Mesajı Okuyun
Old 28-03-2009, 13:26   #5
Av. Ö.Erol Yavuz

 
Varsayılan

Elbirliği ortaklarına miras yoluyla intikal eden taşınmaza ilişkin tahliye davasında, Yargıtay 6.Hukuk Dairesi, dava esnasında diğer mirasçı/mirasçıların muvafakatinin sağlanmasının mümkün olmasına rağmen, ihtar yönünden bu eksikliğin tamamlanmasının mümkün olmadığı görüşündedir.

T.C. YARGITAY
6.Hukuk Dairesi

Esas: 1999/2312
Karar: 1999/2344
Karar Tarihi: 16.03.1999

ÖZET: Açılan dava sonradan diğer mirasçının muvafakati sağlanarak dava açma ehliyeti yönünden tamamlanması mümkün ise de temerrütten açılan bu davada esas eksikliğin ihtar yönünden tamamlanması mümkün bulunmadığından ihtarın sonuç doğurucu nitelikte olmadığının kabulü ile davanın reddine karar vermek gerekirken bu husus üzerinde durulmadan yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.

(6570 S. K. m. 7)

Dava: Mahalli Mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: Dava temerrüt sebebiyle aktin feshi ve kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece istem gibi karar verilmiş ve hüküm davalı vekili tarafından temyiz olunmuştur.

Dosyada mevcut kira sözleşmesi davacı C.K.'un murisi O.K. ile davalı arasında yapılmıştır. Kiralananla ilgili tapu kaydında da O., C. ve N.'nın müşterek malik oldukları görülmektedir. Kiralayan O.K.'un 26.1.1997 tarihinde vefat etmekle geriye mirasçı olarak C.K. ve F.K.'a bıraktığı veraset belgesinden anlaşılmıştır. N. ve C. kiralanana iştirak halinde malik olduklarına göre bu yerle ilgili açılacak davalarda mecburi dava arkadaşlıkları söz konusudur. Herne kadar C. tarafından açılan dava sonradan diğer mirasçının muvafakati sağlanarak dava açma ehliyeti yönünden tamamlanması mümkün ise de temerrütten açılan bu davada esas eksikliğin ihtar yönünden tamamlanması mümkün bulunmadığından ihtarın sonuç doğurucu nitelikte olmadığının kabulü ile davanın reddine karar vermek gerekirken bu husus üzerinde durulmadan yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.

Sonuç: Hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 16.3.1999 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları