Mesajı Okuyun
Old 11-11-2006, 21:01   #2
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
10. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/6279
K. 2004/9944
T. 27.10.2004
• TRAFİK KAZASI SONUCU GEÇİCİ İŞGÖREMEZLİK ( Sigortalıya Yapılan Harcama ve Ödemeler Nedeniyle Uğranılan Kurum Zararının Rücuan Ödetilmesi - İşe Giriş Bildirgesinin Kazadan Sonra Verilmesi )
• GEÇİCİ İŞGÖREMEZLİK ( Trafik Kazası Sonucu/Sigortalıya Yapılan Harcama ve Ödemeler Nedeniyle Uğranılan Kurum Zararının Rücuan Ödetilmesi - İşe Giriş Bildirgesinin Kazadan Sonra Verilmesi )
• RÜCUAN TAZMİNAT ( Trafik Kazası Sonucu Geçici İşgöremezlik - İşe Giriş Bildirgesinin Kazadan Sonra Verilmesi/Sigortalıya Yapılan Harcama ve Ödemeler )
• İŞE GİRİŞ BİLDİRGESİ ( Trafik Kazasından Sonra Verilmesi - Sigortalıya Yapılan Harcama ve Ödemeler Nedeniyle Uğranılan Kurum Zararının Rücuan Ödetilmesi )
506/m. 9, 10/b
818/m. 43, 44
ÖZET : Zararlandırıcı sigorta olayı iş kazası ya da meslek hastalığı niteliğinde bulunmasa dahi, 506 sayılı Kanunun 9 ve 10b maddelerinde öngörülen yasal koşulların gerçekleşmesi kaydıyla, anılan maddede sınırlı ve sayılı olarak belirtilen sigorta kolları kapsamında iş kazası ve meslek hastalıkları sigorta kolu yanında hastalık sigortası, analık sigortası kolundan sigortalı ya da hak sahiplerine yaptığa masrafların tutarı için de Kurumun kusuru bulunmasa dahi işverene karşı rücu hakkı mevcuttur.

Somut olayda, zararlandırıcı sigorta olayı iş kazası ya da meslek hastalığı niteliğini taşımamakta ise de; davalı işverene ait inşaat işyerinde 01.01.2000 tarihinde işe başlayan sigortalının işe giriş bildirgesi; aynı gün yerine hastalık sigortalı kolundan tedavi giderlerinin yapılmasına neden trafik kazasının meydana geldiği 16.04.2000 tarihinden sonra 01.05.2000 tarihinde Kuruma verilmiş olmakla işverenin kusursuz sorumluluğuna ilişkin olarak 506 sayılı Kanunun 9 ve 10. maddelerinde öngörülen yasal koşullar davalı işveren yönünden gerçekleşmiştir.

DAVA : Davacı, trafik kazası sonucu geçici işgöremezlik durumuna giren sigortalıya yapılan harcama ve ödemeler nedeniyle uğranılan Kurum zararının rücuan ödetilmesini istemiştir.

Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar vermiştir. Hükmün, davacı Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü:

KARAR : 1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacı Kurum vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2- Davalı işveren yönünden dava işe girişi süresinde Kuruma bildirilmeyen sigortalının 16.04.2000 tarihinde trafik kazasında yaralanması üzerine hastalık sigortası kolundan Kurumca yapılan tedavi giderlerinin 506 sayılı Kanun 9 ve 10. maddeleri uyarınca rücuan tahsili istemine ilişkindir.

Bu yönde; zararlandırıcı sigorta olayı iş kazası ya da meslek hastalığı niteliğinde bulunmasa dahi, 506 sayılı Kanunun 9 ve 10b maddelerinde öngörülen yasal koşulların gerçekleşmesi kaydıyla, anılan maddede sınırlı ve sayılı olarak belirtilen sigorta kolları kapsamında iş kazası ve meslek hastalıkları sigorta kolu yanında hastalık sigortası ( madde 32-42 ), analık sigortası ( madde 43-51 ) kolundan sigortalı yada hak sahiplerine yaptığı masrafların tutarı içinde Kurumun kusuru bulunmasa dahi işverene karşı rücu hakkı mevcuttur.

Dava konusu somut olayda da, zararlandırıcı sigorta olayı iş kazası ya da meslek hastalığı niteliğini taşımamakta ise de; davalı işverene ait inşaat işyerinde 01.01.2000 tarihinde işe başlayan sigortalının işe giriş bildirgesi; aynı gün yerine hastalık sigortalı kolundan tedavi giderlerinin yapılmasına neden trafik kazasının meydana geldiği 16.04.2000 tarihinden sonra 01.05.2000 tarihinde Kuruma verilmiş olmakla işverenin kusursuz sorumluluğuna ilişkin olarak 506 sayılı Kanunun 9 ve 10. maddelerinde öngörülen yasal koşullar davalı işveren yönünden gerçekleşmiştir.

Ne ki hükme dayanak kılınan kusur raporuna göre, zararlandırıcı sigorta olayının meydana gelmesinde; sigortalının %100 oranında kusurlu olması karşısında, davaya konu rücu alacağından; Borçlar Kanununun 43 ve 44. maddeleri çevresinde %50 oranından az olmamak üzere hakkaniyet indirimi yapılmak suretiyle ve Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 74. maddesinde öngörülen taleple bağlılık ilkesi de gözetilmek suretiyle sonucuna göre hüküm kurulmalıdır.

Mahkemece, açıklanan madde ve hukuki esaslar gözetilmeksizin yazılı değerlendirme ile yazılı biçimde davalı işveren hakkındaki isteminde reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

O halde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 27.10.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.

-----------------------------------------
T.C.
YARGITAY
10. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/12653
K. 2006/2144
T. 2.3.2006
• RÜCUAN TAZMİNAT ( Sigortalının İşe Girişini Süresinde Bildirmeyen İşveren İş Kazasında Kusurlu Olmasa da SSK Rücu Alacağından Sorumlu Olduğu )
• SSK RÜCU ALACAĞI ( Sigortalının İşe Girişini Süresinde Bildirmeyen İşveren İş Kazasında Kusurlu Olmasa da Sorumlu Olduğu )
• İŞE GİRİŞİ SÜRESİNDE BİLDİRMEYEN İŞVEREN ( İş Kazasında Kusurlu Olmasa da SSK Rücu Alacağından Sorumlu Olduğu )
• KUSURSUZ SORUMLULUK ( Sigortalının İşe Girişini Süresinde Bildirmeyen İşveren İş Kazasında Kusurlu Olmasa da SSK Rücu Alacağından Sorumluluğu )
506/m.10, 39
ÖZET : Dava, işe girişi yasal süre içinde SSK'ya bildirilmeyen işçinin iş kazasında yaralanması nedeniyle yapılan giderlerin rücuan işverenden tahsili talebine ilişkindir. 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'na göre, sigortalının işe girişini süresi içinde kuruma bildirmeyen işveren iş kazasında kusurlu olmasa da SSK rücu alacağından sorumludur. Burada söz konusu olan kusursuz sorumluluktur. Bu nevi davalarda hakkaniyet indiriminin, sigortalının müterafik kusurundan az olması gerekir.

DAVA : Davacı, icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına ve % 40 İcra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.

Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.

Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ş.Ö. tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi:

KARAR : 1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacı kurumun sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2- Dava, işe girişi süresinde kuruma bildirilmeyen sigortalı işçi D'nin 25.05.2001 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu, sürekli işgöremezlik durumuna girmeksizin yaralanması üzerine kurumca yapılan sosyal sigorta yardımlarının 506 Sayılı Kanunun 10 ve 39. maddeleri uyarınca rücuan ödetilmesi istemine ilişkin olup, 704.899.997.- TL geçici işgöremezlik ödeneği ile 629.755.500.-TL tedavi ve iyileştirme gideri ki toplam 1.334.655.497.-TL'nin fer'ileriyle birlikte tahsili için davalı işveren aleyhine icra takibine geçildiği, borçlunun itirazı üzerine itirazın iptali istemiyle işbu davanın açıldığı, somut olayda, sigortalının işvereni A. Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi yönünden 506 Sayılı Kanunun 9 ve 10. maddesindeki koşulların oluştuğu ve zararlandırıcı sigorta olayında, davalı işverenin % 80, sigortalı işçi D'nin % 20 oranında kusurlu olduğu, dava dosyasındaki bilgi ve belgelerden açıkça anlaşılmaktadır.

Davalı işverenin 506 Sayılı Kanunun 10. maddesine göre sorumluluğu; kusursuzluk ilkesine dayanır. Zararlandırıcı sigorta olayında işverenin hiç kusuru olmasa bile, şayet sigortalının işe girişi süresinde kuruma bildirilmemişse kurumca yapılan sosyal sigorta yardımlarından 10. maddeye göre sorumlu tutulması gerekir.

Hakkaniyet indirimi yapılırken, sigortalının müterafik kusuru oranında indirim yapılması halinde, 39. maddeye dayanılarak açılan dava sonucunda verilecek karar ile 10. maddeye dayanılarak açılan dava sonucunda verilecek karar arasında herhangi bir fark kalmayacağından, hakkaniyet indiriminin, sigortalının müterafik kusurundan az olması gerekir.

Mahkemece yapılacak iş; davalı işverenin % 80 kusurlu olduğu kabul edilerek, 506 Sayılı Kanunun 39. maddesi uyarınca yaptırılıp hükme dayanak yapılan 17.06.2004 günlü hesap raporunda % 80 kusura göre hesaplanan alacak miktarı % 100 kusura iblağ edilerek bulunacak tutar üzerinden, Borçlar Kanunu'nun 43 ve 44. maddeleri uyarınca sigortalının kusurunun % 50'den az olmamak üzere hakkaniyet indirimi yapılarak davalı işverenin sorumlu olduğu borç tutarı belirlendikten sonra Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 74. maddesindeki taleple bağlılık ilkesi de dikkate alınarak tavan aşılmamak suretiyle rücu alacağına hükmetmekten ibarettir.

Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

O halde davacı kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 02.03.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.

-