Mesajı Okuyun
Old 26-01-2012, 14:03   #3
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan janveljan
Kararın tamamını paylaşırsanız, konu daha iyi anlaşılabilir sanırım.

Saygılarımla,

Kararın tamamı.

Alıntı:
T.C.YARGITAY 13. HUKUK DAİRESİ E. 2009/11787 K. 2010/2187 T. 22.2.2010

Dava: Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
Karar: Davacılar, adına vekil sıfatıyla, kooperatifin feshinden sonra da davalı site yönetiminin dava ve icra takiplerini takip ettiklerini, davalı site yönetimince 28.11.2006 tarihinde vekillikten azledildiklerini, azlin haksız olup o tarihe kadar takip edilen dava ve işler için 2.177,09 YTL vekalet ücreti aldıklarını, bakiye ücretlerinin ödenmediğini ileri sürerek, fazla haklar saklı olmak üzere 6.000.YTL, ıslahen 15.203,42 YTL. vekalet ücretinin davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı site yönetimi temsilcisi, site aleyhine dava dışı Ü____ Ç____ tarafından açılan davalara siteyi temsilen kendisinin katıldığını, ancak kazanılan davalarda vekilleri olmadığından vekalet ücreti alabilmek için davacı avukat Fikri ile anlaştığını, davacı avukat ile en son mahsuplaşırken verilen 2.177.09 YTL'nin yanında 10.000 YTL daha istediğini, verilmeyince beddua ettiğini, bunun üzerine davacı avukatların azledildiğini, ayrıca belgeli olarak harç ve masraflara ilişkin ödeme yapıldığını savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, davacılarca takip edilen dava ve takiplere ilişkin olarak 10.926,03 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Davacı avukatlar, davalı tarafından haksız olarak azledildiklerinden bahisle takip edilen dava ve icra takiplerine yönelik vekalet ücret alacağının tahsili için eldeki davayı açmışlardır. Davalı, vekalet ücreti olarak 2.177.09 YTL ödeme yaptığını, yine belgeli olarak harç ve masraflar için toplam 4.250 YTL ödemede bulunduğunu, yine takip edilen dava ve işlerde masrafların bir çoğunun tarafınca yapıldığını savunmuştur. Mahkemece, hükme dayanak yapılan bilirkişi raporunda, takip edilen dava ve işlerde yapılan harcamaların ve yine Ankara 11. Asliye Hukuk Mahkemesinin dosyasında yatırılan teminat bedelinin, davacı avukatlar tarafından karşılandığı belirtilmekle davalı ödemelerinden mahsup edilmiştir. Kural olarak, takip edilen dava ve işlerde harcamaların müvekkil asil tarafından yapıldığının kabulü gerekir. Diğer bir deyişle, davacı avukatlar, takip edilen dava ve işlerde yaptıkları harcamaları ispatla mükelleftirler. Davacılar bu iddialarını yazılı delillerle kanıtlayamamışlardır. Ne var ki dava dilekçesinde her türlü hukuki deliller demek suretiyle de yemin deliline dayanmışlardır. Öyle olunca, mahkemece davacılara, davalı yana yemin yönetme hakkı hatırlatılmak suretiyle hasıl olacak sonucu görüp karar verilmesi gerekirken mahkemece, bu yön gözardı edilerek, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir. Bozmayı gerektirir.
Sonuç: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerden dolayı davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerden dolayı temyiz olunan hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, 22.02.2010 gününde oybirliği ile karar verildi.

Saygılarımla,