılara verilmesine…” şeklindeki ibarenin silinerek yerine “…reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 3.553,68 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine…” şeklinde yazılmasına, diğer karar düzeltme istemlerinin (1) nolu bentte gösterilen nedenle reddiyle kararın düzeltilmiş bu biçiminin ONANMASINA ve önceki kararımızı temyiz eden davalılar yararına takdir olunan 825,00 TL duruşma avukatlık ücretinin davacılara yükletilmesine ve tashihi karar talep eden davalılar ile ihbar olunandan önceki onama kararımızla alınan harç ile peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 20/12/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
Şerife Öztürk Kamil Kancabaş Selma Bellek Ali Kaya Hüseyin Kulaç
Karşılaştırıldı. SG
Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır."