Mesajı Okuyun
Old 23-07-2010, 14:58   #2
Lider Uğraş

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas No : 1996/14131
Karar No : 1996/441
Tarih : 29.5.1996


TAPU İPTALİ VE TESCİL ( Meralar )
MERALAR ( Tapu iptali ve tescil )
KAMUYA AİT TAŞINMAZLAR ( İmar planı değisikliği )
İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ ( Kamuya ait taşınmazlar )




DAVA VE KARAR : Taraflar arasındaki "tapu iptali ve tescil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Pendik I.Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 7.4.1994 gün ve 1990/1615 E. 1994/161 K. sayılı kararın incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmesi üzerine,

Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 30.6.1995 gün ve 1995/4036 E.1995/5427 K. sayılı ilamı:

( ... Nizalı taşınmazın öncesi mer'a iken 3194 sayılı Yasanın 11/son maddesi uyarınca Belediye tarafından imar planı uygulananak meralıktan çıkarılıp özel mülk haline getirildiği, daha sonra da Ahmet Orhan Sar isimli kişiye satıldığı, bu kişinin , taşınmazın Kartal Belediyesi sınırlarından çıkarılarak Pendik Belediyesi sınırlarına alınması üzerine her iki Belediye ve Hazineyi hasım göstererek satın almaya dayalı olarak taşınmazın adına tescili için bu davayı açtığı anlaşılmıştır. Davalı Hazine'nin ise daha önce Pendik Belediyesine karşı Hakemde açtığı davada taşınmazın mer'a olduğunun tesbiti ile Hazine adına tescilini talep etmiş, bu dava reddedilmiş ve yine Hakem'de itirazda reddedilerek karar kesinleşmiştir. Bunun üzerine Ahmet Orhan Sar'ın davası kabul edilmiş, taşınmazın davacı adına tesciline karar verilmiş, Hazine'nin temyize getirdiği kararın onanması üzerine bu kez Hazine karar düzciime isteminde bulunduğundan dosya incelemeye alınmıştır.

264 sayılı parselin öncesinin mer'a olduğu çekişmesizdir. Taşınmazın ifraz edilmiş; müfrez parçalardan birisi de 6 parsel sayılı taşınmazı oluşturmuştur. Dava konusu olan bu parsel büyük mer'a parçasının bir kesimidir. Her ne kadar Hazinenin açmış bulunduğu tesbit davası hakemde red edilmiş ise de bu red kararı davacı Ahmet Orhan Sar'a bir hak bahşetmez. Zira 6 parsel sayılı taşınmaz özde çıplak mülkiyeti Hazine'ye yararlanma hakkı mer'a olarak Belediye'ye ait bir taşınmaz iken meralık vasfı değiştirilince, çıplak mülkıyeti Hazine'den Belediye'ye geçmez.

Eğer bir taşınmaz mer'a ise meralık vasfı kaldırılınca o taşınmaz, rekabenin ( çıplak mülkiyetin ) sahibi bulunan Hazine'ye döner. Bu meraların meralık vasfı kalkınca otomatik olarak Belediye'ye geçeceğine dair 775 sayılı Yasanın S.maddesinde bir hüküm yoktur. Ayrıca, İmar Yasası 11/son maddesi hazırlanan imar planı sınırları içindeki kadastrol yollar, meydanlar ile meralar imar planının onaylanması üzerine bu niteliklerini kendıliklerinden kaybederek onaylanmış imar planı kararı ile getirilen kullanrna amacına konu ve tabi olurlar hükmünü isede, bu kuralın Yüksek Danıştay 1.dairesinin 10.2.1989 tarih, 1989/326 E. 1989/19 K. sayılı mütalaasında da açıklandığı üzere, İmar planı sınırları içinde meraların planının onayı ile birlikte hukuki bakımdan meralık niteliğini yitireceği, bu yerlerden yerel hizmetlere ayrılanların Belediye veya Özel İdareye bedelsiz terkinin gerekeceği genet hizmetler dışında özel mülkiyete konu olabilecek bir amaca ayrılan yerlerin onaylanmış imar planı ile getirilen kullanma amacına konu ve tabi olacakları, ancak bu durumun meralardan elde edilen yerlerin Belediyeler adına tescilini gerektirmiyecteği, mütalaa kılındığından bu durum da meraların onaylanmış imar planında genel hizmetler dışında bir amaca ayrılmasında, Belediyelere terk edilmesi sözkonusu olamaz. Ayrıca Belediye Yasası'nın 159. maddesı ile Belediye sınırlan içindeki meraların yalnız tasarruf ve idare nezareti Belediyelere verilrniş olup, çıplak mülkiyet Hazine üzerinde bırakılmıştır. Aynı Yasanın 70/II. maddesine göre Belediye Meclısleri tasarruf, idare ve nezaret hakkı kendilerine devredilmiş bulunan meraların sadece kullanma ve yararlanma şekillerini değiştirebilirler. Ancak, hiçbir şekilde mer'ayı özel rnülkiyete dönüştürüp satamazlar. Hal böyle olunca; davacının davasının kabulüne dair verilen karar dairemizce zuhulen onandığından, onama kararı kaldırılarak, Hazine ve Belediye arasında geçen tesbit davasının Hazine aleyhine Hakem'ce karara bağlanması gerçi kararın temyize tabi olmayıp itirazı mümkün kararlardan bulunması halinde de tespitle ilgili hükmün özde hukuka aykırı ise, şahsın açmış olduğu davada, bu davada Belediye'den yer aldığını iddia eden kişi Belediye ye halef olarak o karara dayanamayacağından bu sebeplerle, düzeltme ısteğinin kabulü ile hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

YARGITAY HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel kurulu'nca incelenerek direnmekararını süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktanve direnme kararının verildiği tarih itibariyleHUMK.nun 2494 sayılı Yasa ile değişik438/11.fıkrası hükmü gereğince duruşma isteğininreddine karar verilip dosyadaki kağıtlarokunduktan sonra gereği görüşüldü:

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına,dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararındaaçıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk GenelKurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararınauyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesiusul ve yasaya aykındır. Bu nedenle direnme karanbozulmalıdır.


SONUÇ : Davalı Hazine vekilinı temyizitirazlarının kabulü ile, direnme kararının ÖzelDaire bozma kararında gösterilen nedenlerdendolayı ( BOZULMASINA ), oyçokluğu ile kararverildi.


KARŞI OY YAZISI


Belediye sınırları içinde kalan hazineye aittaşınmazlarla llgili olarak Belediye Kanunu 775sayılı Gecekondu Kanunu ve 3194 sayılı İmarKanununda hükümler bulunmaktadır. BelediyeKanununun 159. maddesi hükmü ile Belediyesınırları içinde kalan hazineye ait taşınmazlannidare ve nezaret hakkı sınırları içinde bulunduğubelediyeye aittir. 775 sayılı Gecekondu Kanununun3.maddesi hükmü ile de belediye sınırları içindekalan ve kamu hizmetine tahsisi edilmeyentaşınmazların maliki belediyedir. 3194 sayılıİmar Kanununun H.maddesi hükmü ile belediyesınırlan içinde kalan meraların imar planı içinealınması ve imar planının belediye meclisinceonaylanması ile taşınmazın mer'a niteliğikendiliğinden ortadan kalkar, onaylanmış imarplanı ile getirilen kullanma amacına konu ve tabiolur.

İncelenen ve taraflar arasında görülen davada öncesi mera olan taşınmaz belediyece imar planı içine alınmış, imar planı onaylanmakla mer'a niteliği ortadan kalkmış, plandaki konumuna göre özel mülkiyete konu arsa niteliğini kazanmıştır. Taşınmazın niteliği imar planı gereğince özel mülkiyete çevrildiğine ve belediye sınırları ile imar planı içinde kaldığına göre yukarıda açıklanan yasaların amacı gereğince mülkiyeti belediyeye geçer, Aksi halde belediyelere arsa üretmek imkanı veren imar kanununun 11.maddesi hükmünün anlamı kalmaz. Danıştayın yasayı yorumlaması adli yargıyı bağlamaz. Hukuk hakimi kanunun hükümlerini genel hukuk kurallarına göre yorumlamakla yükümlüdür. Bu itibarla hakimin olayımızda belediyenin satışına değer vermesi doğrudur. Diğer taraftan kişi belediyeden imar kanununa göre dava konusu taşınmazı iktisap etmiştir. Taşınmazı satın alan kişinin öncesinin mer'a olduğunu bilmesi de mümkün değildir. Belediyenin satışına güvenerek iktisabında da kötü niyetli olduğu kabul edilemez. Kaldı ki, Belediye ile Hazine arasında hakeme gidilmiş; hakem karan ile de taşınmazın belediyeye ait olduğu belirlenmiştir. Mahkemece bu yönler dikkate alınarak taşınmazın davacı adına tesciline karar verilı'nesi isabetlidir. Açıklanan nedenlerle hükmün onanması düşüncesinde olduğumdan çoğunluk görüşüne katılamıyorum.

Hüseyin Örmeci
7.Hukuk Dairesi Başkanı