Mesajı Okuyun
Old 28-06-2010, 11:31   #165
Mozkul

 
Varsayılan TTK.nun 713 ve 727. maddeleri uyarınca bankanın çekteki keşideci imzasını kontrolü.

Alıntı:
Yazan Yekta
Karşılıksız kalan çek üzerindeki imza ile keşideci şahsın imzasının uyuşmaması durumunda ödenmeyen çek yaprağı bedeli için herhangi birşey yapılabilir mi?


T.C. YARGITAY
19.Hukuk Dairesi

Esas: 2004/8079
Karar: 2005/3559
Karar Tarihi: 04.04.2005

İTİRAZIN İPTALİ DAVASI - KARŞILIKSIZ ÇEKTE BANKANIN SORUMLULUĞU - PERSONEL TARAFINDAN KEŞİDECİNİN İMZASININ KONTROLÜ

ÖZET : Çekin süresinde bankaya ibrazı, karşılığı bulunmaması halinde yasa gereğince bankanın sorumlu olduğu asgari miktarın ödenmesi talebini de içerir.Bankanın çekteki keşideci imzasını kontrol etme yükümlülüğü bulunmakta olup, çekin sıhhati bakımından mahkemece çekteki imzanın keşideciye ait olup olmadığı hususunda araştırma ve inceleme yapılarak bankanın sorumluluğu yönünden uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediği gibi, benimseme biçimi bakımından da faize faiz yürütülecek biçimde itirazın iptaline karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.

(3167 S. K. m. 10) (2004 S. K. m. 67) (6762 S. K. m. 713, 727) (818 S. K. m. 104)

Dava: Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Karar: Davacı vekili, hamil olan müvekkilinin çeki 10.11.2003 tarihinde bankaya ibraz ettiğini, davalı bankanın keşideci imzasının benzeşmemesi nedeniyle arkasını 21.11.2003 tarihinde yazarak çek bedelini ödemediğini, 3167 sayılı Yasanın 10. maddesi gereği her çek yaprağından muhatap bankanın 300.000.000.-TL.ye kadar sorumlu olması nedeniyle davalı banka hakkında yapılan takibe itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptalini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, davacının çekinin keşideci imzası ile benzeşmediğinden ödeme yapmadıklarını belirterek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.

Mahkemece, bankaya ibraz edilen çekin şekil unsurlarının olması nedeniyle ödemekten kaçınamayacağı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı banka vekilince temyiz edilmiştir.

Çekin süresinde bankaya ibrazı, karşılığı bulunmaması halinde yasa gereğince bankanın sorumlu olduğu asgari miktarın ödenmesi talebini de içerir. TTK.nun 713 ve 727. maddeleri uyarınca bankanın çekteki keşideci imzasını kontrol etme yükümlülüğü bulunmakta olup, çekin sıhhati bakımından mahkemece çekteki imzanın keşideciye ait olup olmadığı hususunda araştırma ve inceleme yapılarak bankanın sorumluluğu yönünden uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediği gibi, benimseme biçimi bakımından da faize faiz yürütülecek biçimde itirazın iptaline karar verilerek BK.nun 104/son maddesine aykırılık oluşturulması yanlıştır.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı banka vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 4.4.2005 gününde oybirliği ile karar verildi






--------------------------------------------------
T.C. YARGITAY
11.Hukuk Dairesi

Esas: 2005/8322
Karar: 2006/8927
Karar Tarihi: 19.09.2006

ÇEK KARŞILIĞININ TAHSİLİ İSTEMİ - DAVALININ ÇEKİN SAHTE OLDUĞUNU BİLDİĞİ DURUMDA ÇEK BEDELİNİ ÖDEMEKTEN KAÇINABİLECEĞİ - DAVACININ CİRANTAYA KARŞI TAKİPTE BULUNMADIĞI VE ZARARA UĞRADIĞINI KANITLAMADIĞI

ÖZET: Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankanın muhatabı olduğu çeke ciro yolu ile hamil olduğunu, davalı bankaya ibraz ettiği çekin arkasına, keşideci imzası ile banka kayıtlarındaki imzanın birbirini tutmadığına ilişkin ibarenin yazılarak işlem yapılmadığını, davalının çekin sahte olmadığını bilmesine ve keşideci tarafından ödeme yasağı konulmamasına rağmen, çekin arkasına keşideci imzasının örnek keşideci imzasını tutmadığı yazılması nedeniyle müvekkilinin takip hakkını yitirerek zarara uğradığını ileri sürerek, çek karşılığının davalıdan temerrüt faiziyle tahsilini talep ve dava etmiştir. Mahkemece davalının çekin sahte olduğunu bildiği durumda çek bedelini ödemekten kaçınabileceği, davacının cirantaya karşı takipte bulunmadığı ve zarara uğradığını kanıtlamadığı gerekçeleriyle, davanın reddine karar verilmiştir.

(6762 S. K. m. 724)

Dava: Taraflar arasında görülen davada Niğde Asliye 1. Hukuk Mahkemesi'nce verilen 15.03.2005 tarih ve 2003/625 - 2005/106 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Abdullah Turgut tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Karar: Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankanın muhatabı olduğu çeke ciro yolu ile hamil olduğunu, davalı bankaya ibraz ettiği çekin arkasına, keşideci imzası ile banka kayıtlarındaki imzanın birbirini tutmadığına ilişkin ibarenin yazılarak işlem yapılmadığını, davalının çekin sahte olmadığını bilmesine ve keşideci tarafından ödeme yasağı konulmamasına rağmen, çekin arkasına keşideci imzasının örnek keşideci imzasını tutmadığı yazılması nedeniyle müvekkilinin takip hakkını yitirerek zarara uğradığını ileri sürerek, çek karşılığı olan 6.500.000.000 TL.nın davalıdan temerrüt faiziyle tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, müvekkilinin davayı konu çeki hesap sahibine teslim etmediğini, çek üzerindeki imzanın hesap sahibinin imzasından farklı olduğunu, çekin hesap sahibine teslim edilmemesi nedeniyle ödeme yasağı konulmasının mümkün olmadığını, çek arkasına yazılan ibarenin davacının ciranta ve keşideciye karşı yasal haklarını kullanmasına engel olmayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, davalının çekin sahte olduğunu bildiği durumda çek bedelini ödemekten kaçınabileceği, davacının cirantaya karşı takipte bulunmadığı ve zarara uğradığını kanıtlamadığı gerekçeleriyle, davanın reddine karar verilmiştir.

Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.

Dava dosyası içindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, esasen TTK.nun 724. maddesi hükmü gereğince sahte çekin bedelinin ödenmemesinin gerekmesine ve davalı bankaca imzası keşideciye ait olmadığı sabit olan çekin ödenmemesinde bir usulsüzlük olmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 1.00 YTL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 19.09.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi.