Mesajı Okuyun
Old 04-08-2008, 14:09   #4
av.eseralp

 
Varsayılan

YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ

Tarih : 11.12.2003
Esas No : 2003/14484
Karar No : 2003/14212


4721 - TÜRK MEDENİ KANUNU 175 / 176

ÖZET : SOMUT OLAYDA, DAVACI KADININ DAVALIDAN BOŞANDIKTAN SONRA BABA EVİNDEN AYRILARAK AYNI KÖYDEN MURAT BURUNCUK İSİMLİ ŞAHIS İLE EVLENME OLMAKSIZIN FİİLEN EVLİYMİŞ GİBİ BİRLİKTE YAŞADIĞI VE BU BİRLİKTELİKTEN BİR ÇOCUK DÜNYAYA GETİRDİĞİ SUBUTA ERMİŞ OLUP, KANUNDA FİİLEN EVLİYMİŞ GİBİ BİRLİKTE YAŞAMANIN SÜRESİ KONUSUNDA BİR TAHDİT BULUNMADIĞINA GÖRE NAFAKANIN KALDIRILMASI TALEBİNİN KABULÜ GEREKİR.

DAVA : Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı ( k.davacı )tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

KARAR : Davada, aylık 15.000.000 lira yoksulluk nafakasının artırılarak 40.000.000 liraya yükseltilmesi, birleştirilen 2002/19-2003/23 sayılı karşı davada ise davacının köyden bir şahısla imam nikahı ile evlenerek o şahıstan çocuk sahibi olması nedeniyle yoksulluk nafakasının kaldırılması talep edilmiş, mahkemece nafakanın artırılması davasının kısmen kabulü kaldırılmasına dair birleştirilen davanın ise davacının Murat Buruncuk isimli şahısla 3 gün birlikte olması ve bu kişiden çocuğunun olması TMK.nun 176/3 maddesinde belirtilen hallerden hiç birine uymadığı gerekçesiyle reddi cihetine gidilmiş, hüküm davalı ( karşı davacı )tarafından temyiz edilmiştir.

Medeni Kanunun 175. maddesinde; "Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek eş, kusuru daha ağır olmamak şartıyla geçimi için diğer eşten mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir" hükmü getirilmiştir. TMK.nun 176. maddesinde ise irat biçiminde ödenmesine karar verilen nafaka veya maddi tazminatın, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi, taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkacağı; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılacağı hükme bağlanmıştır.

Somut olayda, davacı kadının davalıdan boşandıktan sonra baba evinden ayrılarak aynı köyden Murat Buruncuk isimli şahıs ile evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi birlikte yaşadığı ve bu birliktelikten bir çocuk dünyaya getirdiği subuta ermiş olup, kanunda fiilen evliymiş gibi birlikte yaşamanın süresi konusunda bir tahdit bulunmadığına göre nafakanın kaldırılması talebinin kabulü gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu reddi yönünde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.12.2003 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.