Mesajı Okuyun
Old 03-03-2022, 20:53   #4
Av.Tuğba Göktepe

 
Varsayılan

T.C YARGITAY 11.Ceza Dairesi Esas: 2021/ 34895 Karar: 2021 / 8623 Karar Tarihi: 18.10.2021


YARGITAY KARARI

Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 17.03.2021 tarih ve 2021/2558 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 21.04.2021 tarih ve KYB-2021/45814 sayılı ihbarname ile;

"

Dolandırıcılık> suçundan şüpheliler ..., ... ve ... haklarında yapılan soruşturma evresi sonunda Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 29.06.2020 tarihli ve 2020/25587 soruşturma, 2020/14831 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin mercii Bakırköy 2. Sulh Ceza Hâkimliğinin 04.09.2020 tarihli ve 2020/4328 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında,

Somut olayda, müşteki ile şüphelilerden ...'in kendisini önce ... ismiyle müştekiye tanıtıp, müştekiye

evlenme vaadinde bulunarak bu hususta güvenini kazanmasını müteakip, şüphelinin araç kiralama yeri açacağını söyleyerek müştekiden para istediği, müştekinin de 52.000,00 Türk lirası tutarında kredi çekerek şüpheliye verdiği, şüphelinin işyeri açmak için daha fazla paraya ihtiyacı olduğunu söylemesi üzerine de müştekinin bu defa 55.000,00 Türk lirası tutarında daha kredi çektiği ve bireysel emeklilik için biriktirdiği 14.000,00 Türk lirasını da şüphelinin hesabına yatırdığı, şüpheli ...'ın diğer yandan da müştekinin internet bankacılığı bilgilerini de öğrenmek suretiyle hesaplarını kullanarak çeşitli zamanlarda eski eşi olan şüpheli ... hesabına para gönderdiği, müştekinin araç kiralama firmasının olup olmadığı hususunda şüphelenmesi üzerine de bu kez diğer şüpheli ... ile müştekinin evine gelerek, araç kiralama şirketini (... Rent a Car)'ın esasen kendisinin olduğunu ancak şüpheli ... üzerine kayıt ettirmek zorunda kaldığını dilerse ...'a sorabileceğini beyan ettiği, ancak aradan geçen zamana rağmen şüpheli ...'ın evlilik vaadini gerçekleştirmediği gibi, almış olduğu paralara ilişkin de hiçbir ödeme yapmadığı, bu şekilde gerçekleşen olay nedeniyle müştekinin gelişen süreçte planlı bir şekilde dolandırıldığını anladığını beyan ederek şikayetçi olması üzerine başlatılan soruşturma sonunda ise, taraflar arasında yaşanan olayın hukuki ihtilaf niteliğinde olduğundan bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği anlaşılmış ise de, şüphelilerden ...'in kendisini en başında ... ismiyle tanıtması, ... Rent A Car isimli araç kiralama firmasını da kendisinin gibi göstermesi, müştekinin güvenini kazandıktan sonra iradesi dışında hesaplarında işlemler yaparak eski karısına bilgisi ve rızası dışında paralar havale etmesi, evlilik vaadi ile krediler çekilmesinden sonra bu vaadini gerçekleştirmediği gibi, ödeme hususunda da hiçbir irade ortaya koymaması karşısında, şüphelinin

dolandırıcılık kastı ile hareket edip etmediğine yönelik etkin bir soruşturma yapılması gerektiği, bu nedenle çekilen kredilere ait banka kayıtları ve dekontların dosya arasına alınması, taraflar arasındaki mesaj kayıtlarının incelenmesi, şüpheli hakkında benzer şekilde soruşturma dosyaları olup olmadığının tespit edilmesi, ... Rent A Car isimli firmanın sahibinin fiili olarak şüpheli ... olup olmadığı hususunda kolluk araştırması yapılması ve şüphelilerin beyanlarının alınması ile oluşacak sonuca göre şüphelilerin hukuki durumlarının tayin ve takdir edilmesi gerektiği, açıklanan nedenlerle, eksik soruşturmaya dayalı olarak verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itiraz üzerine soruşturmanın genişletilmesi yerine, yazılı şekilde itirazın reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden” bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, anılan kararın bozulması istenilmiş olmakla,

Dosya incelendi, gereği görüşüldü:

Müştekinin şikayet dilekçesinde; şüphelilerden ...'ın adını ... ve mesleğini psikiyatrist olarak tanıttıktan sonra duygusal olarak yakınlaştığını, akabinde araç kiralama şirketi kurup işyeri açacağını ancak maddi açıdan zor durumda bulunduğunu , zaten evlenince sorun kalmayacağını belirterek, müştekiye krediler çektirip, bireysel emeklilik parasını da aldığı ve bu şekilde borç altına soktuktan sonra oyalayıp bunları ödemediği gibi telefonlara da cevap vermemeye başladığını, müştekinin borç altına girme sebebinin evleneceklerine duyduğu inanç olduğu halde şüphelinin para almak amacıyla bu vaatlerde bulunduğunu anladığını belirttiği olayda, her ne kadar denetim imkanının ortadan kalkmadığı hilenin bulunmadığı ve alacak borç ilişkisi olduğu belirtilerek kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiş ise de; şüphelinin farklı isim ve meslekle hareket ederek araç kiralama şirketi kuracağını belirtmesi, ... isimli birisiyle müştekinin yanına giderek, bu şirketi ...'ın adına kurduklarını belirtmesi, müştekinin hesaplarından eski eşi ...'e ve ...'a paralar göndermesi ve şüphelinin müşteki ile

evlenmediği gibi borçları da ödenmediğinin anlaşılması, taraflar arasındaki mesaj kayıtlarının da şikayet içeriğini doğrular nitelikte olması karşısında; şüphelilerin şikayet konusu olaya ilişkin beyanlarının alınması, çekilen kredi belgelerinin dosya içerisine alınması, ''... Rent a Car'' adlı şirketin var olup olmadığının ve kime ait olduğunun araştırılması ve tüm bu delillere göre şüphelilerin en baştan itibaren atılı suçu işleme kastı ile ve ayrıca iştirak halinde hareket edip etmediklerinin değerlendirilerek sonucuna göre durumlarının takdiri gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmakla, Bakırköy 2. Sulh Ceza Hâkimliğinin 04.09.2020 tarihli ve 2020/4328 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 18.10.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.