Mesajı Okuyun
Old 06-08-2006, 14:13   #37
Av.Emre Gacal

 
Varsayılan

Devlet üniversitesinde okumakta olan bir hukuk fakültesi öğrencisi olarak yukarıda bahsi geçen ''Vakıf mı yoksa Devlet Üniversitesi mi?'' tartışmasına katılmakta kendimi haklı görüyor ve vakıflı arkadaşlarımızın iddaları karşısında söz hakkımı kullanıyorum..
Vakıf üniversitelerinin vermiş oldukları dolgun ücretler karşısında seçkin prof'ların kendilerini tercih ettikleri,bu yüzden devlet üniversitelerinin kaliteli eğitim kadrolarının boşaldığı iddasında bulunulmuş.Evet dogrudur.Boylece arkadaşlarımız ''kendilerinin daha iyi eğitim aldıkları'' düşüncesini temellendirmek istemişler..OSS'de kimin daha iyi olduğu konusunda kendisini kanıtlamış,okuma hakkını parayla değil sahip olduğu bilgi birikimi ile söke söke alan gençlerimizin hakkı bu olmamalı,dolgun ücret faktörünün yokluğunda bu prof'ların kime eğitim vermek isteyecekleri de gayet açıktır..''Kaliteli eğitim'' kaygısını devlet üniversiteleri bugüne kadar taşımış,''hastane özel olunca iyi bakıyorlar da okul özel olunca kötü mü oluyor.'' diyen zihniyete kaliteli sağlık görevlilerini,devletin 3 fonksiyonundan biri olan yargının gereği olan adli teşkilatı içinde nice hakimler nice savcılar yetiştirmiştir,yetiştirmeye de devam edecektir.Nitekim vakıf üniversitelerinin kaliteli eğitim kaygısı,bünyesinde barındırdıkları öğrencilerin vermiş oldukları eğitim ücretletlerini kaybetmeme korkusundan ileri geldiği kaçınılmaz bir gerçektir ve bu korkuyu taşıyan vakıf üniversitesi eğitim kadrolarının ''bu öğrenciler ki burada ücret karşılığında okuyolar,kaldı ki bunların ailelerin çoğu o kadar da zengin değil,bu çocukları bişeyler yapıp bi'şekilde geçirmeli'' düşüncesiyle hareket ettikleri de unutulmamalı.Seçkin kadrolarına güvenipte aldığı eğitim kalitesinin daha iyi olduğunu idda eden sözüm ona arkadaşlar Anayasa,Ceza,Idare gibi kamu hukuku dallarında(özel hukukta da durum aynı) vize ve final sınavlarını elini kolunu sallayarak geçerken,bu sınavların devlet üniversitelerinde ne derece zor olduğunu öyle el kol sallamakla geçilmeyeceğinden de bi'haberdar durumdalar.Kanatimce iddalar soyut değil somut verilere dayanmalı.Her iki üniversite tipinin hukuk fakültesini 4 senede bitirme ve hakim/savcılık sınavlarında başarı oranları karşılaştırıldığında gerçek 'soğuk duş' etkisi yapacaktır.
Bir başka konuya gelince hepimimiz biliyoruz ki artık avukat olabilmek için de sınava gireceğiz,hukuk fakültesini bitirmek sadece avukat olabilme yolunda bir ön şart.Peki şimdiye kadar avukatlık sınavına gereksinim duyulmadı da şimdi neden var?
Devlet üniversitelerinde okuyan arkadaşlarımızın bu soruya vereceği cevap hep aynı olacaktır,kendimden ve yakın çevremden biliyorum..Vakıf üniversitelerinin hukuk fakülteleri kurmasına izin verildi.Ekonomik olarak düşünüldüğünde hukuk fakültesi açmak,tıp fakültesi açmaya göre daha az finansman gerektirir kaldı ki sosyal hayatta hukukçunun saygınlığı da öğrenciyi bu fakülteye girmek konusunda tetikler.Amacı daha fazla para olanlar bu gerçeği anlamakta gecikmediler,vakıf üniversitelerinin üst üste açtıkları hukuk fakülteleri ihtiyaç fazlası hukukcuya neden oldu ve Avukatlık Sınavı doğdu.
Vakıf üniversitelerine hukuk fakültesi açma hakkını veren devletimiz amacı hazineye gelir sağlamaktı,vergi.''Ihtiyac fazlası hukukcu gerçeğini'' bu kararın altına imza düşenlerde biliyordu.Devlet üniversitelerinde okuyan arkadaşlarımızın ailelerin maddi imkanları çoğunlukla kısıtlıdır,başarılı çocukları mezun olduklarında bunların başına geçirebilecekleri hukuk depertmanları olan şirketleri de,onların mesleğini icra edebilmesi için açacakları büro için katkıda bulunacakları paraları da yoktur.Oysa vakıflıların durumu farklıdır.Avukatlık sınavı ile ''elini kolunu sallıyarak mezun olduklarında adli sistemin içine kolaylıkla girebilecek,ihtiyac fazlası hukukçunun içinde büyük bir paya sahip olan'' bu zihniyetin önüne geçmek istendi.''Bakın size böyle seçkin bir fakülteye neredeyse sınavsız geçme hakkını verdik ama unutmayın ki bu iş sizin için o kadar da kolay olmayacak'' denildi tabiri caizse.Çok kaliteli eğitim alacaklarını idda eden bu gençlik artık vakıf üniversitelerinin hukuk fakültelerine kayıt olurken avukatlık sınavı korkusundan geri adım atar oldular ne de olsa bunların neleri başarabileceği oss sınavında da görülmüştü.
Son olarak
Unutulmasın ki OSS sınavını kazanabilmek küçümsenemeyecek bir azim ve bizim için başlı başına bir DAVA'ydı.Biz bu DAVA'yı kazandık!!! Eğitim kadrolarımız kaliteli olsun ya da olmasın,iyi hukukcu olabilmeyi kendini yetiştirmeye bağlı tutanlar,bizim kendimizi yetiştirmek konusunda da azmimiz var !!! Bir gün avukat olursak hak peşinde koştuğumuz kazanacağımız nice DAVA'larımız da olucak !!!
Ayrıca Bakınız:

http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=2754