Mesajı Okuyun
Old 10-01-2009, 23:18   #19
Academic

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Işıl YILDIZ
Bu aralar kafamı kurcalayan ve beni rahatsız eden bir şey var: etrafımdaki herkes sürekli kendinden ve problemlerinden bahsediyor... Elimden geldiğince ve kendimce dinlemeye ve onların sorunlarını anlamaya çalışıyorum ve yine kendimce biraz rahatlamaları için çözümler üretip, şakalar yapıyorum.. Etrafımdaki çoğunun sorunu aynı, iş çokluğu, çocukları bırakıp işe gelmenin zorlukları,evdeki işlere yetişememe, ekonomik sıkıntı, eşlerle sorunlar…vs...vs.........

Buna rağmen ben ne zaman kendi dertlerimden söz açacak olsam, bu insanların anında "ben...., benim de...." diye başlayan cümlelerle konuyu tamamen kendi konularına çevirdiklerini ve yine kendilerinden bahsettiklerini görüyorum... Bu, benim bu konuyu buraya taşımama sebep olacak kadar sık oluyor...

Sonra ben buna çok kızıyorum....... İnsanların dostluk bekleyip bunu hiç göstermemesi ne demektir sizce?


Bütün insanların iyi bir konuşmacı olduğunu(en azından öyle sandıklarını) ancak iyi bir dinleyici olmadıklarını düşünüyorum. Konuşmaktan soğutuyorlar. ilk cümlem bitmeden "ben..." ya da " benim de " ya da " falancanın da.." diye başlayan cümleleri saatlerce dinleyip ondan sonra da "konunun onların istediği şekilde bitmesi" artık dayanılacak gibi değil...
Size de oluyor mu bu?
Bu karşındakinin "senin hayatının içinde , seni çok düşünüyor,çok koruyup kolluyor,sana çok yakın,senin eşin,dostun,arkadaşın gibi görünmesine rağmen " "tamamen dışında olması " ve bunu fark etmeyecek kadar da şişmiş bir egoya sahip ve bencil olması demek herhalde...

Ki...... bazen bu davranışın aynını kendimin de yaptığını görüyorum......
Demek ki.....bundan sonra dikkat edilecekJ
Birbirinizi dinlediğiniz,anladığınız,ilgilendiğiniz ve sevdiğiniz güzel günler diliyorum.

İnsanlar kendilerinden bahsetmeyi daha çok seviyor ve anlaşılma ihtiyacı duyuyor. Bundan sanırım. Hele de işiniz genellikle sorunlu insanların paylaşımlarını dinlemekle ilgili bir iş ise yandınız düşünsenize..

Benim işim buna benzer bir iş. Bu saydıklarınızı günlük yaşamda zaten yaşarken bir de iş ortamınızdan gelen etkilerle artık galiba insanları dinlemek zor geliyor. Hatta geçenlerde şöyle demiştim: Yahuu bir Allahın kulu da senin derdin ne hadi bugün sen anlat dese ya)) Şaka bir yana haklısınız , katılıyorum. Fakat bizim toplumumuzda profesyonel anlamda psikolojik destek alma oranlarının düşük olma nedenlerinden biri de bunu arkadaşlarımızda dostlarımızla gidermeye çalışmamızdır. Biz gidip bir profesyonele (yabancı birine!)anlatmaktansa dostumuzla paylaşırız. Bizi dinler, anlar nasıl olsa deriz ancak bunu yaparken de onun o pozitif elektriğini nasıl emdiğimizi çok da dikkate almayız.

Ben günlük yaşamımda olabildiğince sorunlu insanlardan uzak durmaya çalışıyorum. Rahatlamak için gittiğim yerlerde mesleğimi saklıyorum. Ayak üstü insanların çocuğumda şöyle bir problem var demelerine ise fırsat vermiyorum. Bundan dolayı gıcık biri olduğumu düşünenler oluyorsa da naapalım

Fakat dostlar desteğe ihtiyaç duyduğunda sırtımızı dönemiyoruz. Çok etik gelmiyor ve dostluğun anlamıyla örtüşmüyor.Dinilyoruz, destek oluyoruz ancak bir yere kadar.. Kaçıp saklanmıyorum fakat gel bana anlat diyip her türlü sorunda da kucak açmıyorum.. Bu sefer de ağlama duvarına dönmek gibi bir risk var yani