Mesajı Okuyun
Old 01-10-2012, 14:02   #6
av.gokcen

 
Varsayılan

Merhaba,

Kafama takılan soru, bu başlıkla ilgili olduğu için yeni bir başlık açmadım.

Genel hatları ile kafama takılan şu;

2002 öncesi ödenmeye başlayan bir kooperatifte, 2002 sonrası da ödemeler devam etti ve örneğin 2005 de tapu bir eş adına alındı ve boşanan eşlerden her ikisi de kooperatif ödemeleri boyunca çalışarak gelir elde etti iseler,

Açacağım dava, 2002 öncesi için katkı payı, 2002 sonrası için katılma alacağı talepli mi,

Yoksa 2002 den sonra taraflar arasında edinilmiş mallara katılma rejimi geçerli olup tapu 2005 olduğuna göre edinilmiş mal olduğundan hareketle katılma alacağı talepli mi olmalı?



T.C. YARGITAY
8.Hukuk Dairesi
Esas: 2011/1028
Karar: 2011/6069
Karar Tarihi: 21.11.2011
KATKI PAYI ALACAĞI DAVASI – TARAFLARIN TASARRUF MİKTARLARININ TOPLAM TASARRUF MİKTARI İÇERİSİNDEKİ KATKI ORANLARININ NE OLDUĞUNUN SAPTANMASI – MAHKEME VE YARGITAYIN DENETİMİNE AÇIK RAPOR ALINARAK KARARA VARILMASI GEREĞİ
ÖZET: Tarafların yurtiçi ve davalının yurtdışındaki çalışma ve gelirlerine ilişkin belgeler ile E… Yapı Kooperatifi’ne ait üyelik kaydı, taksitlerin ödenmesine ilişkin belgeler ile 4 nolu bağımsız bölümün fiilen hangi tarihte teslim edildiğine ve içinde oturmaya başlandığına ilişkin kayıt ve belgelerin bulundukları yerlerden getirtilerek dosya arasına konulması, evlenme tarihi ile kooperatif ödemelerine ilişkin eşlerin ayrı ayrı gelirlerinin olabildiğince gerçeğe uygun olarak belirlenmesine çalışılması, bu gelirlerden tarafların ekonomik ve sosyal durumları, yaşam tarzları, hayat düzeylerine göre kişisel harcamalarının ayrı ayrı tespit edilmesi, davalı kocanın aileyi geçindirme yükümlülüğü de göz önünde bulundurularak yapabilecekleri tasarruf miktarlarının ayrı ayrı bulunması, daha sonra tarafların tasarruf miktarlarının toplam tasarruf miktarı içerisindeki katkı oranlarının ne olduğunun saptanması, davacıya ait katkı oranının taşınmazın dava tarihindeki değeri ile çarpılarak davacının katkı payı alacağının belirlenmesi, bu konuda bir hukukçu, bir mali müşavir ve bir inşaatçıdan oluşan bilirkişi kurulundan yeniden taraflar, mahkeme ve Yargıtay’ın denetimine açık rapor alınması, bağımsız bölüme ait ödemelerin bir bölümü 01.01.2002 tarihinden sonraya sarkmış ise, bu yönde de hesabın yapılması, katılma alacağı bakımından durumun değerlendirilmesi; ondan sonra esas hakkında karar verilmesi gerekir.
(4721 S. K. m. 178, 202, 225) (743 S. K. m. 152, 170) (4722 S. K. m. 10) (6100 S. K. Geç. m. 3)
Dava: S. ile D. aralarındaki katkı payı alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Menemen Asliye (Aile) Hukuk Mahkemesi’nden verilen 29.09.2010 gün ve 581/612 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ile davalı vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Karar: Davacı S. vekili, tarafların 1986 yılında evlendiklerini, evlilik birliği içinde kooperatif kanalıyla alınan 4 nolu bağımsız bölüm, 35 … 0882 plakalı araç, Y… ve K… Bankası’nda bulunan mevduat hesabı üzerinde tasfiyeden kaynaklanan alacağı bulunduğunu açıklayarak fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere 25.000 TL katkı payı alacağının davalıdan alınmasına karar verilmesini istemiş, adli yardımdan yararlanması nedeniyle harç alınmaksızın verilen 11.03.2009 tarihli ıslah dilekçesinde, alacak talebini 37.500 TL’ye yükseltmiş, 29.10.2010 tarihli son oturumda otomobil ve bankadaki mevduata ilişkin davanın atiye terk edildiğini bildirmiştir.
Davalı vekili, yersiz açılan davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, araç ve bankadaki mevduata ilişkin talep yönünden karar verilmesine yer olmadığına, taşınmaza ilişkin davanın kabulü ile uzman bilirkişi tarafından belirlenen 25.000 TL katkı payı alacağının davalıdan alınmasına karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili ile davalı vekili taraflarından temyiz edilmiştir.
Taraflar, 05.03.1986 tarihinde evlenmiş, 20.03.2006 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 15.09.2006 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Taraflar arasında evlilik tarihinden 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TMK m. 170), bir yıl içinde başka mal rejimini seçmediklerinden 4721 sayılı TMK’nın yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihinden boşanma davasının açıldığı 20.03.2006 tarihine kadar yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 S. K. m. 10/1, 4721 S. K. TMK m. 202/1). Taraflar arasındaki mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir (TMK m. 225/2).
Dava konusu 60317 ada 2 parsel üzerindeki 4 nolu bağımsız bölüm, E… Yapı Kooperatifi adına kayıtlı iken 20.11.2003 tarihinde ferdileştirme yoluyla davalı adına tescil edilmiş olup, kooperatif üyeliği 1990 yılında yapılmıştır.
Dava; mal rejiminin tasfiyesine ilişkindir. Mahkemece, boşanma dosyasındaki ekonomik ve sosyal durum araştırması esas alınarak davacının taşınmazın edinilmesine 1/3 oranında katkıda bulunduğu kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme yeterli olmadığı gibi ulaşılan sonuç da dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır.
Davacı vekili, vekil edeni S.’in 1986 yılından itibaren P… K… Makarna Fabrikası ile N… Cıvata Fabrikasında çalışmak suretiyle elde ettiği gelirlerle taşınmazın alınmasına katkıda bulunduğunu açıklayarak istekte bulunmasına karşılık mahkemece, tarafların çalışmalarına ilişkin kayıt ve belgeler ile kooperatif üyeliğine ilişkin, üyelik kaydı, ödeme kayıt ve belgeleri istenilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmiştir. O halde; öncelikle iddia ve savunma doğrultusunda tarafların yurtiçi ve davalının yurtdışındaki çalışma ve gelirlerine ilişkin belgeler ile E… Yapı Kooperatifi’ne ait üyelik kaydı, taksitlerin ödenmesine ilişkin belgeler ile 4 nolu bağımsız bölümün fiilen hangi tarihte teslim edildiğine ve içinde oturmaya başlandığına ilişkin kayıt ve belgelerin bulundukları yerlerden getirtilerek dosya arasına konulması, evlenme tarihi ile kooperatif ödemelerine ilişkin eşlerin ayrı ayrı gelirlerinin olabildiğince gerçeğe uygun olarak belirlenmesine çalışılması, bu gelirlerden tarafların ekonomik ve sosyal durumları, yaşam tarzları, hayat düzeylerine göre kişisel harcamalarının ayrı ayrı tespit edilmesi, 743 sayılı TMK’nın 152. maddesinden kaynaklanan davalı kocanın aileyi geçindirme yükümlülüğü de göz önünde bulundurularak yapabilecekleri tasarruf miktarlarının ayrı ayrı bulunması, daha sonra tarafların tasarruf miktarlarının toplam tasarruf miktarı içerisindeki katkı oranlarının ne olduğunun saptanması, davacıya ait katkı oranının taşınmazın dava tarihindeki değeri ile çarpılarak davacının katkı payı alacağının belirlenmesi, bu konuda bir hukukçu, bir mali müşavir ve bir inşaatçıdan oluşan bilirkişi kurulundan yeniden taraflar, mahkeme ve Yargıtay’ın denetimine açık rapor alınması, bağımsız bölüme ait ödemelerin bir bölümü 01.01.2002 tarihinden sonraya sarkmış ise, bu yönde de hesabın yapılması, katılma alacağı bakımından durumun değerlendirilmesi; ondan sonra esas hakkında karar verilmesi gerekirken, bu hususlar gözden kaçırılarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Diğer yönden, dava dilekçesinde faiz istenilmemiş ise de adli yardım nedeniyle harç alınmaksızın verilen 11.03.2009 tarihli ıslah dilekçesinde faiz talebinde bulunulmuştur. Davacı tarafça ıslah dilekçesiyle faiz istenilmesine karşın mahkemece bu hususta olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş olması da doğru görülmemiştir.
Sonuç: Davacı vekili ile davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK’nın 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine 21.11.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı

T.C.

YARGITAY

8. HUKUK DAİRESİ

E.2009/6188

K. 2010/2483

T. 11.5.2010

• KATILMA VE KATKI PAYI ALACAĞI DAVASI ( İadesi Kanıtlanmayan Altınların Cinsi Sayısı ve Miktarı Saptanarak Davalının Kooperatife Üye Olduğu Değeri İle Söz Konusu Kooperatifin Mal Ayrılığı Rejiminin Sona Erdiği Tarihdeki İnşaatın Seviyesinin Belirlenmesi Gerektiği )

• İADESİ KANITLANMAYAN ALTINLAR ( Cinsi Sayısı ve Miktarı Saptanarak Davalının Kooperatife Üye Olduğu Değeri İle Söz Konusu Kooperatifin Mal Ayrılığı Rejiminin Sona Erdiği Tarihdeki İnşaatın Seviyesinin Belirlenmesi Gerektiği - Katılma ve Katkı Payı Alacağı Davası )

• KATKI PAYI ALACAĞI DAVASI ( Davacının Altın İle Yaptığı Katkı Oranı Hesaplanmalı ve Bu Oran İnşaat Aşaması Tesbit Edilmiş Dava Tarihindeki Sürüm Değer İle Çarpılmak Suretiyle Davacının Katkı Payı Alacağının Saptanması Gerektiği )

4721/m.219,220


ÖZET : Alınan altınların iadesi kanıtlanamadığından davacı Bahar'ın altınları ile kooperatife üye olurken katkıda bulunduğunun kabulü gerekir. Mahkemece yapılacak iş; davacı Bahar tarafından ileri sürülen ve davalı Hasan tarafından kooperatif üyeliğinin peşinatı için olduğu kabul edilen ve iadesi kanıtlanmayan altınların cinsi sayısı ve miktarı saptanarak davalının kooperatife üye olduğu değeri ile söz konusu kooperatifin 4721 Sayılı T.M.K.nun yürürlüğe girdiği ve artık mal ayrılığı rejiminin sona erdiği tarihdeki inşaatın seviyesi ve bu seviyedeki değeri konunun uzmanı ya da uzmanları bilirkişiler aracığıyla belirlenmeli, belirlenen bu değer içerisinde davacının altın ile yaptığı katkı oranı hesaplanmalı, bu oran inşaat aşaması tesbit edilmiş dava tarihindeki sürüm değer ile çarpılmak suretiyle davacının katkı payı alacağı saptanmalıdır.
DAVA : Bahar T. ile Hasan T. aralarındaki katılma ve katkı payı alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair İzmir 10. Aile Mahkemesinden verilen 27.12.2007 gün ve 995/944 Sayılı hükümün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR : Davacı Bahar T. vekili, tarafların evlenmelerinden kısa bir süre sonra davacının altınlarını bozdurarak kooperatife üye olduklarını sonrasında da her iki tarafın çalışmaları sonucu elde ettikleri gelir ile kooperatifin borcunun ödenmesine rağmen davalı adına tescil edilen 7357 ada 1 parselin yarı hissesinin davacıya ait olduğundan fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 10.000 YTL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, 8.5.2007 tarihli ıslah dilekçesi ile alacak miktarını 20.000 YTL'ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, davalının, davacının altınlarını bozdurduğunu ancak sonrasında yeniden yaptığını, davacının sürekli bir işi olmadığını ve davaya konu taşınmazın davalının geliri ile ödenerek edinildiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmesi üzerine; hükümün redde ilişkin bölümü davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar 15.4.1996 tarihinde evlenmişler, 1.11.2005 tarihinde açılan boşanma davası sonunda tarafların boşanmalarına ilişkin karar 8.12.2006 tarihinde kesinleşmiştir. Eşler, başka mal rejimini seçmediklerinden 1.1.2002 tarihine kadar 743 Sayılı MK.nın 170. maddesine göre mal ayrılığı, bu tarihten mal rejiminin sona erdiği 1.11.2005 tarihine kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi ( T.M.K.202, 4722 s. Yürürlük K m.10/1 ) geçerlidir. 7537 ada 1 parsel üzerindeki binada bulunan davaya konu B Blok. 2. kat 8 numaralı mesken niteliğindeki bağımsız bölüme ilişkin kooperatif üyeliğine 30.9.1997 tarihinde girilmiş, tapu kaydı 28.3.2005 tarihinde davalı adına tescil edilmiştir.
Yapılan yargılama sonunda, davacının mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemdeki talebi kanıtlanamadığından reddedilirken edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemdeki talebinin kabulüne karar verilmiştir. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre davacı vekilinin aşağıda belirtilenler dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar verilmesi gerekmiştir. Davalı Hasan T. vekilinin 6.3.2006 havale tarihli cevap dilekçesinde; davacı Bahar'a ait altınların kooperatife üye olurken alındığını ancak sonradan iade ettiğini ileri sürmüştür. Dosya içerisine toplanan delillere göre alınan altınların iadesi kanıtlanamadığından davacı Bahar'ın altınları ile kooperatife üye olurken katkıda bulunduğunun kabulü gerekir.
Mahkemece yapılacak iş; davacı Bahar tarafından ileri sürülen ve davalı Hasan tarafından kooperatif üyeliğinin peşinatı için olduğu kabul edilen ve iadesi kanıtlanmayan altınların cinsi sayısı ve miktarı saptanarak davalının kooperatife üye olduğu 30.9.1997 tarihindeki değeri ile söz konusu kooperatifin 4721 Sayılı T.M.K.nun yürürlüğe girdiği ve artık mal ayrılığı rejiminin sona erdiği 1.1.2002 tarihindeki inşaatın seviyesi ve bu seviyedeki değeri konunun uzmanı ya da uzmanları bilirkişiler aracığıyla belirlenmeli, belirlenen bu değer içerisinde davacının altın ile yaptığı katkı oranı hesaplanmalı, bu oran inşaat aşaması tesbit edilmiş dava tarihindeki ( 1.11.2005 ) sürüm değer ile çarpılmak suretiyle davacının katkı payı alacağı saptanmalıdır. SONUÇ : Davacı vekilinin belirlenen hususlara ilişkin temyiz itirazlarının açıklanan sebeplerle kabulüyle usul ve kanuna aykırı görülen hükümün H.U.M.K.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 180,00 TL peşin harcın istenmesi halinde temyiz eden davacıya iadesine, 11.5.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.