Mesajı Okuyun
Old 12-01-2012, 11:31   #14
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 2011/2-414
K. 2011/483
T. 6.7.2011

KARŞILIKLI BOŞANMA DAVASI ( Davalı Davacı Kadının da Kusurlu Olduğu/Eşine Hakaret Ettiği - Ortak Hayatın Temelinden Sarsıldığı/Davacı Davalı Kocanın Davasının da Kabulü İle Boşanmaya Karar Verileceği )

• ORTAK HAYATIN TEMELİNDEN SARSILMASI ( Boşanma Davası/Eşine Hakaret Eden Davalı Davacı Kadının da Kusurlu Olduğu - Ortak Hayatın Temelinden Sarsıldığı/Davacı Davalı Kocanın Davasının da Kabulü İle Boşanmaya Karar Verilmesi Gereği )

• EŞİN KOCASINA HAKARET ETMESİ ( Boşanma Davası/Eşine Hakaret Eden Davalı Davacı Kadının da Kusurlu Olduğu - Ortak Hayatın Temelinden Sarsıldığı/Davacı Davalı Kocanın Davasının da Kabulü İle Boşanmaya Karar Verilmesi Gereği )

4721/m.166

ÖZET : Karşılıklı boşanma davasında eşine hakaret eden davalı-davacı kadının da kusurlu olduğu anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı-davalı koca da dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, davacı-davalı kocanın davasının da kabulü ile boşanmaya karar verilmelidir.
DAVA : Taraflar arasındaki "karşılıklı boşanma" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 4.Aile Mahkemesince asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne dair verilen 19.11.2008 gün ve 2003/886 E., 2008/1245 K. sayılı kararın incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin 07.07.2010 gün ve 2010/11420-13652 sayılı ilamı ile;

( ...Yapılan soruşturma, toplanan delillerle boşanmaya neden olan olaylarda eşine hakaret eden davalı-davacı kadının da kusurlu olduğu anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı-davalı koca da dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, davacı-davalı kocanın davasının da kabulü ile boşanmaya ( TMK.md. 166/1 ) karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davacı-davalı kocanın davasının reddi doğru bulunmamıştır... ),

Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

SONUÇ : Davacı-Birleşen Dosya Davalısı Çağlar Alsan vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 06.07.2011 gününde oybirliği ile karar verildi.

Kazancı