Mesajı Okuyun
Old 01-02-2007, 11:17   #2
Gamze Dülger

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım,

Kooperatif hissesine isabet eden gayrımenkul aslında üyeliğin bir sonucudur.Üyeliğin 1998 tarihinden itibaren devam etmesi ve gayrımenkulün ise 2002 yılından sonra ortak adına isabet etmesi aşamasında önemli olan husus katkının hangi dönemlerde yapıldığı-Kooperatifin arsasının hangi dönemde alındığıdır.
Eğer katkı baştan itibaren devam etmekte ve en son tapu anında yada boşanma ile son bulmakta ise kanımca bu edinilmiş maldır.Ve yine tamamen yorumu bana ait olmak iüzere 2002 yılı öncesi ve sonrası ayırımı burada çok hassas yapılmamalıdır.Çühkü sonuç-mal sahipliği 2002 yılından sonra doğmuştur.Hisse 2002 yılından önce değer ifade ediyor isede 2002 yılından ve özellikle tapu aşamasında çok daha büyük bir değer ifade etmektedir.
Katkı bir kere örneğin hisse alımı döneminde yapılmış ve bu dönemde edinilmiş mal rejimi değil mal ayrılığı rejimi uygulandığından tapu sahibi olunamıyorsa mala katkı oranı alacağı mevcuttur.Hisse tek kişinin adına olmasına rağmen eş katkıda bulunmuş olabilir.(Ziynet-babadan alınan borç vs)
Mal rejiminin sona erme tarihi,kesinleşen boşanma davasının açıldığı tarihtir.Daha tapunun yeni çıktığı ve bunun kooperatiflerde bir prosedür ve şekli bir işlem olduğu gözönüne alınarak talepte bulunmalı ve tanıklarla ispata çalışmalısınız.

Saygılarımla


T.C.

YARGITAY

2. HUKUK DAİRESİ

E. 2005/16726

K. 2006/1095

T. 7.2.2006

• MAL REJİMİ ( Mal Ayrılığı Rejimine Tabi 4721 S.K.'dan Önce Edinilmiş Mal - Davacının Davalıya Ait Kişisel Malın Edinilmesinda Ziynetlerini Bozdurarak ve Babasından Aldığı Parayı Koyarak Katkıda Bulunduğu İddiası/Aile Mahkemesinin İncelemesi Gereği )

• DEĞER ARTIŞ PAYI ( Mal Ayrılığı Rejimine Tabi 4721 S.K.'dan Önce Edinilmiş Taşınmaz - Katkıda Bulunan Eşin Tasfiye Sırasında Ortaya Çıkan Değer Artışı İçin Katkısı Oranında Alacak Hakkına Sahip Olacağı )

• KATKI PAYI ALACAĞI ( Mal Ayrılığı Rejimine Tabi 4721 S.K.'dan Önce Edinilmiş Taşınmaz - Katkıda Bulunan Eşin Tasfiye Sırasında Ortaya Çıkan Değer Artışı İçin Katkısı Oranında Alacak Hakkına Sahip Olacağı )

• GÖREVLİ MAHKEME ( Mal Ayrılığı Rejimine Tabi 4721 S.K.'dan Önce Edinilmiş Mal - Davacının Davalıya Ait Kişisel Malın Edinilmesinda Ziynetlerini Bozdurarak ve Babasından Aldığı Parayı Koyarak Katkıda Bulunduğu İddiası/Katkı Payı Alacağı )

4721/m.202,218,219,220/2,227/1

4722/m.10/1

743/m.170


ÖZET : 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadarki dönemde geçerli rejim mal ayrılığıdır. ( 743 s. MK m. 170 ) Bu tarihten sonra ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. ( TMK m. 202 )
Edinilmiş mallara katılma rejimi; edinilmiş mallar ( TMK m. 219 ) ile eşlerden her birinin kişisel mallarını ( TMK m. 220 ) kapsar. ( TMK m. 218 )
Mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait bulunan malvarlığı değerleri o eşin kişisel malıdır. ( TMK m. 220/2 )
Eşlerden biri, diğerine ait malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun bir karşılık almaksızın katkıda bulunmuş ise, tasfiye sırasında bu malda ortaya çıkan değer artışı için katkısı oranında alacak hakkına sahip olur. ( TMK m. 227/1 )
Davacı, davalıya ait kişisel malın edinilmesi sırasında ziynetlerini bozdurarak ve babasından aldığı parayı koyarak katkıda bulunduğunu, katkısının, malın o tarihteki rayiç değerinin üçte biri oranında olduğunu ileri sürdüğüne göre, istek, Türk Medeni Kanununun 227. maddesine dayanmaktadır. Bu madde ise Aile Mahkemelerinin görevine girmektedir.
DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
KARAR : Davacının; alımında katkıda bulunduğunu iddia ettiği taşınmaz, 06.08.1998 tarihinde koca tarafından üçüncü kişiden kooperatif üyeliği devralınmak suretiyle iktisap edilmiştir. Taraflar 31.10.1980'de evlenmişlerdir. Boşanma davası ise 14.09.2004 tarihinde açılmış olup devam etmektedir.
Türk Medeni Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce evlenmiş olan eşler arasında, bu tarihe kadar, tabi oldukları mal rejimi devam eder. Eşler, kanunun yürürlüğe girdiği tarihten başlayarak bir yıl içinde başka bir mal rejimi seçmedikleri takdirde, bu tarihten geçerli olmak üzere yasal mal rejimini seçmiş sayılırlar. ( 4722 sayılı Yürürlük Kanunu m. 10/1 ) Şu halde, evlenme tarihinden, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadarki dönemde geçerli rejim mal ayrılığıdır. ( 743 s. MK m. 170 ) Bu tarihten sonra ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. ( TMK m. 202 )
Edinilmiş mallara katılma rejimi; edinilmiş mallar ( TMK m. 219 ) ile eşlerden her birinin kişisel mallarını ( TMK m. 220 ) kapsar. ( TMK m. 218 )
Mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait bulunan malvarlığı değerleri o eşin kişisel malıdır. ( TMK m. 220/2 )
Eşlerden biri, diğerine ait malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun bir karşılık almaksızın katkıda bulunmuş ise, tasfiye sırasında bu malda ortaya çıkan değer artışı için katkısı oranında alacak hakkına sahip olur. ( TMK m. 227/1 )
Davacı, davalıya ait kişisel malın edinilmesi sırasında ziynetlerini bozdurarak ve babasından aldığı parayı koyarak katkıda bulunduğunu, katkısının, malın o tarihteki rayiç değerinin üçte biri oranında olduğunu ileri sürdüğüne göre, istek, Türk Medeni Kanununun 227. maddesine dayanmaktadır. Bu madde ise Aile Mahkemelerinin görevine girmektedir. O halde işin esasının incelenmesi gerekirken görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Hükmün yukarıda gösterilen sebeple ( BOZULMASINA ), temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 07.02.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.

YARGITAY

13. HUKUK DAİRESİ

E. 2005/2232

K. 2005/10034

T. 13.6.2005

• ALACAK DAVASI ( Evlilik Sırasında Alınan Ev için Ödenen Katkı Payının İstenilmesi Nedeniyle )

• TALEPLE BAĞLILIK İLKESİ ( Taşınmazın Dava Tarihindeki Değerine Oranlanması Suretiyle Davacının Katkı Bedeli Belirlenmesi ve Taleple Bağlı Kalınarak Bulunacak Bedele Hükmedilmesinin Gerekmesi )

• MÜŞTEREK EVE KATKI PAYI ( Taşınmazın Alındığı Tarih İtibariyle Değerinin Tespiti ile Davacının Altınlarının O Tarihteki Değerinin ve Mirasen Kalan Paranı da Evin Alımındaki Katkı Oranının Tespit Edilmesi )

• KATKI PAYI ( Müşterek Taşınmazın Alındığı Tarih İtibariyle Değerinin Tespiti ile Davacının Altınlarının O Tarihteki Değerinin ve Mirasen Kalan Paranı da Evin Alımındaki Katkı Oranının Tespit Edilmesi )

1086/m.74

4721/m.228


ÖZET : Davalı adına kayıtlı taşınmazın alındığı tarih itibariyle değerinin tespiti ile davacının altınlarının o tarihteki değerinin ve mirasen kalan 40.000.000 liranın da evin alımındaki katkı oranı tespit edildikten sonra, bulunan oranın taşınmazın dava tarihindeki değerine oranlanması suretiyle davacının katkı bedeli belirlenmesi ve taleple bağlı kalınarak bulunacak bedele hükmedilmesi gerekir.
DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu düşünüldü:
KARAR : Davacı, davalı ile 9 yıldır evli iken boşanma davası açtığını, evlilikleri sırasında 22.11.2000 tarihinde aldıkları evin tapu kaydının davalı adına yapıldığını, evin alınması sırasında kendisine ait toplam 2.000.000.000 TL değerindeki altınların bozdurularak ev bedeline katkıda bulunduğunu, ayrıca babasından mirasen kalan taşınmazın 1995 yılında satılması sonucu hissesine düşen 40.000.000 TL’nin de satış sırasında 2.000.000.000 TL olarak evin bedeline eklendiğini, toplam katkısının 4.000.000.000 TL olup taşınmazın bedelinin 2/5’ne denk geldiğini ileri sürerek katkı payı alacağına karşılık fazlası saklı 6.000.000.000 TL’nin faiziyle tahsilini istemiştir. Davalı, dava konusu evin kendi babası tarafından parası ödenmek suretiyle torunlarına güvence olması amacıyla satın alındığını, çocukların yaşlarının küçük olması nedeniyle tapu kaydının kendi adına yapıldığını, davacının evin alınmasında katkısının olmadığını, davacıya ait altınların davacı tarafından satıldığını, davacıya miras kalmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davacıya ait altınların evin alınması sırasında bozdurulduğunun kabulü ile altınların değeri tespit ettirilerek taleple bağlı 2 milyar lira altın bedelinin tahsiline, miras payı kaldığı ispatlanamadığından buna ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi gerekir.
Davacının temyiz itirazlarının incelenmesinde; Davacı ile davalının evli oldukları dönemde 22.11.2000 tarihinde satın alınan mesken nitelikli taşınmazın davalı adına tapuya tescil edildiği sabittir. Yargılama sırasında dinlenen tanık beyanlarından davacının eşi davalı ile evli oldukları sırada davalının ailesi ile birlikte oturdukları, davacının daha evvel evden ayrılması sırasında yanında götürdüğü altınlarının, eve döndüğünde kayınpederi tarafından elinden alındığı anlaşılmakta olup bu altınların bir daha davacıya iade edildiği davalı tarafça ispat edilmemiştir. Ayrıca davacı tanığı Ramazan Yardibi’nin beyanından davacının babasından mirasen intikal eden taşınmazın mirasçılar tarafından 1995 yılında satılması sonucu davacıya düşen 40.000.000 TL’nin davacının kayınpederi tarafından alındığı da anlaşılmaktadır. O halde davalı adına kayıtlı taşınmazın alındığı tarih itibariyle değerinin tespiti ile davacının altınlarının o tarihteki değerinin ve mirasen kalan 40.000.000 liranın da evin alımındaki katkı oranı tespit edildikten sonra, bulunan oranın taşınmazın dava tarihindeki değerine oranlanması suretiyle davacının katkı bedeli belirlenmesi ve taleple bağlı kalınarak bulunacak bedele hükmedilmesi gerekirken miras payı ile yapılan katkı yönünden yanlış değerlendirme sonucu bu isteğin tümden reddi ve altınların da katkı oranı belirlenmeksizin değerine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bozma nedenidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan 1.bent gereğince davalının tüm temyiz itirazının reddine, Temyiz olunan kararın 2.bentte açıklanan nedenle davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 13.6.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.