FİKRİMCE:
Tebligatın usulüne uygun yapılıp yapılmadığını Hakim HUMK"a göre ve bir HADİSE şeklinde çözer. Davanın görülmeye devam etmesinin ön şartı taraf teşkilinin usulüne uygun olarak sağlanmasıdır. Usulüne uygun taraf teşkili de usulüne uygun bir tebligat ile olur. Tebligatın usulüne uygun olup olmadığına da yargılama hakimi bir ön mesele -Hadise- şeklinde bakar. Olması gereken bu..

Sizin bahsettiğiniz olayda bir kafa karışıklığı yaratmaya yönelik uygulamalar var.
-Muhtarın yaptığı suç...
-Davalının babasının oğlu adına olan tebligatı alıp sonra açıklanan eylemleri yapması da ayrı bir suç
-Hakimin tavrına ise yorum yapamıyorum.
TAVSİYE: Davalının ve karısının yaşadığı adrese ilişkin savcılıktan adres araştırması talep ediniz ve eğer araştırma sonucu olumlu gelirse, davalı, muhtar ve davalının babası hakkında suç duyurusunda bulunun. Davalı ve babası adli mercileri yanıltmaktan, muhtarda görevi kötüye kullanmaktan yargılanmalı.

Saygı ve Dostlukla...