Mesajı Okuyun
Old 18-07-2006, 08:57   #10
yazoglu

 
Varsayılan

sn. can doğanel,
ilginize çok teşekkür edrim.

konuyu biraz daha ayrıntılı olarak anlatacak olursam; 2003 yılında şirket müdürlüğüne dışardan müdür olarak atandım. ortaklar arasında çıkan ihtilaflar yüzünden 2004 yılının haziran ayında 4 ortakdan 2 si şirketteki işlerinden ayrıldılar ama resmi olarak şirket ortaklıkları devam ediyor. bu esnada diğer ortaklara suç isnat etmek için şirkete ait personel dosyaları, kullandığımız tahsilat makbuzlarının koçanlarını vb. belgeleri alarak gittiler. bu durumu öğrendiğimde savcılığa avukatımız aracılığıyla suç duyurusunda bulundum. ama savcılık kamu yararına takipe gerek yok dedi. avukat ta yaklaşık 1 ay sonra durumu bize haber verdi.(daha sonra avukatımızı azletmek zorunda kaldık ) şirket müdürü ben olduğum için o belgelerden ortaklardan önce ben sorumluyum. ekim ayında da bana ve diğer ortaklara karşı alacak davası açtılar. şirketin kâr payı kaçırdığını iddia ediyorlar. ayrıca şirketin feshini de istiyorlar. devamlı bizi suçlayıcı yazılı beyanlarda bulundular bende hepsine cevap yazdım bir delil listesi verdiler. listenin bir maddesinde bu makbuzları gösterdiler. bilirkişi incelemesinde mahkemeye sunacaz dediler. dosya bilirkişiye havale edildi. bilirkişi de bilancoların ibrası ortaklar kurulunda yapılır ve davacı ortaklarında ortaklar kurulunu toplantıya çağırmadıkları anlaşıldığından şirketin hesaplarının incelenmesine gerek yoktur. diye rapor yazdı. mahkemeden ikinci bir inceleme istediler hakimde kabul etti. şimdi de ikinci inceleme yapılacak.
şirket 1997 yılında kurulmuş. eski ortaklar 2003 yılına kadar hep zarar etmiş veya zarar göstermişler. ortaklar kurulunda o yıllar için bilancoların görüşüldüğüne dair bir karar yok.
davacı ve davalı ortaklar 2002 yılında eski ortakların hisselerini alarak ortak olmuşlar. davacıların da ortak olduğu o yılda zarar etmişler veya öyle göstermişler. 2002 yılı bilancolarının görüşülmesi için ortaklar kurulunda herhangi bir kararları da yok.
2003 yılının haziran ayında ben müdür oldum. ilk 6 ay zarar edilmiş, yıl sonunda şirket hesaplarını kâra geçirdim. ama bu kâr geçmiş dönemlerden gelen zararlara mahsup edildi. 2004 ve 2005 yılında da kâr vardı. ama geçen yılların birikmiş zararları olduğu için v.u.k. göre onlara mahsup edilmek zorundaydı ve öylede oldu. bunlara rağmen bulunduğumuz yerde vergi rekortmenleri arasında 44. sıraya geldik. bu arada genel kurul toplantılarını yapıp, bilancoları ibra ettirdim. diğer davacı ortakları mektupla ve ilanla davet etmeme rağmen gelmediler.

işin en ilginç tarafıda davacı ortaklar 2002 yılında hisseleri satın aldıktan sonra sermaye arttırımına gittiler. 30.11.2002 tarihine kadar da sermaye artış farklarını ödemeleri gerekirken ödeme yapmamışlar.

müşterilerden tahsil ettiğimiz ücretlere karşılık kestiğimiz makbuz koçanları davacıların elinde

vergi dairesine yaptığımız beyanlarımızla kestiğimiz makbuzlar arasında fark olduğunu iddia ediyorlar.

sorularımı maddeler halinde sıralayacak olursam

1 bu makbuzların benim himayem altında olması gerekmiyor mu?
2 bilancolar önce ortaklar kurulunda görüşülmez mi?
3 görüşülen bilancolarda hata varsa önce düzeltilmesi istenmez mi? bu konuda karar defterine şerh konulup düzeltme işlemi yapılmazsa veya tatmin olmazlarsa daha sonra yargıya başvurulmaz mı?
4 bu görüşmelerin olması için ortaklar genel kurulunun toplantıya t.t.k. hükümlerine göre çağrılması gerekmez miydi?
5 t.t.k göre sermayesini ödemeyen ortakların sorumlulukları yok mu? bunlar ödemedikleri sermaye payları için nasıl kâr payı isteyebiliyorlar.

dava tarihinden beri 7 defa duruşmaya girdik. sadece yazılı beyanlarda bulunuyoruz. bu arada avukatımızda vardı. ne yazık ki avukatımız aydın şahin 8 haziran günü beyoğlu adliyesinde öldürüldü. dava bitmek üzere olduğunu zannettiğimiz için yeni bir avukat tutmadık. ama iş daha da uzarsa bir avukat tutacaz.

ilginiz ve yardımlarınız için çok teşekkür ederim.