Mesajı Okuyun
Old 14-06-2011, 18:23   #10
janveljan

 
Varsayılan Batı cephesinde yeni bir şey yok !

Bu konuyla ilgili son mesajımda ;

Alıntı:
Somut olayda üzücü olan İstanbul'un göbeğindeki bir adliyede muhtemelen haftada 4-5 tane nafaka ile ilgili ceza kararı veren bir mahkemenin Yargıtay'ın birikmiş nafaka alacakları ile ilgili kararlarından bihaber olması, Suçla ilgili resen uygulaması gereken zaman aşımı sürelerini yargılamada dikkate dahi almayarak 8-9 yıllık birikmiş nafaka alacağını ceza konusu edip 200- 300 bin liralık nafakayı kapsayan ceza kararı verebilmesidir.

demiştim.

Benzer bir olayla bu geçtiğimiz birkaç gün içinde tekrar karşılaştım.Bu sefer adliye farklı ancak hukuksuzluk birebir aynı.

Yeni olayda da birikmiş 5 yıllık nafaka alacağı ve işleyecek nafaka alacakları birlikte icra takibine konuluyor. Takibin kesinleşmesi ile birlikte nafaka yükümlülüğünü ihlal suçundan icra ceza mahkemesinde şikayetçi olunuyor.

Sayın mahkeme sanki İcra İflas Kanunu’nda nafaka suçları için 3 ay ve 1 yıllık şikâyet zamanaşımı süreleri yazmıyormuş, Yargıtay’ın birikmiş nafaka alacağının ceza konusu yapılamayacağı yönünde yüzlerce içtihadı yokmuş gibi birikmiş 5 yıllık nafaka yükümlülüğünden dolayı ceza kararı vermiş.

Hadi birikmiş nafaka alacaklarının suç konusu olamayacağı yönündeki Ceza Genel Kurulu dahil yerleşmiş Yargıtay içtihatlarını bir tarafa koyalım (ki o kadar açıklar ki ne tarafa koyacağımı da bilmiyorum ya) Aşağıdaki hak düşürücü şikâyet süresini düzenleyen açık kanun hükmünü nereye koyacağız ?


Alıntı:
ŞİKAYET SÜRESİ :
Madde 347 - (Değişik madde: 18/02/1965 - 538/138 md.;Değişik madde: 31/05/2005-5358 S.K./19.mad)
Bu Bapta yer alan fiillerden dolayı şikâyet hakkı, fiilin öğrenildiği tarihten itibaren üç ay ve her halde fiilin işlendiği tarihten itibaren bir yıl geçmekle düşer.


İcra ceza hâkimliğinin kararına karşı Asliye Ceza mahkemesine itiraz ettim. Önceki olaydan ağzım yandığı için sayın wellan’ın içtihatları dahil konuyu açıklayan somut olayla birebir örtüşen içtihatları, hak düşürücü süreleri gösteren kanun maddesini de içeren bence oldukça kapsamlı 4 sayfalık bir itiraz dilekçesi yazdım.

Sayın Asliye Ceza Hakimi (tutuklu iş olan önceki olaydaki mahkemenin göstermediği ivedilikte) itirazımı reddetti.

Kanun maddeleriyle, Ceza Genel Kurulu kararlarıyla desteklediğim 4 sayfalık itiraz dilekçeme karşı Sayın mahkemece verilen yarım sayfalık GEREKÇELİ (!) red kararı aşağıda.

Alıntı:
Karara sanık vekili süresinde itiraz etmiştir.

…… İcra Müdürlüğünün 2010/…… E sayılı dosyası ve mahkeme dosyası incelendiğinde birikmiş nafaka alacağı ile gelecek aylar için …. TL lik iştirak nafakasının birlikte talep edildiği,sanığa tebligatın …………. tarihinde yapılmış olması nedeniyle şikayet hakkının süresinde kullanıldığı mahkeme kararında isabetsizlik görülmediğinden, Sanık vekilinin bu yönlerdeki İTİRAZININ REDDİNE,

Kararın mahkemesince İtiraz den vekiline tebliğine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda kesin olarak karar verildi.

Görüldüğü gibi Sayın mahkeme tarafından, itiraz dilekçemde belirtilen birikmiş nafakanın ceza konusu yapılamayacağı, şikâyet konusunda 3 ay ve 1 yıllık şikâyet süreleri olduğu, dolayısıyla 5 yıllık nafaka alacağının şikâyet edilemeyeceği yönündeki içtihatlara ve kanuna dayanan itirazlarım hiçbir şekilde dikkate alınıp yanıtlanmamış.

Ben son dönemde, mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olması yönündeki buyurucu Anayasa hükmüne karşın kararların gerekçesiz olarak verilmesine artık alıştım. O konuda bir sorun yok !.Ciddiyim. (Hem sayın Asliye Ceza Hakimi gerekçeli ret kararında “mahkeme kararında isabetsizlik görülmediğini” belirtmiş, daha ne gerekçe arıyorsam, görse söylemez mi, söyler tabi)

Sorun şu, karar kesin, ne tavsiye edersiniz ?