Mesajı Okuyun
Old 31-01-2007, 16:26   #13
hidayet

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2002/4692
K. 2002/5834
T. 21.3.2002
• ALACAĞIN TEMLİKİ ( Alacağın Temlikine Rağmen Temlik Belgesine Dayanarak Temlik Eden Aleyhine İcra Takibi Başlatılmasının Hukuka Aykırı Olduğu - Alacağın Temlik Edenden Değil Alacak Uhdesinde Bulunan Üçüncü Kişiden İstenmesi Gerektiği )
• İCRA HARÇ VE GİDERLERİ ( Bütün İcra Harç ve Giderlerinin Takip Borçlusuna Ait Olması Gereği - Alacağın Temlikine Rağmen Temlik Belgesine Dayanarak Temlik Eden Aleyhin İcra Takibine Girişilmesinin Yasaya Aykırı Olduğu )
818/m.169/2
2004/m.15
ÖZET :Paranın intikalinden önce alacaklının temlikname nedeniyle bankadan istemde bulunması gerekirken aynı belgeye dayanarak BK.nun 169/2. maddesine aykırı biçimde temlik eden aleyhine ilamsız takip yaptığı ve yasal dayanağı olmadığı halde temlik yolu ile devraldığı prim alacağı üzerine haciz konulmasını talep etmesi hukuka aykırıdır.

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki Şikayetçi vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Mersin 5.Noterliğinin 8.2.2001 tarihli temliknamesi ile Yakup Yıldız adına T.C.Merkez Bankasında tahakkuk edecek Destekleme ve Fiat istikrar Fonu primlerinin Eşref Tarım Ürünleri Ltd.Şti.'ye temlik edildiği belirtilmiştir. Temliknamenin aynı tarihte bankaya intikal ettirildiği ve kayıtlara geçirilerek paranın ödenebilir hale gelmesinden sonra 6.11.2001 tarihinde temlik olanın hesabına devredildiği 9.11.2001 tarihli Merkez Bankası cevap yazısından anlaşılmıştır. Paranın intikalinden önce alacaklının temlikname nedeniyle bankadan istemde bulunması gerekirken aynı belgeye dayanarak BK.nun 169/2. maddesine aykırı biçimde temlik eden aleyhine ilamsız takip yaptığı ve yasal dayanağı olmadığı halde temlik yolu ile devraldığı prim alacağı üzerine haciz konulmasını talep ettiği, ve memurlukça da bu istemin kabul edildiği tespit edilmiştir.

Açıklanan bu şekliyle ortada haricen tahsil edilmiş bir alacağın varlığından söz edilemez. O halde İİK.nun 15. maddesi gereğince bütün icra harç ve giderlerinin takip borçlusuna ait olduğu da gözetilerek şikayetin kabulü yerine reddine karar verilmesi isabetsizdir.

SONUÇ : Şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile merci kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 21.3.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Kazancı Yay.