Mesajı Okuyun
Old 17-09-2006, 17:49   #4
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Sn. jeanne d'arc
Alıntı:

Bu halde tüm paydaşlar arasında tüm parselin taksimine ve anılan yerlerin müvekkillerinize aidiyetine dair bir fiili veya sair şekillerde bir taksim anlaşması veya iradesi yoksa -ki öyle görünüyor- müdahalenin men'i davasını açabilir misiniz, ben orada bile şüpheliyim. Müşterek malike karşı diğer malikin müdahalenin men'i davası açamayacağına dair kararlar vardı sanırım, emin değilim.
demişsiniz ama...

Yargıtay'da bunu demiş.

Alıntı:

ELATMANIN ÖNLENMESİ TALEBİ -MÜŞTEREK MALİKİN YARARLANMA HAKKI - DİKİLEN AĞAÇLAR NEDENİYLE ARAZİNİN GÜNEŞ ALAMAMASI - KOMŞULUK HUKUKUNA AYKIRILIK
KAYIT NO : 81458
**************
Esas Yılı : 2003
Esas No : 6501
Karar Yılı : 2004
Karar No : 62
Karar Tarihi : 12.01.2004
Daire No : 14
Daire : HD
**************
ÖZET ? Davacı isteminin müşterek malik olması taşınmazdaki yararlanma hakkına vaki elatmanın önlenmesi mi, yoksa komşuluk hukuku hükümlerine aykırı davranışın önlenmesi mi olduğu anlaşılamamaktadır.
Bu nedenle öncelikle mahkemenin davacıya talebinin ne olduğunu açıklattırması gerekir. Davacı istemi, müştereken malik olduğu taşınmazdaki yararlanma hakkına elatmanın önlenmesi ise; paydaşlar arasında önceden taşınmazın kullanma tarzını düzenleyen bir yararlanma anlaşması veya fiilen süregelen bir kullanma şeklinin olup olmadığı araştırılmalı, böyle bir anlaşma var ise, uyuşmazlığın buna göre, yoksa Medeni Kanunun müşterek mülkiyete ilişkin hükümleri dikkate alınarak çözümlenmesi gerekir. Eğer davacı talebi, komşuluk hukukuna aykırı davranışın giderilmesi isteğine ilişkin ise, uyuşmazlığın Medeni Kanunun 740. maddesi uyarınca inceleme yapılarak, davalıya ait 189 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydı da getirtilerek mahallinde yapılacak araştırmayla ağaçların dikilmiş olduğu yer tam olarak tespit edilerek, bu dikim nedeniyle davacının zararının bulunup bulunmadığı, varsa bunun ne şekilde giderileceği belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu hususlar gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
**************
(4721 S. K. m. 693, 740)
Dava: Davacı tarafından, davalı aleyhine 29.5.2002 gününde verilen dilekçe ile müdahalenin meni istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 15.7.2003 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
Karar: Davacı, A. köyü 192 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, komşu taşınmaz maliki davalının ortak sınıra kavak ve söğüt ağaçları diktiğini ve bu ağaçların sulanması maksadıyla suyu sürekli açık bıraktığını, bunun sonucunda arazisinin güneş alamaması ve su nedeniyle ekinlerinin zarar gördüğünü belirterek elatmanın önlenmesi ve kal'e karar verilmesini istemiştir.
Davalı, ağaçların kendi arazisine dikildiğini ve davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkeme davanın kabulüne karar vermiş, hükmü davalı temyize getirmiştir.
Davacının malik olduğunu belirttiği ve men kararı verilen 192 parsel sayılı taşınmazda davacının murisi babası Fazlı ile davalı müşterek maliktir. Davalı bu yere güney yönde komşu 189 sayılı parselin tek başına maliki olduğunu ve ağaçların bu taşınmazda bulunduğunu savunmasına rağmen bu yerin tapu kaydı getirtilmemiştir.
Davacı isteminin müşterek malik olması taşınmazdaki yararlanma hakkına vaki elatmanın önlenmesi mi, yoksa komşuluk hukuku hükümlerine aykırı davranışın önlenmesi mi olduğu anlaşılamamaktadır.
Bu nedenle öncelikle mahkemenin davacıya talebinin ne olduğunu açıklattırması gerekir. Davacı istemi, müştereken malik olduğu taşınmazdaki yararlanma hakkına elatmanın önlenmesi ise; paydaşlar arasında önceden taşınmazın kullanma tarzını düzenleyen bir yararlanma anlaşması veya fiilen süregelen bir kullanma şeklinin olup olmadığı araştırılmalı, böyle bir anlaşma var ise, uyuşmazlığın buna göre, yoksa Medeni Kanunun müşterek mülkiyete ilişkin hükümleri dikkate alınarak çözümlenmesi gerekir. Eğer davacı talebi, komşuluk hukukuna aykırı davranışın giderilmesi isteğine ilişkin ise, uyuşmazlığın Medeni Kanunun 740. maddesi uyarınca inceleme yapılarak, davalıya ait 189 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydı da getirtilerek mahallinde yapılacak araştırmayla ağaçların dikilmiş olduğu yer tam olarak tespit edilerek, bu dikim nedeniyle davacının zararının bulunup bulunmadığı, varsa bunun ne şekilde giderileceği belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu hususlar gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Sonuç? Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalının yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulüne, usul ve yasaya aykırı hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 12.1.2004 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

**************
.: CopyRight by Sinerji A.Ş. :.