Mesajı Okuyun
Old 02-11-2007, 11:00   #6
Sinerji Hukuk Yazılımları

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
11.Hukuk Dairesi

Esas: 2001/4877
Karar: 2001/7509
Karar Tarihi: 08.10.2001

ÖZET: 6183 Sayılı kanunun 35. maddesi uyarınca amme alacaklarından zincirleme sorumlu olan Limited Şirket ortaklarından biri bu borcu ifa ederse, diğer ortaklara payları oranında doğrudan müracaat edebilecektir. Mahkemece yapılacak iş, şirket ticaret sicil dosyasının, davacı hakkında vergi dairesince yapılan icra dosyasının celbedilmek suretiyle, vergi borcunun tahakkuk döneminin tespit edilip, buna göre davalının o tarihte şirketin ortağı olup olmadığı belirlenerek, davalının sorumlu olduğu miktara karar vermektir.

(6183 S. K. m. 35) (6762 S. K. m. 520, 540)

Taraflar arasında görülen davada Aliağa Asliye Hukuk Mahkemesi'nce verilen 22.2.2001 tarih ve 2000/758 - 2001/1592 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Deniz Biltekin tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Davacı vekili, müvekkili ile davalının G. Ltd. Şti.nin ortağı olduğunu, şirketin vergi borcunun müvekkilinden tahsil edildiğini, ödenen miktarın davalıdan tahsili için yapılan icra takibinin itiraz üzerine durduğunu ileri sürerek, davalının itirazının iptaline, takibin icra dosyasındaki miktarın yarısı yönünden devamına, %40 icra inkar tazminatına davalının mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, müvekkilinin şirketteki hissesini 14.9.1999 tarihinde noterden G....E....'ye devir ettiğini, o gün davacının müvekkilinden dolayısıyla şirketin kasasından para alarak borcu ödediğini, makbuzda davacını isminin yazmasının parayı onun ödediği anlamını çıkarmayacağını savunarak davanın reddini, davacının %40 kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamından şirket adına ödemelerin davacı tarafından yapıldığı, davacının bu ödemelerle ilgili olarak ancak şirketin mallarına baş vurabileceği, icra takibinde de kötüniyetli olmadığından davacının ve davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.

Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.

1. Davacı, ortağı olduğu G. Ltd. Şti.nin vergi borcunu 6183 sayılı Amme Alacakları Tahsili Usulu Hakkındaki Kanunun 35. maddesi hükmü uyarınca, ödediği miktarın davalı diğer ortağın payına isabet eden kısmı için yaptığı icra takibine olan davalının itirazının iptalini talep ve dava etmiştir. davalı savunmasında, davadan önce payını noter senedi ile devir ettiğini sorumluluğunun bulunmadığını belirtmiştir. TTK.nin 520. maddesine göre, bir payın devri, şirket hakkında ancak şirkete bildirilmek ve pay defterine kanunun aradığı ortak nisabının muvafakatı ile kayıt edilmek suretiyle hüküm ifade eder. Aynı kanunun 540. maddesi hükmü uyarınca da aksi kararlaştırılmış olmadıkça ortaklar hep birlikte müdür sıfatıyla şirket işlerini idareye ve şirketi temsile mezun ve mecburdurlar. Yine, Dairemizin yerleşmiş uygulamalarına göre, ortak ayrıldığı döneme ilişkin borçlardan sorumludur. Bu açıklamalara göre, 6183 sayılı kanunun 35. maddesi uyarınca amme alacaklarından zincirleme sorumlu olan Limited Şirket ortaklarından biri bu borcu ifa ederse, diğer ortaklara payları oranında doğrudan müracaat edebilecektir. O halde, mahkemece yapılacak iş; G. Ltd. Şti.nin ticaret sicil dosyasının davacı hakkında vergi dairesince yapılan icra dosyasının celp edilerek, vergi borcunun tahakkuk döneminin tespit edilip, buna göre davalının o tarihte şirketin ortağı olup olmadığının belirlenerek, davalının sorumlu olduğu miktara karar vermek gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.

2. Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; bozma sebep ve şekline göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.

Sonuç: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 8.10.2001 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
**************************************
www.sinerjias.com.tr