Mesajı Okuyun
Old 30-06-2020, 08:05   #3
Av.Evren Akçay

 
Varsayılan

Herhangi bir evrakta imzası olmayan kişi adına abonelik yapılması için kişinin orada oturduğunun ve abonelik yaptırmadan su kullandığının tespiti gerekir. Bu olmadan resen abonelik yapılması hukuka aykırı olacaktır. Ayrıca aşağıda yer alan Yargıtay kararı işinize yarar diye düşünüyorum. Burada; " davalının taşınmazdan ayrıldığı, abonman sözleşmesinin ancak taşınmazla birlikte hüküm ifade edeceği hususları dikkate alındığında artık davalı ile davacı idare arasındaki abonman sözleşmesinin tarafların zımni iradesi ile ortadan kalktığının kabulünü gerektirir." diyor.

T.C. YARGITAY

3.Hukuk Dairesi
Esas: 1990/14971
Karar: 1991/7506
Karar Tarihi: 02.07.1991


ÖZET: Davacının daha önceki elektrik paralarını, daha sonra kiraya tutan taşınmazdaki kiracılardan tahsil ettiği, davalının taşınmazdan ayrıldığı, abonman sözleşmesinin ancak taşınmazla birlikte hüküm ifade edeceği hususları dikkate alındığında artık davalı ile davacı idare arasındaki abonman sözleşmesinin tarafların zımni iradesi ile ortadan kalktığının kabulünü gerektirir.

(818 S. K. m. 1)

Dava dilekçesinde, icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile 1.487.888 lira alacağın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece, davanın kabulü cihetine gidilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği düşünüldü:

Davacı TEK., davalı ile 1966 yılında yaptıkları abonman sözleşmesine dayanarak 1986 yılı Temmuz, Ağustos ve 1987 yılı Ocak ve Şubat aylarına ait elektrik bedelinin tahsiline karar verilmesini istemiştir.

Davalı, mahkeme kararında da kabul edildiği üzere 1977 yılında kiracı olarak oturduğu taşınmazı tahliye ettiğini daha sonraki yıllarda ise taşınmazın değişik kişilere kiraya verildiğini savunarak, artık abonman sözleşmesine itibar edilmeyeceğini, harcamadığı elektrik parasından kendisinin sorumlu olmayacağını ileri sürmüştür. Mahkemece, abonman sözleşmesinin taraflar arasında geçerliliğini koruyacağı kabul edilerek hüküm kurulmuştur.

Davacının daha önceki elektrik paralarını, daha sonra kiraya tutan taşınmazdaki kiracılardan tahsil ettiği, davalının taşınmazdan ayrıldığı, abonman sözleşmesinin ancak taşınmazla birlikte hüküm ifade edeceği hususları dikkate alındığında artık davalı ile davacı idare arasındaki abonman sözleşmesinin tarafların zımni iradesi ile ortadan kalktığının kabulünü gerektirir.

Bu durumda davanın reddi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.

Bu itibarla, yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesis isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin ödediği temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 02.07.1991 gününde oybirliği ile karar verildi.

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı