Mesajı Okuyun
Old 01-07-2015, 14:10   #2
Rıza Doğan

 
Varsayılan

Efendim söz konusu senet teminat niteliği taşımamaktadır diye düşünüyorum. Yeni tarihli bir Yargıtay kararını aşağıda paylaşıyorum:

T.C.

YARGITAY

12. HUKUK DAİRESİ

E. 2013/13136

K. 2013/22004

T. 11.6.2013

• TAKİBİN İPTALİ TALEBİ ( Kambiyo Senedine Mahsus Haciz Yolu İle Takip/Bono Metninde Teminat Olarak Verildiğine Dair Bir Kayıt Bulunmadığı - Sözleşmede Takip Konusu Bonoya Açıkça Atıfta Bulunulmadığı/Bono Teminat Senedi Olduğu Kabul Edilemeyeceğinden İstemin Reddedileceği )

• TEMİNAT SENEDİ ( Kambiyo Senedine Mahsus Haciz Yolu İle Takip/Bono Metninde Teminat Olarak Verildiğine Dair Bir Kayıt Bulunmadığı - Sözleşmede Takip Konusu Bonoya Açıkça Atıfta Bulunulmadığı/Bono Teminat Senedi Olduğu Kabul Edilemeyeceğinden Takibin İptal Edilemeyeceği )

• KAMBİYO SENEDİNE MAHSUS HACİZ YOLU İLE TAKİP ( Takibin İptali Talebi/Bono Metninde Teminat Olarak Verildiğine Dair Bir Kayıt Bulunmadığı - Sözleşmede Takip Konusu Bonoya Açıkça Atıfta Bulunulmadığı/Bononun Teminat Senedi Olduğu Kabul Edilemeyeceği )

2004/m. 16

ÖZET : Borçlu kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte, takibin iptalini istemiştir.

Takibe konu bono metninde, bononun teminat olarak verildiğine dair bir kayıt olmadığı gibi taraflar arasında imzalanan sözleşme metninde de takip konusu bonoya açıkça atıf bulunmadığı ve alacaklının da, bononun teminat senedi olduğu şeklinde bir kabulünün olmadığı görülmektedir. Bononun teminat senedi olarak değerlendirilmesi mümkün değildir. İstemin reddi gerekir.

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

KARAR : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte borçlu, dayanak bononun taşeronluk sözleşmesinin teminatı olarak verildiğini, sözleşmede belirtilen şartlar geçekleşmeden takibe konulduğunu belirterek takibin iptalini talep etmiştir. Mahkemece takibin iptaline karar verilmiştir.

Somut olayda; takibe konu bono metninde, bononun teminat olarak verildiğine dair bir kayıt olmadığı gibi taraflar arasında imzalanan sözleşme metninde de takip konusu bonoya açıkça atıf bulunmadığı ve alacaklının da, bononun teminat senedi olduğu şeklinde bir kabulünün olmadığı görülmektedir. Bu durumda takibe konu bononun 12.04.2011 tarihli sözleşme kapsamında verilmiş teminat senedi olarak değerlendirilmesi mümkün değildir.

O halde mahkemece istemin reddi gerekirken, gerekçeli kararın gerekçe kısmında davanın reddi gerektiği açıklanarak hüküm fıkrasında davanın kabulü ile takibin iptaline karar verilmesi isabetsizdir.

SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.