Konu: Vasiyetname
Mesajı Okuyun
Old 16-03-2008, 15:32   #3
Av.Ergün Vardar

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
2.Hukuk Dairesi
Esas: 2000/266
Karar: 2000/2221
Karar Tarihi: 23.02.2000
ÖZET: Vasiyetçi D. ve D. mirasçılarının adresleri gereği gibi araştırılmamıştır. Tebligat, tebliğ yapılacak kişiye bilinen en son adresinde yapılır (Tebligat Yasası Md. 10). Tebliği alacak kişi bu adreste bulunmamışsa tebliğ memuru bulunabileceği yeri araştırır. Bulamazsa durumu, mahalle köy muhtarlıklarına doğruluğunu onaylatmak suretiyle tespit eder. İlanen tebligat en son başvurulacak bir çaredir. O nedenle adres araştırılmasının titizlikle ve kararlılıkla yapılması zorunluluğu açıktır.
Dava: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Karar: 1- Vasiyetçi D. ve D. mirasçılarının adresleri gereği gibi araştırılmamıştır. Tebligat, tebliğ yapılacak kişiye bilinen en son adresinde yapılır (Tebligat Yasası Md. 10). Tebliği alacak kişi bu adreste bulunmamışsa tebliğ memuru bulunabileceği yeri araştırır. Bulamazsa durumu, mahalle köy muhtarlıklarına doğruluğunu onaylatmak suretiyle tespit eder. (T.Y. m. 28) Durum, tebliği çıkaran kuruluşa bildirilir. İlgili kuruluş, tebligatı alacak kişi memursa ve esnaf ise adreslerini mensubu oldukları teşkilatlardan, avukatların adresini barodan Adliye Bakanlığı'ndan, askerse askerlik şubesinden Savunma Bakanlığı'ndan sorarak öğrenmeye çalışır (Tebligat tüzüğü Md. 13). Tebligat tüzüğünün 13. maddesine göre yapılan soruşturmaya rağmen ikâmetgahı, oturduğu yer veya işyeri bulunamamış ise o halde kişinin adresinin meçhul olduğu kabul edilerek (Teb. Tüz. M. 46) ilanen tebliğe karar verilebilir. Ancak belirtilen soruşturma biçimi sınırlayıcı değildir. Nitekim aynı maddenin ikinci fıkrasında bu durum açıklığa kavuşturulmuş, tebligatı çıkaran merciin lüzum görmesi halinde adres soruşturmasını özel kuruluşlardan, dairelerden de yapması gereği ilk cümlede vurgulanmıştır. Belirtilen özel ve resmi kuruluşların içinde adres tespitinin yapılabileceği nüfus, tapu idareleri, belediye, sivil savunma gibi kuruluşlarda vardır.
Davada savunma hakkıyla sıkı sıkıya ilişkili olan adres araştırmasının zabıtaya yapıtrılan bir inceleme ile sınırlı turulması savunma hakkının kısıtlanmasına yol açabilecek bir durum yaratabilir.
O halde adres araştırmasının geniş bir çerçeve içinde ele alınması soruşturmanın çok yanlı ve özellikle kanuni arine ile tespit edilen ikâmetgahından yapılması gerekir.
İlan kendisine tebligat yapılacak kimsenin öğrenmesini en uygun şekilde ulaşacağı umulan bir gazete ile yapılır. (Teb. Tüz. M. 47/2). Ayrıca varsa tebliği çıkaran merciin bulunduğu yerdeki yerel gazetelerden birine de ilan verilir. Bundan sonar tebliğ edilecek belgeler bir ay süre ile tebliği çıkaran merciin herkesin kolayca görebileceği bir yerinde (mahkeme divanhanesinde) askıya çıkarılır.
Belirtilen inceleme ve soruşturmayı kapsamayan adres araştırılmasıyla yetinilerek adresin meçhul oluğunun kabul edilmesi ve bunun sonucu olarak tebligatın ilanen yapılması savunma hakkını kısıtlayan önemli bir usul hatasıdır.
Diğer yönden, tebligatın mahkeme divanhanesinde yasal kurallara uygun olarak askıya çıkarılmamış olması da kanuna aykırıdır (Teb. K. 29).
İlanen tebligat en son başvurulacak bir çaredir. O nedenle adres araştırılmasının titizlikle ve kararlılıkla yapılması zorunluluğu açıktır.
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 73. maddesi uyarınca taraflar usulüne uygun olarak iddia ve savunma için mahkemeye çağrılmadıkça haklarında hüküm kurulamaz.
Tapu Sicil Müdürlüğü'nden ve diğer idari birimlerden araştırma yapılmadan ve D. mirasçıları usulüne uygun davet edilmediği gibi ilanen tebligatta yasaya uygun yapılmadığından davalıların savunma hakkı kısıtlanarak hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.
2- Hüküm açık infazda tereddüde yer vermeyecek şekilde, tapu ile ilgili bilgileri, kimin hissesinin iptal edildiğini, kimin adına tesciline karar verileceğini belirtmelidir. Bu yön gözetilmeden 4.12.1995 tarihli vasiyetnamenin tenfizine şeklinde hüküm kurulması yasaya aykırı olup (HUMY. md. 388) bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenlerine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine oybirliği ile karar verildi. 23.2.2000 (Çrş).
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
**************************************