Mesajı Okuyun
Old 24-12-2020, 20:40   #2
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Bağımsız bölümün satışı sureti ile nama ifaya izin verilmesi davasında Hakim, "satılacak bağımsız bölümün değerini tespit ederek,o değerden aşağı olmamak kaydı ile satılıp elde edilecek paranın arsa sahibin eksik bırakılan iş ve işlemlerinde kullanılıp, artanın yükleniciye iadesi için arsa sahibine yetki ve izin verilmesi" şeklinde hüküm tesis eder ve arsa sahibi verilen yetki ile bağımsız bölümün satışını yaparak satış bedelini avans olarak kullanıp, eksik ve ayıplı işleri ve yapılmayan işlemleri tamamlar.Karar da bu suretle infaz edilmiş olur.

Mahkeme kararının yukarıdaki tanıma uygun olarak verildiği anlaşılıyor. Ek karar HMK. 305/A'ya göre karar kesinleşmesine kadarki süreçte talep edilebilir. Hüküm açık değilse yada icrasında tereddüt ediliyorsa 305 m.göre hükmün açıklanması talep edilebilir ise de bence böyle bir durum söz konusu değildir. Burada icra dairesine bir görev verilmediği gibi bana göre verilmesi de söz konusu olmaz. Bu yönden İcra Müdürünün kararında da bir yanlışlık bulunmadığını düşünüyorum.

SONUÇ olarak ; Kesinleşen hükmün gereği , icra dairesince değil davacı tarafça yerine getirilecek bir iştir . Hükmün kesinleşme tarihi ile şimdiki zaman arasında uzunca bir süre geçmiş ve tespit edilen bedeller çok düşük kalmış ise , İcra Müdürlüğünün kararının kesinleşmesini takiben yeni bir eda davası açılarak , hükmün bugünkü şartlara göre infazının sağlanabilmesi için, gerek satılacak dükkanın ve gerekse yapılacak işlerin parasal değerlerinin yeniden tespiti istenmeli diye düşünüyorum.