Mesajı Okuyun
Old 19-01-2012, 17:02   #59
hakikiavukat

 
Olumsuz İş hukukunda miktarı tartışmasız ve açıkça belli dava var mıdır ?

İş hukukunda miktarı tartışmasız ve açıkça belli dava var mıdır ?

Girdi-çıktı işlemleri , ücrete göre eksik ödenen sigortalar , işverenin tutmadığı kayıtlar vs.... buna ek olarak da hakimin takdir hakkı ( kötüniyet tazminatındaki gibi veya TİS ile uzatılan ihbar sürelerindeki gibi... ) . Bu meyanda tartışmasız ve açıkça belli dava konusu/miktarı bulunabilir mi ? Binde bir ihtimal .

Açmak üzere olduğum bir dava var.

İşçi yaklaşık 10 yıldır , aynı işverene çalışıyor. Ancak işveren firma yıllar içinde ekonomik skıntılar nedeniyle benzer isimli başka firmalar kurarak işine devam ediyor. Ancak ortaklar ve yetkililer farklı. Bu firmalar arasındqa geçişlerde işçinin çalıştığı ve maaşını aldığı halde sigortasının ödenmediği dönmeler var. Sigortalar gerçek maaş üzerinden yatırılmamış ancak işverence imzalanmış net maaşı gösterir yazılar var. İşçi devrine dair işveren imzalı yazılar var ama işçiyi devralan şirketler hiç iştigal etmemiş. Tanıklar var. İşveren toplu işçi çıkarmadan önce akrabasından olan işçileri çıktı göstererek işçi sayısını 28'e düşürmüş ve iş güvencesi hükümlerinin bertarafı için yapılmış muvazaalı işlemler var. Var da var.

Buradan kesin dava çıkar mı !

Bir avukat olarak bu hukuki belirsizliğinin içinden çıkamamaktan utanıyorum ama. Bir deneme yapayım.

Ya işçinin işverende kesintisiz çalıştığı son döneme göre işçilik alacaklarını hesaplayıp ( ki bu hesap bile kolay değil ) son döneme ilişkin kesin bir dava açacağız. Böyle davaya devam edeceğiz.

Ya da bulduğumuz miktardan düşük miktarlı bir dava açıp fazlasından vazgeçeceğiz böylece kendimizce dava miktarını kesine bağlayacağız.

Devamında zamanaşımı dikkat ederek , yargıtayda görüş oluşmasını bekleyip buna göre eski çalışmaları ve alacakları dava edeceğiz.

Ancak bu halde dahi kötüniyet tazminatı hakimin takdirinde iken ( ihbar tazminatının 3 katı tutarında bir miktarı ) dava dilekçesine nasıl yazılacak? Hem kesin hem de kesin olmayan iki tür alacak olacak. (Davadan kısmen hukuki yarar yokluğundan reddi akla gelebilir.)

Döndük başa , ilk önce tespit davası açacağız. Alacağın miktarını belirleyeceğiz. Böylece hukuki sorumluluğu üstümüzden atacağız. Bu arada bir de tedbir talebinde bulunacağız. Zira işveren 3 firma daha açıp kapatabilir .Sonra eda davası açacağız. Maksat bir dava içinde halledilebilecek işi 3 'e bölelim masrafı 3'e katlayalım , devlete gelir - avukata iş olsun . İş yükü azalır böylece !!!

Neymiş efendim Avrupaya uyum , insan hakları ,adalet vs.

Adamların 50 yıl gerisinden gidiyoruz , 50 yıl sonraya adapte olmaya çalışıyoruz. Şahine mercedes motoru taksan ne olur , 250 Km hız mı yapar ? Hayır parçalanır. Temel kanunları değiştireceklerine , özel kanunları değiştirsen belki kısmen faydası olur. Başka bir şey diyemiyorum.