Mesajı Okuyun
Old 07-09-2007, 16:12   #3
Kadir COŞKUN

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım sanırım müvekkilinizle işçi bulma konusunda anlaşma yapmak isteyen şirket 4904 sayılı kanunun 17. maddesine göre kurulmuş olan Özel İstihdam Bürolarından biridir. Bu kanunun 19.maddesine göre " Özel istihdam büroları iş arayanlardan her ne ad altında olursa olsun menfaat temin edemez ve ücret alamazlar. İşe yerleştirme faaliyeti karşılığı ücret sadece işverenden alınır. Ancak, yönetmelikle belirlenecek meslekler ve üst düzey yöneticiler için işe yerleştirilenlerden ücret alınmasına izin verilebilir.

İş ve işçi bulma faaliyetleri ile ilgili olarak;

a) Özel istihdam bürolarının yönetmelikte öngörülenler dışında iş arayanlarla ücret konusunda anlaşma yapmaları, onlardan ücret almaları veya herhangi bir şekilde menfaat temin etmeleri halinde özel istihdam büroları ile işverenler arasında yapılmış bulunan anlaşmalar,

b) İşgücünün sigortasız çalışması veya sendikaya üye olmaması ya da asgari ücretin altında ücret ödenmesi koşullarını taşıyan anlaşmalar,

c) Bir işverenin veya bir iş arayanın, işe yerleştirme faaliyeti için diğer özel istihdam bürolarından veya Kurumdan hizmet almalarını engelleyen anlaşmalar,

Geçersizdir.

Özel istihdam büroları işgücü piyasasının izlenmesi için gerekli olan iş arayanlar, açık işler ve işe yerleştirmelerle ilgili istatistikleri düzenli olarak Kuruma bildirmek, uygulamanın takibi için gerekli olan diğer bilgi ve belgeleri de talebi üzerine Kuruma vermek zorundadırlar.

Sizinde açıklamalarınızda haklı olarak belirttiğiniz gibi bu şirkete kıdem tazminatı vs işçilik alacaklarının ödenmesi ilerde müvekkilinizi sıkıntıya sokabilir. Burada bir an için müvekkil şirketinizle diğer şirket arasında ödünç işçi sözleşmesi yapıldığı düşünülse ve bu sözleşmeye de ödünç işçinin bütün işçilik alacaklarından kaynaklanacak taleplerinin diğer şirkete ait olacağı belirtilse bile 4857 sayılı İş Yasasının 7. maddesine göre müşterek ve müteselsil sorumluluk devam eder kanısındayım. Saygılarımla