Mesajı Okuyun
Old 28-05-2009, 10:50   #3
Kadir COŞKUN

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
18.Hukuk Dairesi
Esas: 2008/8346
Karar: 2008/12328
Karar Tarihi: 24.11.2008
ÖZET: Kat mülkiyetine konu olmaya elverişli bir taşınmaz üzerindeki ortaklığın giderilmesi davasında, ortak maliklerden birinin paylaşmanın kat mülkiyeti kurulması yoluyla yapılmasını istemesi durumunda hakim, taşınmazın kat mülkiyetine çevrilmesine ve paylar denkleştirilmek suretiyle bağımsız bölümlerin ortaklara ayrı ayrı özgülenmesine karar vermelidir.
(634 S. K. m. 10, 12, 50)
Dava dilek
çesinde ortaklığın giderilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Karar: Dava, beş ayrı parseldeki taşınmaz mal ortaklığının giderilmesi istemine ilişkin olup, davacı ortaklığın satış yoluyla giderilmesini, davalılar kat mülkiyeti kurulmasını ve bu yolda karar verilmesini istemiş, mahkemece 11 parsel sayılı taşınmazdaki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine, davaya konu edilen diğer parsellerle ilgili olarak karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelere, toplanan kanıtlara göre davaya konu edilen 51, 52, 56 ve 58 parsel sayılı taşınmazlarla ilgili olarak karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.
Ancak;
Kat Mülkiyeti Yasasının 10. maddesinin son fıkrası hükmüne göre, kat mülkiyetine konu olmaya elverişli bir taşınmaz üzerindeki ortaklığın giderilmesi davasında, ortak maliklerden birinin paylaşmanın kat mülkiyeti kurulması yoluyla yapılmasını istemesi durumunda hakim, 12. maddedeki belgelere dayanılarak taşınmazın kat mülkiyetine çevrilmesine ve paylar denkleştirilmek suretiyle bağımsız bölümlerin ortaklara ayrı ayrı özgülenmesine karar vermelidir.
Bilirkişi raporuna göre, dava konusu edilen 11 parsel sayılı taşınmazın üzerinde özellikleri tam açıklanmayan bir yapı mevcuttur. Taşınmazda taraflar intikalen maliktirler. Paydaş ve bağımsız bölüm sayısı itibariyle her bir paydaşa en az bir bağımsız bölüm düştüğü ve yapının Kat Mülkiyeti Yasasının 50/2 maddesi hükmüne uygun nitelikte olup olmadığı anlaşılamamaktadır.
Bu durum karşısında Kat Mülkiyeti Yasasının 10. maddesinin son fıkrası hükmünün uygulanıp uygulanamayacağı bakımından inceleme yapmak gerekirken, kat mülkiyeti kurulabileceği yolundaki bilirkişi görüşüne karşın mahkemece taşınmazın satılması suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
Mahkemece, yukarıda değinilen hususlara uygunluğunun saptanması halinde dava konusu taşınmaz üzerindeki yapıda her bir bağımsız bölümün (konumu, yüzölçümü, kullanım amacı ve eklentileri yerinde incelenip irdelenerek) değeri ve bu değere göre özgülenecek arsa payı uzman bilirkişi aracılığıyla saptanmalı, her bir paydaşa birer bağımsız bölüm özgülendikten sonra varsa artan bağımsız bölümün ortaklık isteyen paydaşlar adına ya da isteyen olmadığı takdirde tek bir paydaşa özgülenerek diğer paydaşlara ödenecek ivaz da belirlenmek suretiyle paylar denkleştirilmeli, öte yandan Kat Mülkiyeti Yasasının 12. maddesinde yazılı belgeler (imar mevzuatına uygun onaylı proje ve yapı kullanma belgesi, noterden onaylı liste, yönetim planı) tamamlattırılmalı, bu konuda gereği için aynen taksim isteyen tarafa yeterli önel verilmeli ve bundan sonra hasıl olacak sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
Sonuç: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK. nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 24.11.2008 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)