Mesajı Okuyun
Old 17-12-2013, 13:40   #558
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Nevra Öksüz
Yukarıdaki durum karşısında 2 HD'nin
buradaki maddi tazminatın kısmi dava şeklinde açılmaya müsait bir dava olduğunu kabul ettiğini,
her ne kadar kısmi davaya müsait bir istem olsa da fazlaya dair hak saklı tutulmamışsa (dava, kısmi dava olduğu belirtilerek açılmamışsa) talebin sınırlandırıldığını kabul ettiğini,
söyleyebiliriz...
Alıntı:
Yazan Av.Ufuk Bozoğlu
Bu durumda adı maddi tazminat da olsa eğer kısmi olarak talepte bulunduğun dava dilekçesinden anlaşılmıyorsa ki yukarıdaki örnekte anlaşılmadığını düşünüyorum. Davacı talebini 1.000 TL. ile sınırlamış durumda bana göre, bu halde Yargıtay'ın kısmi dava açılabilir ama sen fazlaya ilişkin hakkını saklı tutmamışsın deyimini ben şu şekilde anlıyorum; talebinin kısmi olduğu anlaşılmadığından tam dava olarak niteliyorum.

Şu yazdıklarımız aynı şeyler zaten..


Alıntı:
Yazan Av.Nevra Öksüz
Ne yazarsa anlaşılacak?

1.000 TL. istiyoruz ama zararımız daha fazladır ibaresi de bana göre kısmi talepte bulunulduğunu gösterir. Ya da şimdilik demek de kısmi talepte bulunduğunu gösterecektir.

Yoksa yargıtayın yerleşik içtihatlardaki "dava dilekçesinin tamamından kişinin aslında alacağının talebinden daha fazlasının olabileceğinin anlaşıldığı durumlarda, fazlaya ilişkin hakları saklı tuttuğu sözleri aranmaz vs.." cümlesinin de bir anlamı olmazdı.

Bana göre asıl sorulması gereken soru: Yargıtay 2.Hukuk Dairesi'nin değerlendirmesinde 109/3'ün uygulama alanı var mıdır? Varsa ne zamandır?

5.Hukuk Dairesi gerekli uygulamayı aşağıdaki kararda yapmış mesela:
Alıntı:
Yargıtay 5. H.D. 2012/2120 E. 2012/8074 K. 18.04.2012 Tarih : "...Mahkemece asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın ise asıl davada verilen ıslah dilekçesi ile talep sonucunun 21.409,62 TL olarak arttırıldığı ve fazla hakkın saklı tutulmadığı, bu durumda davacının ek dava ile isteyebileceği fazla hakkı kalmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Kısmen arazi, kısmen kapama elma bahçesi niteliğindeki taşınmaza net geliri dikkate alınarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Bu nedenle davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.
Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
6100 sayılı HMK'nın geçici 1. maddesi nazara alınarak, karar tarihinde yürürlükte bulunan aynı Kanun'un 109/3. maddesindeki "Dava açılırken talep konusunun kalan kısmından açıkça feragat edilmiş olması hali dışında kısmi dava açılması talep konusunun geri kalan kısmından feragat edildiği anlamına gelmez." hükmü uyarınca, ıslah dilekçesinde fazlaya dair hak saklı tutulmasa dahi, davacı ek davada talep ettiği miktar yönünden açıkça feragat etmediğinden, ek davada talep edilen miktarın da kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması,Doğru görülmemiştir..."

Yargıtay 2.Hukuk Dairesi; boşanmanın eki niteliğindeki maddi tazminat için fazlaya ilişkin haklarımı saklı tutuyorum cümlesini açıkça aramaktaysa bu da 109/3'e boşanmalarda uygulama alanı bırakmamaktadır.[Dava açılırken, talep konusunun kalan kısmından açıkça feragat edilmiş olması hâli dışında, kısmi dava açılması, talep konusunun geri kalan kısmından feragat edildiği anlamına gelmez.]

Alıntı:
Gerekçesi: "...Maddenin üçüncü fıkrasında ise dava açılırken fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmamasına ilişkin bir kayda yer verilmemiş olmasının, dava dışı tutulan kesim bakımından feragat edilmesi anlamına gelmeyeceği hususu açıkça hüküm altına alınmış, bu konudaki suskunluğun ileride ek dava açma imkânını ortadan kaldırmayacağına işaret edilmiştir.

Dava açılırken, talep konusunun kalan kısmından açıkça feragat edilmişse, bu durumda feragat nedeniyle alacak da zaten sona ermiş olacağından ek dava yoluyla ileri sürülmesi mümkün bir alacaktan söz edilemeyecektir."

Bu halde de yukarıdaki örnekte, dava dilekçesi içeriği ve talep bütünlüğüne bakan Yargıtay kısmi dava yorumunu yapamamıştır. Bari fazlaya ilişkin haklarını saklı tutsaydın da oradan anlasaydım da demiş olabilir..))

Bir soru daha buldum: Fazlaya ilişkin hakları saklı tutmakla, alacağın kalan kısmından feragat etmemek farklı şeyler midir?

Saygılarımla,