Mrh Meryem Hanım
Mücadele verdiğiniz dosyada borçlunun kaçak ve kötüniyetli davrandığı çok. Mahkeme borçlunun yaptığı her işleme karşı ayrı bir tasarrufu iptali talep edilmeli diyor anladığım kadarıyla.Sizinle aynı fikirdeyim. Borçlunun alacaklının alacağını ortadan kaldırmak maksadıyla yapmış olduğu her kötüniyetli tasarruf için ayrı dava açmaya gerek yoktur. Keza sizinde dediğiniz gibi aynı icra dosyası ve borçlu aynı, tesarrufu kaçırma şekli aynıdır. Tasarrufun İptali davası açmaktaki asıl amaç davalı-borçlunun yapmış olduğu işlemin iptalini sağlamaktır. Burada davalı-borçlunun tek amacı davayı uzatmak ve konusuz bırakmak amacı güttüğü çok açıktır. Kaldı ki davacıların işçi olduğu ve dava konusu alacağın işçi alacakları olduğu düşünülürse usul ekonomisi önem kazanmaktadır. Benim de buna benzer bir davam olmuştu. Kaldı ki buarada temliki yapılan ve korunması gereken iyiniyetli 3.Kişide yoktur. Mahkeme silsile haline gelen tasarrufların son halini iptal etmiştir. Ki bu davda borçlu tasaruf işlemi aynı ilde farklı bankalar da mevduat hesabı açmaktır. Ancak mahkemeyi bu hususta ikna edemeseniz bile dava konusunu islah ederek borçlunun son işlemi için tedbir ve iptal isteyebilirsiniz. Yada davayı uzatma kastında olan kötüniyetli olduğu açık olan davalı lehine sonuçlansa bile hmk 329 md göre yargılama gideri ve para cezasına çarptırabilirsiniz.
Bu dava devam ederek İcra Ceza Mahkemesinde bunu yapan şirket yöneticileri hakkında İİK 331,332 333/a md istinaden alacaklıyı bilierek zarar uğratmak , aczine bilerek kendi fili ile zarar vermek suçlarından İcra Mahkememesinde dava açabilirsiniz. Örnek kararıda bana fax nosu verirseniz göndereyim