Mesajı Okuyun
Old 07-10-2007, 16:05   #4
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Bence de Yargıtay kararına gerek yoktur. Aşağıda konuya benzer bir Yargıtay kararı sunuyorum.

Alıntı:
T.C.
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
E. 1997/4831
K. 1997/8937
T. 13.5.1997
• KIDEM TAZMİNATI VE ÜCRET ALACAĞI TALEBİ ( Doğum Yaptığından İşyerine Gelemeyen İşçinin )
• DOĞUM YAPTIĞINDAN İŞYERİNE GELEMEYEN İŞÇİ ( Kıdem Tazminatı ve Ücret Alacağı Talebi )
• ÜCRET ALACAĞI VE KIDEM TAZMİNATI TALEBİ ( Doğum Yaptığından İşyerine Gelemeyen İşçinin )
1475/m.14
ÖZET : Davacının doğum yaptığı tarih tespit edilerek doğumdan önceki makul bir süreden itibaren raporlu olması gereken doğumdan dolayı geçen sürenin belirlenmesi ve işyerindeki çalışma süresi 1 yılı dolduruyor ise kıdem tazminatına hükmedilmesi gerekir.

DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, prim ve ücret alacağı ile manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Dosya içeriğinden ve dinlenen davacı tanıklarının açık anlatımlarından davacının bir süre çalıştıktan sonra doğum yaptığı ve bunun sonucu olarak işyerine gelemediği anlaşılmaktadır. Mahkemece bu durum dikkate alınmaksızın hem kıdem tazminatına ve hem de ücret alacağına hükmedilmiş olması hatalıdır. Davacının doğum yaptığı tarih tespit edilerek doğumdan önceki makul bir süreden itibaren ve raporlu olması gereken doğumdan dolayı geçen sürenin belirlenmesi, doğumdan sonra davacının işyerine gelip gelmediğinin bir başka anlatımla çalışıp çalışmadığının açıklığa kavuşturulması ve bu inceleme ve araştırmalar sonucundan işyerindeki çalışmasının 1 yılı doldurmadığı anlaşıldığı takdirde, kıdem tazminatı isteğinin reddine karar verilmesi gerekir. Böylece çalışılan süreler de belirlenerek o süreye göre ücret hesabı yapılarak, ödenen ücretler mahsup edildikten sonra, kalan miktara hükmedilmelidir. Çalışılan süre 1 yılı aştığı takdirde kıdem tazminatının da hüküm altına alınması düşünülmelidir.

Eksik inceleme ile yazılı şekilde her iki isteğin hüküm altına alınması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda belirtilen nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 13.5.1997 tarihinde oybirliği ile karar verildi.