Mesajı Okuyun
Old 13-09-2017, 13:03   #2
Av. Zeynep TÜFEKÇİ

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşım,

Aslında iki Daire arasında görüş farkı mevcut değil. Zira 20. H.D'nin kararı 4077 sayılı yasaya dayanırken, 13. H.D'nin kararı 6502 sayılı yasaya dayanmaktadır.

6502 Sayılı T.K.H.K. 4077 Sayılı T.K.H.K.'ndan farklı olarak - vekalet sözleşmelerini de Yasa kapsamına almış, bu yasa değişikliğinden sonra sağlık hizmetlerinden doğan davalar da Tüketici Mahkemelerinde görülmeye başlanmıştır.

İyi çalışmalar dileklerimle.

T.C.

YARGITAY

13. HUKUK DAİRESİ

E. 2016/1312

K. 2016/6953

T. 8.3.2016

DAVA : Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR : Davacılar, çocuklarını kekemelik sebebiyle davalı hastaneye götürdüklerini, MR çekimi sırasında verilen ilaç sonrasında çocuğun uyanmadığı gerekçesiyle çocuklarının yoğun bakıma kaldırıldığını, bu durumdan maddi ve manevi yönden zarar gördüklerini ileri sürerek maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuşlardır.Davalı davanın reddini dilemişlerdir.Mahkemece, Tüketici Mahkemesi'nin görevli olduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.Davacılar eldeki davada, çocuklarının davalı hastanede yapılan tetkik ve tedavi sırasında uyanamayıp yoğun bakıma alınmasından dolayı zarar gördüklerini belirterek tazminat isteminde bulunmuşlardır. Dava 4077 Sayılı Kanun'un yürürlükte bulunduğu 22.11.2012 tarihinde açılmış olup, doktor-hasta ilişkisinin vekâlet akdi niteliğinde olduğu dairemizin öteden beri sapma göstermeyen içtihatları ile istikrar kazanmıştır. Vekalet akdi ise 28.5.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı yasa kapsamına alınmıştır. 6502 Sayılı Kanun'un geçici 1.maddesi "Bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış olan davalar açıldıkları mahkemelerde görülmeye devam eder" hükmünü içermektedir. Vekâlet akdi niteliğinde bulunan uyuşmazlık konusu olaya dair dava 6502 Sayılı Kanun'un yürürlüge girmesinden önce açıldığından ve dava tarihine göre Asliye Hukuk Mahkemesi görevli olduğundan mahkemece işin esasına girilerek hasıl olacak sonuca uygun karar verilmesi gerekir. Mahkemenin değinilen bu yönü gözardı ederek yazılı şekilde karar vermiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir.