Mesajı Okuyun
Old 10-04-2012, 17:10   #33
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Doc.Dr.Şükran ŞIPKA
Yarg. 2. HD.'nin, 20.11.2008 tarihli ve 2008/12872 E./15528 K. sayılı kararı özeti;
"Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile
ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez, aile
konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz.(TMK.md.194/1)
Davalı banka davacı eşin ipotek işlemine rızasının bulunduğunu iddia ve ispat da edememiştir.
Davacı kocanın ipoteğin kaldırılmasına ilişkin isteminin de kabulü gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte yazılan nedenlerle BOZULMASINA...." (Yayınlanmamış karar)

Sayın Şıpka,
Bu içtihatta ipotek tesisinden önce tapuda şerh var mı, yok mu? Karardan anlaşılmıyor, hatta sürekli aile konutu denilmesinden hareketle şerhin mevcut olduğu bile düşünülebilir.

Sayın Çiçek,
Yukarıdaki yazışmalardan yararlanabilirsiniz. Ek olarak 2011 yılında Ankara Aile Mahkemelerinden birindeki davamız lehimize (Banka lehine) neticelendi. O olayda da ipotekten önce tapuda şerh yoktu. Kararı diğer eş temyiz etti, dosya halen Yargıtay'da. (Mürafaa istemeyin hukukta inanılmaz uzuyor temyiz incelemeleri) Yargıtay karar verdiğinde sonucu paylaşırım. Ama bugüne kadar olan gelişmeler, işlem sırasında şerh yoksa ve diğer eşin rızasının olmadığının açıkça bilindiği de kanıtlanmadıkça; tapuya güven ilkesine öncelik verildiği, dolayısıyla sizin olayınızda da eşin verdiği ipoteğin geçerli olacağı yönünde.

*NOT: Sadece ipotek veren; sadece ipoteğe konu taşınmazla sınırlı olarak borçtan sorumludur. Ancak aleyhine ipç takibi yapıldığında; ödeme veya icra emrinin ipotek veren 3.kişi hanesinde adı ve adresi görünür. Borçlu hanesinde ise yalnızca asıl kredi borçlusu görünür. (Daha doğrusu böyle olmalıdır). Siz yalnızca ipotek verdiği halde kefile çevrildiği intibaına nasıl ulaştınız?

Saygılarımla...