Mesajı Okuyun
Old 25-04-2008, 17:21   #2
mylassos

 
Varsayılan

YARGITAY

5. CEZA DAİRESİ

E. 2003/8008

K. 2005/7333

T. 12.5.2005

DAVA : Irza geçme suçundan sanık Türker Yılmaz'ın yapılan yargılanması sonunda; (YALOVA) Ağır Ceza Mahkemesinin 3.10.2000 tarih, 1997/43 Esas, 2000/95 sayılı kararı ile hükmolunan ve kesinleşen fakat evlenme nedeniyle TCK.nun 434.maddesi gereğince ertelenen mahkumiyet kararının boşanma nedeniyle aynen infazına dair aynı mahkemeden verilen 3.10.2002 gün ve 2002/144 Esas, 2002/153 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi sanık vekili tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C.Başsavcılığından tebliğname ile daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR : Hükmün kesinleşmesini müteakip, infaz aşamasında, sanıkla mağdurenin evlenmiş olmaları nedeniyle, TCK.nun 434/1.maddesi uyarınca cezanın infazının ertelenmesine karar verildikten sonra, bu defa zamanaşımı süresi içinde boşanmaları üzerine, 434/2.maddeye göre dosyanın yeniden ele alınarak cezanın infazına karar verilmesi durumunda; esasen hukuk mahkemesinin kararında erkek tarafından haksız olarak meydana getirilmiş bir sebeple boşanmaya neden olunduğunun açıkça tesbiti ile buna dayalı olarak boşanmaya hükmedilmesi ve ceza mahkemesinde yenilenen davada başka hiçbir araştırma yapmadan hukuk mahkemesinin ilamına itibarla dosya üzerinden yada gerekmediği halde duruşma da açarak cezanın aynen infazına dair verilen kararların CMUK.nun 402.maddesi kapsamında olup, itiraza tabi ve temyizinin mümkün bulunmadığı, nitekim dairemizce daha önce verilen temyiz isteminin reddine dair kararların da bu şekilde verilen hükümlere ilişkin bulunduğu; ancak hukuk mahkemesinin erkek tarafından boşanmaya haksız olarak neden olunduğunun açık tesbiti yapılmadan yada tarafların anlaşmaları üzerine boşanma kararı vermesi durumunda bu defa ceza mahkemesince, hukuk mahkemesinin ilamıyla yetinilmeyerek sanığın boşanmada kusuru olup olmadığının belirlenmesi amacıyla duruşma açılarak taraflar ve tanık da dinlenmek suretiyle yargılama yaptıktan sonra cezanın infazına dair kurulan hükmün delil tartışması ile oluşacağı, bu nedenle evrak üzerinden verilmesi de mümkün bulunmadığından temyizi mümkün kararlardan olduğunun kabulü gerekmesi karşısında; olayımıza baktığımızda, hükmün kesinleşmesinden sonra evlenme nedeniyle infazın ertelenmesine karar verilip, bilahare de boşanmaları ile yeniden ele alınan davada mahkeme duruşma açarak tarafları ve tanığı da dinleyerek, tarafların sanığın cezaevine girmesini önlemek amacıyla para karşılığında muvazaalı olarak evlendiklerini, esasen hiç birlikte dahi yaşamadıklarını, boşanmanın da yine bu anlaşma çerçevesinde olduğunu, kanuna karşı hile yapıldığını tesbitle ve bu nedenle sanığın cezasının aynen infazına dair verdiği kararın temyizinin mümkün bulunduğunun kabulü ile yapılan incelemede;
SONUÇ : Delillerle iddia ve savunma duruşma gözönünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş sübutu kabul olunan fiilin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan yerinde görülmeyen sanık vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün tebliğname gibi (ONANMASINA), 12.5.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




YARGITAY

5. CEZA DAİRESİ

E. 2003/7980

K. 2005/7276

T. 12.5.2005

DAVA : Irza geçme suçundan sanık Muammer Benli'nin yapılan yargılanması sonunda; beraetine dair (KASTAMONU) Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 3.10.2002 gün ve 2002/108 Esas, 2002/260 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi müdahil vekili tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C.Başsavcılığından tebliğname ile daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR : TCK.nun 434/2. maddesi gereğince kamu davasının yenilenmesinin, sanığın evlenme tarihinden itibaren zamanaşımı süresi içinde tamamen kendi kusurlu hareketiyle boşanmaya sebebiyet vermesi durumunda mümkün olacağı, şiddetli geçimsizlik sebebiyle mağdure tarafından açılan boşanma davasının karşılıklı kabule bağlı olarak sonuçlandırıldığının anlaşılması karşısında, sanığın boşanmadaki kusur durumu mahkemesince re'sen araştırılıp değerlendirilerek kusursuzluğun ya da karşılıklı kusurun varlığının tespiti halinde beraetine karar verilmesi gerekirken eksik soruşturmaya dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulması,
SONUÇ : Kanuna aykırı, müdahil vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı CMUK.nun 321.maddesi uyarınca (BOZULMASINA), 12.5.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.