Mesajı Okuyun
Old 27-01-2010, 17:16   #11
Av.Ali GÖKBAYRAK

 
Varsayılan İlginize teşekkürler...

Müşteki şikayet dilekçesinde "iftira" ve "özel hayatın gizliliği" suçlarından şikayette bulundu, C. Savcısı "müştekinin e-mailde belirtilen eylemleri işlemediğine dair delil bulunmadığı ve şüphelinin şikayet hakkını kullandığı" gerekçeleri ile iftira suçundan kovuşturmaya yer olmadığına, özel hayatın gizlili suçundan ise dosyanın tefrik edilerek yetkisizlikle ...İlçesi C. Savcılığına gönderilmesine karar verdi. Ben sanık müdafisiyim. Savunmamız tamamen, müştekinin memurluk sıfatıyla bağdaşmayacak nitelikte, genel ahlak ve adaba aykırı hareketlerde bulunması ile ilgili eylemlerini takip ettiğinden, polis memuru olarak görevini yaptığı ve özel hayatın gizliliği kastının olmadığı şeklinde. Ayrıca, Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğünün 5/A-15, 6/B-5 ve 8/7-16. maddelerine göre, emniyet amiri olan müştekinin eylemlerinin suç olduğunu, TCK.'nun 278. ve 279. maddeleri gereği "suçu bildirmemenin de suç olduğunu" bu nedenle müştekinin eylemlerini bir üst makamına bildiren sanığın, polis memuru olarak görevini yaptığını savunuyoruz.
Sanık önce evde hırsız olabileceğini düşünüyor, içeriden bir erkek ve bir bayanın sesi gelince kapı ziline basıyor, kapı açılmayınca müştekiyi cep telefonundan arıyor, cep telefonun sesinin içeriden geldiğini duyması üzerine içerdekinin amiri olduğunu anlıyor, amiri hakkındaki yasak ilişkiye dair dedikoduları da bildiği için karşı dairede bekliyor. Dolayısıyla sanğın; kapı dinlemek, pencereden veya herhangi bir yerden evi gözetlemek, görüntü ya da ses kaydı almak ve benzeri hiçbir eylemi yok. Yine de özel hayatın gizliliği suçu oluşur mu? Savunmamızla ilgili olarak değerlendirmeniz nedir?