Mesajı Okuyun
Old 24-01-2008, 12:01   #6
sarissa

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan tufan gürses
Sayın sarissa cevabınız için teşekkürler. Görülen ceza davasında hüküm 2003 yılında verilmiş olup temyizden döndüktan sonra 2007 yılı nisan ayında mahkumiyete karar verilmiş. Bildiğiniz gibi sanık hakkında hüküm verilmiş olması dava zamanaşımını keser. Dolayısıyla ceza davasında ceza zamanaşımının kesilmesiyle ilgili bir sorun yok. Acaba ceza davasının yeni sonuçlanmış olması bizim maddi tazminat davamız için zamanaşımına takılmamamız için yeterli bir sebep olur mu bu konuyla ilgili bir yargıtay kararı gönderebilirseniz sevinirim.


Benimde aynı konuda tazminat davam olduğu için klasörümde olanları gönderiyorum. Umarım işinize yarar.



Y11.HD
6.11.2003

E. 2003/3641 K. 2003/10500


HD 11, E: 2003/013227, K: 2004/007147, Tarih: 28.06.2004[*]TRAFİK KAZASI[*]CEZA ZAMANAŞIMI[*]ZAMANAŞIMI SÜRESİNİN BAŞLANGICI[*]MADDİ VE MANEVİ ZARARIN TAZMİNİ[*]TRAFİK SİGORTASI[*]İHBAR SÜRESİ

Dava, davacıların içinde bulunduğu araçla davalı sigorta şirketine trafik sigortası ile sigortalı aracın çarpışması sonucu uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece, TCK´na göre, davalı sigorta şirketi yönünden ceza davası olmamasına göre, ceza zamanaşımının uygulanamayacağı gerekçesiyle, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. 2918 sayılı yasanın, davanın cezayı gerektiren bir fiilden doğmuş olması ve Ceza Kanunun bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş bulunması halinde, bu sürenin maddi tazminat talepleri içinde geçerli olacağına dair hükmü uyarınca davalı trafik sigortacısı hakkında ceza zamanaşımının uygulanması gerekir. Ayrıca, tedavi ve diğer trafik sigortası kapsamına giren zararların sigortacıya bildirilmesinden itibaren 8 iş günü içinde ödeme zorunluluğu getirildiğine göre, zamanaşımı süresinin sigortacıya yapılması gerekli ihbar tarihinden itibaren başlatılması gerekir.

(2918 s. Trafik K. m. 98/1, 99/1, 109/2) (765 s. TCK. m. 459, 465)

Taraflar arasında görülen davada Kadıköy Asliye 3 Ticaret Mahkemesi´nce verilen 13.6.2003 tarih ve 2002/1334-2003/626 sayılı kararın Yargıtay´ca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Deniz Biltekin tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacı vekili, müvekkillerinin içinde bulunduğu araçla, davalıların malik, sürücü ve trafik sigortacısı olduğu aracın çarpışmaları sonucu, müvekkillerinin yaralandığını, davadan önce Toprak sigortanın sigorta poliçesinden ödeme yapılmasına rağmen eksik ödeme yapıldığını, müvekkili Makbule´nin sağ omzunun sakat kaldığını, ileri sürerek, 2.420.000.000.TL.bakiye poliçe tazminatının davalı sigorta şirketinden tahsili ile davacı Makbule´ye verilmesine, ev işlerinin yapılması için hizmetçiye ödenen 1.000.000.000.TL. ile taksi ve muayene ücreti için 1.000.000.000.TL.davalılar Desi A.Ş. ve Ümit Koşar´dan faizi ile tahsiliyle davacı Makbule´ye verilmesine, yine Makbule için 3.000.000.000.TL., Ahmet ve Alper için 1.000.000.000.TL.´şer TL. manevi tazminatın davalılar Desi A.Ş. ve Ümit Koşar´dan faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı Toprak Sigorta Şirketi vekili, KTK.109. madde hükmü uyarınca iki yıllık zamanaşımı süresinin geçtiğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir.

Diğer davalılar, davanın reddini talep etmiştir.

Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamından davalı Toprak Sigorta yönünden davanın zamanaşımı nedeniyle reddine, davalılar Desi A.Ş. ve Ümit Koşar yönünden açılan manevi tazminat davasının Asliye Hukuk Mah. de görülmesi gerektiğinden dosyanın TTK.4, 5 ve 12. maddeleri uyarınca davanın tefriki ile dosyanın Kadıköy Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, karar verilmiştir.

Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.

Dava, davacıların içinde bulunduğu araçla davalı sigorta şirketine trafik sigortası ile sigortalı aracın çarpışması sonucu uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece, TCK.nun 465. ve 459. maddeleri kapsamına göre, davalı sigorta şirketi yönünden ceza davası olmamasına göre, ceza zamanaşımının uygulanamayacağı gerekçesiyle, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. 2918 sayılı KTK.nun 8.kısım 5. bölüm ´ Ortak Hükümler´ başlığı altında yer alan 109/2. maddesindeki davanın cezayı gerektiren bir fiilden doğmuş olması ve Ceza Kanunun bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş bulunması halinde, bu sürenin maddi tazminat talepleri içinde geçerli olacağına dair hükmü uyarınca davalı trafik sigortacısı hakkında ceza zamanaşımının uygulanması gerekir. Ayrıca, KTK.nun 98/1. ve 99/1. maddeleri ise tedavi ve diğer trafik sigortası kapsamına giren zararların sigortacıya bildirilmesinden itibaren 8 iş günü içinde ödeme zorunluluğu getirildiğine göre, zamanaşımı süresinin sigortacıya yapılması gerekli ihbar tarihinden itibaren başlatılması gerekir. Bu itibarla, 20.11.2000 olay tarihine göre 3.12.2002 dava tarihinde dahi davalı sigorta şirketi yönünden açılan davanın zamanaşımına uğramadığı, dolayısıyla, davanın süresinde açıldığının kabulü ile işin esasına girilerek sonucuna göre karar vermek gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacılar yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 28.6.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


HD 11, E: 2003/008275, K: 2004/002816, Tarih: 22.03.2004[*]RÜCUAN TAZMİNAT DAVASI[*]KASKO SİGORTASI[*]ZAMANAŞIMI

Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar.


(6762 s. TTK. m. 1301) (2918 s. Trafik K. m. 109)

Taraflar arasında görülen davada Sivas 1.Sulh Hukuk Mahkemesi´nce verilen 31.03.2003 tarih ve 2001/940 - 2003/287 sayılı kararın Yargıtay´ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Deniz Biltekin tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacı vekilinin, TTK.nun 1301 nci maddesi uyarınca açtığı rücuan tazminat davası sonucunda, mahkemece davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair kararını, davacı vekili temyiz etmiştir.

1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

2-Dava, kasko rücu davasıdır. Davalı Belediye Başkanlığı süresinde zaman aşımı def´inde bulunmuş, mahkemece dava tarihi ile icra takip tarihi arasında KTK.nun 109 ncu maddesinde düzenlenen 2 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği gerekçesiyle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesinde bir usulsüzlük bulunmamakla birlikte, davalı İdris A tarafından zamanaşımı def´inde bulunmaması nedeniyle bu davalı hakkında işin esasına girilerek, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 22.03.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



ZAMANAŞIMI
4.HD. 22.04.2003 T. 2003/13 E. 2003/5085 K.)


ZAMANAŞIMI

HD 11, E: 2002/012335, K: 2002/004736, Tarih: 12.05.2003[*]TRAFİK KAZASI[*]TAZMİNAT DAVASI[*]EK DAVA[*]ZAMANAŞIMI

Trafik kazası sonucu açılmış olan tazminat davasında, dava konusu kazanın 05.12.1997´de meydana geldiği, ek davanın ise 27.06.2001´de açıldığı bu nedenle 2 yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonra dava açıldığından davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, Karayolları Trafik Kanununa göre, davanın cezayı gerektiren bir fiilden doğmuş olması ve ceza kanununun bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş bulunması halinde, bu sürenin maddi tazminat talepleri için de geçerli olacağına dair hükmü uyarınca davalı sigorta şirketi yönünden de uzatılmış ceza zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiğinden işin esasına girilmesi gerekir.

(2918 s. Trafik K. m. 109)

Taraflar arasında görülen davada Konya Asliye 2.Hukuk Mahkemesi´nce verilen 12.07.2002 tarih ve 2001/591 - 2002/83 sayılı kararın Yargıtay´ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Dilek Çakıroğlu tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacı vekili, davalıların malik ve trafik sigortacısı oldukları aracın müvekkilinin kullandığı motorsiklete çarparak müvekkilinin murisinin ölümüne sebebiyet verdiğini, Konya 4.Asliye Hukuk Mahkemesinin 1998/695 Esas sayılı dosyasında açtıkları davada fazlaya ilişkin haklarını saklı tuttuklarını ileri sürerek bakiye 1.848.782.750 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalılardan tahsilini istemiş, 12.02.2002 tarihli celsede Ali Çınar hakkındaki davadan vazgeçtiğini, davalı sigorta şirketinden 1.000.000.000 TL tahsil ettikleri için kalan poliçe limiti olan 500.000.000 TL.nin davalı şirketten tahsiline karar verilmesini istemiştir.

Davalı Sigorta vekili, davanın zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir.

Diğer davalıya tebligat yapılamamıştır.

Mahkemece toplanan delillere göre, dava konusu kazanın 05.12.1997´de meydana geldiği, ek davanın ise 27.06.2001´de açıldığı bu nedenle 2 yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonra dava açıldığından davanın reddine karar verilmiştir.

Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.

Mahkemece, destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin ek davanın 2 yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonra açıldığı gerekçesiyle reddine karar verilmiş ise de, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu´nun 8.kısım 5.bölüm "ortak hükümler" başlığı altında yer alan 109/2 nci maddesindeki davanın cezayı gerektiren bir fiilden doğmuş olması ve ceza kanununun bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş bulunması halinde, bu sürenin maddi tazminat talepleri için de geçerli olacağına dair hükmü uyarınca davalı sigorta şirketi yönünden de uzatılmış ceza zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiğinden işin esasına girilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle davanın reddi doğru görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 12.05.2003 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

HD 11, E: 2003/013227, K: 2004/007147, Tarih: 28.06.2004[*]TRAFİK KAZASI[*]CEZA ZAMANAŞIMI[*]ZAMANAŞIMI SÜRESİNİN BAŞLANGICI[*]MADDİ VE MANEVİ ZARARIN TAZMİNİ[*]TRAFİK SİGORTASI[*]İHBAR SÜRESİ

Dava, davacıların içinde bulunduğu araçla davalı sigorta şirketine trafik sigortası ile sigortalı aracın çarpışması sonucu uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece, TCK´na göre, davalı sigorta şirketi yönünden ceza davası olmamasına göre, ceza zamanaşımının uygulanamayacağı gerekçesiyle, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. 2918 sayılı yasanın, davanın cezayı gerektiren bir fiilden doğmuş olması ve Ceza Kanunun bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş bulunması halinde, bu sürenin maddi tazminat talepleri içinde geçerli olacağına dair hükmü uyarınca davalı trafik sigortacısı hakkında ceza zamanaşımının uygulanması gerekir. Ayrıca, tedavi ve diğer trafik sigortası kapsamına giren zararların sigortacıya bildirilmesinden itibaren 8 iş günü içinde ödeme zorunluluğu getirildiğine göre, zamanaşımı süresinin sigortacıya yapılması gerekli ihbar tarihinden itibaren başlatılması gerekir.

(2918 s. Trafik K. m. 98/1, 99/1, 109/2) (765 s. TCK. m. 459, 465)

Taraflar arasında görülen davada Kadıköy Asliye 3 Ticaret Mahkemesi´nce verilen 13.6.2003 tarih ve 2002/1334-2003/626 sayılı kararın Yargıtay´ca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Deniz Biltekin tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacı vekili, müvekkillerinin içinde bulunduğu araçla, davalıların malik, sürücü ve trafik sigortacısı olduğu aracın çarpışmaları sonucu, müvekkillerinin yaralandığını, davadan önce Toprak sigortanın sigorta poliçesinden ödeme yapılmasına rağmen eksik ödeme yapıldığını, müvekkili Makbule´nin sağ omzunun sakat kaldığını, ileri sürerek, 2.420.000.000.TL.bakiye poliçe tazminatının davalı sigorta şirketinden tahsili ile davacı Makbule´ye verilmesine, ev işlerinin yapılması için hizmetçiye ödenen 1.000.000.000.TL. ile taksi ve muayene ücreti için 1.000.000.000.TL.davalılar Desi A.Ş. ve Ümit Koşar´dan faizi ile tahsiliyle davacı Makbule´ye verilmesine, yine Makbule için 3.000.000.000.TL., Ahmet ve Alper için 1.000.000.000.TL.´şer TL. manevi tazminatın davalılar Desi A.Ş. ve Ümit Koşar´dan faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı Toprak Sigorta Şirketi vekili, KTK.109. madde hükmü uyarınca iki yıllık zamanaşımı süresinin geçtiğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir.

Diğer davalılar, davanın reddini talep etmiştir.

Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamından davalı Toprak Sigorta yönünden davanın zamanaşımı nedeniyle reddine, davalılar Desi A.Ş. ve Ümit Koşar yönünden açılan manevi tazminat davasının Asliye Hukuk Mah. de görülmesi gerektiğinden dosyanın TTK.4, 5 ve 12. maddeleri uyarınca davanın tefriki ile dosyanın Kadıköy Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, karar verilmiştir.

Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.

Dava, davacıların içinde bulunduğu araçla davalı sigorta şirketine trafik sigortası ile sigortalı aracın çarpışması sonucu uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece, TCK.nun 465. ve 459. maddeleri kapsamına göre, davalı sigorta şirketi yönünden ceza davası olmamasına göre, ceza zamanaşımının uygulanamayacağı gerekçesiyle, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. 2918 sayılı KTK.nun 8.kısım 5. bölüm ´ Ortak Hükümler´ başlığı altında yer alan 109/2. maddesindeki davanın cezayı gerektiren bir fiilden doğmuş olması ve Ceza Kanunun bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş bulunması halinde, bu sürenin maddi tazminat talepleri içinde geçerli olacağına dair hükmü uyarınca davalı trafik sigortacısı hakkında ceza zamanaşımının uygulanması gerekir. Ayrıca, KTK.nun 98/1. ve 99/1. maddeleri ise tedavi ve diğer trafik sigortası kapsamına giren zararların sigortacıya bildirilmesinden itibaren 8 iş günü içinde ödeme zorunluluğu getirildiğine göre, zamanaşımı süresinin sigortacıya yapılması gerekli ihbar tarihinden itibaren başlatılması gerekir. Bu itibarla, 20.11.2000 olay tarihine göre 3.12.2002 dava tarihinde dahi davalı sigorta şirketi yönünden açılan davanın zamanaşımına uğramadığı, dolayısıyla, davanın süresinde açıldığının kabulü ile işin esasına girilerek sonucuna göre karar vermek gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacılar yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 28.6.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.